Roma egemenliği sırasında Küçükasya kentleri tarafından darbedilen sikkeler, neredeyse sırf Yunanlılardan oluşan halkın yaşamını eşsiz biçimde canlandırabilmektedir. Bu sikkelerde yalnız bir zamanların korunmaya çalışılan büyük geçmişinin mirası açıkça dile getirilmez, aynı şekilde politik sorumluluğun yitirilmesi, yerel yönetim görevlerinin kısıtlanması ve Roma yüksek egemenliği, imparatorun etkisi ve eski ünlü veya yeni birçok kuruluşun da son gelişmesi yansır.

Bu kitapta biraraya getirilen sikkeler sadece o dönemin dinsel düşünceleri, gelenekleri ve değişimleri hakkında bilgi vermekle kalmaz aynı zamanda Roma imparatorluğunun bağlayıcı öğesi imparator kültünün önemi, eski söylencelerin yaşamaya devam etmesi ve tarihsel olaylar, Yunanlılığın zayıflamamış sanatsal gücü hakkında da fikir verirler. Sikkeler adak sahnelerini, gemileri, limanları ve kent resimlerini gösterir, sayısız agonlar ve spor oyunları hakkında bilgi verirler. Memurların ve sikke emisyonlarını vakfedenlerin isim ve ünvanları Yunanlıların her zaman kamuya karşı kendilerini ne kadar fazla yükümlü hissettiklerini vurgular. Romalıların, özellikle imparatorun onurlandırılmasında da ölçülü olamamaları, iki ya da daha çok kent arasında yüzlerce kilometreyi dahi geçen sözleşmeye dayanan bağlılıklar, Roma valisine ve imparatorun isteklerine bağımlılık sikkelerde kolayca anlaşılacak şekle getirilmiştir. Bunlara kent tapınaklarının, Tanrı heykellerinin resimleri ya da doğa betimleri de eklenir.

Çeşitli konulara göre gruplandırılan, kaliteli ve iyi korunmuş durumdaki 500'den çok sikke resmi, kısa ve kolay anlaşılır metinle birlikte, başka kaynak malzemelerine de iyi bir giriş oluşturur.