Hırsla, para arzusuyla yahut geçici heveslerin azgınlığıyla büyülenmiş olan çağdaşlarımızın çoğu,
mutluluğa giden yoldan çok uzaklara sapıyorlar. Sahip oldukları şeyi arıyorlar ve aradıkları şeyi asla
bulamıyorlar. Mutluluk; sükûnette ve basit yaşamda; bedeni sağlıklı, zekâyı sağlam ve doğru kılan
çalışmada; düzen içinde hareket etmeye dayanan gerçek dinlenmede ve hayatın derin yasalarına
itaat etmede; arkadaşlığın ve ailenin mutluluğunu mümkün kılan ılımlı, sakin ve sarsıntısız
yaşamda; doğayla canlandırıcı birliktelikte; sanattan, edebiyattan, tarihten, felsefeden, bilimden
büyülenmede...
Paraya, ihtirasa, geçici heveslere bağımlılık asla mutluluk getirmez: Aşağılanmış şeylerden
kurtulmuş güçte ve fikirde buluruz onu. Mutlu olmak için, kelimenin tam anlamıyla dolu bir insan
olmak gerekir ve bu yeterlidir. Bu kitabın başlığı, hayatın kendinizi kendinizle sürekli olarak
eğitmekten ibaret olduğunu ima ederek İnsan olma sanatı üzerine bir deneme de olabilirdi.
Ünlü Fransız eğitimci ve filozof Jules Payot, bu eserinde de yine mutlu olmanın formülleri üzerinde
düşünmeyi sağlıyor. İnsanların çalışma hayatında olduğu kadar özel hayatında da dikkat etmesi
gereken detaylara örneklerle yön veriyor.