Hâle Seval, yakından tanıdığı Bozcaada'da tanık olduğu hayatlardan yola çıkarak gerçekliği kilim örüyormuş gibi sabırla, ilmik ilmik kurmacaya dönüştürüyor. Bu öyküleri okurken siz de bir anlamda kendinizi Bozcaadadaymış gibi hissedeceksiniz. Canlı ayrıntılar güneşte parlayan renkler gibi gözünüzü alacak, adanın şaraplarından yudumluyormuş gibi içinize buruk bir tat yerleşecek, sonunda da üzerinizde denizin bıraktığı tuz tabakası gibi derin bir iz kalacak.

Şavkar Altınel
Kerim Kaptan elini gözünün üzerine siper etti, güneşin daha batmamış ışıkları göz bebeklerinde oynadı, uzaklara, eski günlere daldı. Yavru bir kedinin ağzına benzeyen limana yaklaşırken çekek yerinde, kayalıkların üzerinde Aburga Ahmet Dedenin kabrinin beyaz taş duvarları diğer teknelere yaptığı gibi onların teknesini de selamlar, poyraz kısa bir süreliğine esmeye ara verirdi. Limanda yer alan lokantaların ışığı yanıp yanmamak arasında bocalar, teknelerin boya kokusu tamir seslerine karışırdı. Kerim için karaların gürültüsü daha ayak basmadan ona, açık denizleri özletirdi. Limanın sağ tarafına düşen kalenin heybetli burçlarının yansıması uysal bakışlarının üzerine çöker, adaya giden yola sıralanmış ağaçların arasında kalan pire, küstüm ve süpürgeotlarının kokusu etrafa yayılırdı. Ada evleri iki küçük tepe arasına sıkışmış, hareket edemiyormuş gibi gelirdi. Kimi gelişlerinde ezan ve çan sesleri birbirini takip ederdi.

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9789754689198
Yayın Tarihi :2010-07-01
Yayın Dili :Türkçe
Baskı Sayısı :1.Baskı
Sayfa Sayısı :184
Kapak :Karton
Kağıt :2.Hamur
Boyut :135 X 215
Emeği Geçenler :
Yazar   : Hâle Seval
Yazarın Diğer Eserleri
İlgili Eserler