Yaşamda her şey bir döngüye sahiptir, yani her şey başladığı noktaya er veya geç döner. Bir çiçek tohumdan büyür, tomurcuklanır, açar ve zamanı dolduğunda solar. Tekrar tohum olur, yeni bir sürece başlar. Bütün gezegenler de dairesel hareketleri sonucunda başladıkları noktaya geri dönerler. Bu dairesel harekete gezegenin döngüsü denir. Bunu insan yaşamı sürecine uyarlayabiliriz.
Yaşamda en verimli olduğumuz dönem orta yaş dönemidir. Yani günün ortası, öğlen vakti. Sabah doğarız, öğreniriz, büyürüz, hedeflerimiz için savaşırız, onları gerçekleştiririz, düşünürüz, öğrendiklerimizi öğretiriz, başkalarına hizmet ederiz, yol gösteririz ve gece ölürüz. Ertesi sabah tekrar doğarız.
Bir yaşam sürecine baktığımızda farklı döngü hızına sahip gezegenlerin bazı dönemlerde çakıştığını görebiliriz. Bu çakışma esnasında çeşitli krizler yaşamak ve yaşamımızda değişiklikler yapmak kaçınılmaz olur. Gezegenler döngüleri esnasında, temsil ettikleri enerjileriyle bizi farklı zamanlarda farklı açılardan uyarmakta, dikkatimizi bu noktalarda yoğunlaştırmaktadırlar. Bu döngülerin en
yoğunlaştığı dönem yine orta yaş dönemidir.
Eğer bazı dönemlerin böyle bir özelliği olduğunu kabul ediyorsak, acaba bunlarla ne zaman karşılaşacağımızı bilmek, bu süreci yaşarken daha bilinçli olmamızı ve en büyük faydayı elde etmemizi sağlar mı?
Elinizdeki kitap bu soruların yanıtını arıyor...