Haber, insanı gerçekliğe (reality) ve hakikate (truth) yaklaştırır mı uzaklaştırır mı?

Bize haberler aracılığıyla sunulan ve gösterilen dünya nasıl bir dünyadır?

İdeolojik olan haberler midir yoksa insanoğlu içinde yaşadığı dünyayı zaten ve ancak ideoloji aracılığıyla mı deneyimlemektedir?

Haber, toplumun kendisine yönelik bakışının ve bakma tarzının bir sonucu mudur?

Güç ilişkileri haberler boyunca nasıl yeniden üretilmektedir?

Belirleyen ve belirlenen arasındaki gerilim, haberde nasıl çözümlen(eme)mektedir?

Haber, zamana ilişkin insan algısını ne yönde biçimlendirmektedir?

Bütün bu sorular, haber ve habercilik çalışmalarının temel sorularından olagelmişlerdir, işte Haber, Hakikat ve İktidar İlişkisi kitabı, daha da çoğaltılabilecek olan haber kuramı ile ilgili bu ve benzeri sorulara yanıt arama çabasının sonucunda ortaya çıktı. İletişim, felsefe ve toplumsal kuram çalışan, insana ve dünyaya dair kaygıları olan akademisyenlerin haber, hakikat ve iktidar ilişkisi konularındaki eleştirel uğraşları bir araya getirilerek, bir zenginlik yaratıldı. Her gün haber izleyen, okuyan, dinleyen ve yaşadığı dünyaya tekrar tekrar aynı biçimde yerleştirilenlere, bu kitapla bir pencere açılmaktadır: Temiz hava penceresi... Haberde aslında nesnel bir bilgi ile karşılaşmadığımız ve karşılaşmamızın olanaksızlığı, Türkiye´yi kuşatan çeşitli sorunlara dair yapılan çözümlemelerde iddia edilmekte, gösterilmektedir. Kitaptaki çözümlemeler, bir yaklaşım ve yöntem çeşitliliğini içerirken, yazarların tümü de sorgulayıcı ve eleştirel bir gözle bir yandan Türkiye´ye diğer yandan da habere, esasında haber aracılığıyla Türkiye´ye bakmaktadırlar.

Haber, Hakikat ve İktidar İlişkisi , bir dünya bilgisi olarak haberin gücüne dikkat çekmektedir. Ve bunu yaparken de habere dair doğal ve verili olan her şeyi, şaşırtıcı ve kimi zaman keyifli çözümlemelerle sorgulamaktadır. Ve yalnızca iletişimcileri ve haber profesyonellerini değil, insana ve dünyaya dair kaygıları olan herkesi bu sorgulamaya ortak olmaya çağırmaktadır.