20 yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan, somut meyvelerini ise 21 yüzyıldan itibaren vermeye başlayan
epigenetic paradigma, 20 yüzyıla neredeyse baştan sona hâkim olan genetik paradigmayı
sorgulamakta, onun sınırlarını, eksiklerini, içerdiği sorunları ve çelişkileri gösterirken onu da kapsayan
daha bütünleyici bir çerçeve sunmaktadır.
Epigenetik, genetiğin bir kısmını aynıyla devralma, bir kısmına itiraz etme, bir kısmını ise tashih edip
tamamlama iddiasındadır. Giderek ivme kazanan bu dönüşüm, felsefe-bilimde farklı bir doğa ve daha
özelde insan doğası tasarımı da teklif etmektedir. Modern fizikte yaşanan devrime nispetle çok daha
sıkıştırılmış bir zamanda gerçekleştiği anlaşılan bu dönüşümün, bir disiplin olarak biyolojinin yapısal
farklarını vurgulamanın ötesinde ne gibi felsefi anlamlar barındırmakta olduğu bu çalışmanın ele aldığı
konular arasındadır.
Özellikle çevreyle etkileşimin kritik rolüne yaptığı vurguyla epigenetik, gen ve genetik merkezli
biyolojiyi, paradigma içi revizyonlardan öte köklü bir dönüşüme zorlamakta; kültür/çevre etkisini hesaba
katan; gelişim olgusunu ve etkileşim ağlarını merkeze alan; indirgemeciliği karmaşıklık,
beliriverme ve çoklu-gerçeklenebilirlik benzeri fenomenlerden hareketle açıklamaya çalışan daha
bütünlemeci bir biyoloji tasarımı önermektedir.
***
Ketebe Yayınları, epigenetik konusunda Türkçedeki bu ilk telif eseri yayımlamakla hususen biyoloji
felsefesine yaptığı katkı dolayısıyla kıvanç duymaktadır.
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9786257854061 |
Yayın Tarihi |
:2020-08-06 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Baskı Sayısı |
:1.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:392 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:Kitap kağıdı |
Boyut |
:135 X 210 |