Duygu Uygarlığı, ana kahraman Duygu’nun yazdığı ütopik toplumu anlatan bir roman. Yani roman içinde bir roman.Romandaki toplumda insanlar, yasalarla sözlü şiddetten korunarak birbirine saygının, anlayışın, ruhsal sağlığın öncelendiği bir düzen kuruyor.Peki bu düzen başarılı olacak mı?Romanda Dalai Lama’nın “Bu dünyanın daha fazla başarılı insana ihtiyacı yok; aksine barışçı, iyileştirici, onarıcı, öykücü ve sevgi dolu insanlara ihtiyacı var.” düşüncesi temel alınarak Duygu Uygarlığı toplumu yaratılıyor. Duy

Çağdaş Türkiye'nin ebeveynlik felsefesi Sürdürülebilir İyi Ebeveynlik; bu topraklarda çocuk yeştiştiren, bugünün bilgi ve uygulamalarıyla etkileşimde kalan ve bireysel koşulların farkındalığıyla hareket eden bir ebeveynlik anlayışıdır. Moda akımları sorgulamaya, toplumsal baskıları fark etmeye, annenin, babanın ve çocuğun kişiliklerini göz önünde bulundurmaya, özetle düşünmeye davet eder. Uluslararası tanınırlık almış Sürdürülebilir İyi Ebeveynlik yaklaşımı, bu kitapta tam da bunu yapıyor: Uzmanlar ve ebeve

Herkes zeki olmak ister ama gerçekte zekâ huzursuz eder. İşverenler yetenekli eleman ister ama yeteneğin sergilenmesine hazırlıklı mıdır? “Herkes yeteneklidir” eşitlikçi söyleminin altında, parlak zekâya sırtını dönen bir politika vardır. Başarının fazlasının ayıplandığı bir dünyada potansiyelli personel işyerinin sevilmeyen elemanıdır. Kurumunuzda çalışan potansiyelli personel muhtemelen kötü muamele görür ve büyük olasılıkla özgüveni de düşüktür. Hangi işi yapıyor olursa olsun iki-üç kişilik görev üstlene

Hayat, dedi kitabın içinden bir ses, bizim neyi istediğimizle ya da neye sahip olup olmadığımızla ilgilenmiyor. Kendi gönlünden kopanı âdeta eksik kalan yanlarımızın üzerine serpiştiriyor. İçinden “yetinmeyi bil, yoksa sen de kaybedenlerden olursun” gibi bir şeyler mırıldanıyor. Utanmasa verdiği üç beş kuruşun, birkaç umut kırıntısının hesabını soracak! Neyse, bu gidişle aynı yerde sayacağız, ne uzayacağız ne kısalacağız. Bu duruma alışsan iyi edersin. Çünkü sen de artık arada kalanlardansın. Hayatta kim

Bazı çocuklar var ki palyaçolar onlara komik gelmiyor. Bazı çocuklar fıkralara da gülemiyor. Arkadaşlarıyla eğlenmek istiyorlar ama dünyaya onlar gibi bakamıyorlar... Onlar atipik farklı çocuklar. Palyaço maskesinin altındakini daha çok merak ediyorlar. Fıkrayı ciddiyetle dinliyorlar. Derin fikirlerden hoşlanıyorlar. Arkadaşlarıyla birlikte yeni şeyler yapmayı hayal ediyorlar. İşte bu sessiz kitap, onlar ve arkadaşları için yazıldı

Tarih, Yuval Noah Harrari'nin dediği gibi, çoğu zaman abartılmış umutlarla şekillenir. İnsanın zaman içinde bir uçtan diğerine savrulduğu bir hat gözlemleriz. Ebeveynleri uçurumun kenarına getiren, bilimsel öğelerden ziyade toplumsal baskılardır. Yeni mitoloji, ebeveyne doğru yolu sezgileriyle bulabileceğini söylemek, ebeveyn-çocuk bağının kendiliğinden kurulduğunu, doğada herhangi bir arıza olmadığını iddia etmek ister.Eski toplumdan günümüze ebeveynliğin tarihini ele aldığı bu kitabında Gülüş Türkmen, tit

Hayatınızın büyük bir bölümünü, 'eksik' olduğunuz inancıyla yaşadıktan sonra aslında 'fazla' olduğunuzu anlarsanız neler değişir? Sinirbilim, son zamanlarda büyük ilerleme kaydederek insan zekâsının öngörülemezliğini çok daha güçlü bir şekilde teyit ediyor. Bir zamanlar 'uyumsuz', 'yaramaz', aklı beş karış havada diye etiketlenen çocuklar, eğer bugünkü bilgilere sahip olsaydık dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, parlak zekâ gibi tanılar alabilirlerdi. Yirmi birinci yüzyılın çocukları bu açıdan şanslı

-Sürdürülebilir İyi Ebeveynlik-Annelik Haritası-Biz Annemizden Hiç Böyle Görmedik !Yeni İnsan Yayınevi, Gülüş Türkmen’in yazarlığını ve editörlüğünü yaptığı eserlerin bir derlemesi olarak “Sürdürülebilir İyi Ebeveynlik Setini” sunuyor.Sürdürülebilir İyi Ebeveynlik Setinde üç eser bulunuyor. Gülüş Türkmen’in “Annelik Haritası” ve “Biz Annemizden Hiç Böyle Görmedik” kitaplarının yanında sete ismini veren ve Gülüş Türkmen’in editörlüğünü üstlendiği kolektif bir çalışma olan “Sürdürülebilir İyi Ebevenylik” kita

Ebeveynliğe dair yeni araştırma ve bilgilerin önemli bir kısmı, ya akademik yayınlarda ve incelemelerde, ya da ebeveynlere hitap eden uzun, sıkıcı kitaplarda bulunur. Anne babalar, bunlarla uğraşmak yerine çareyi kendi ebeveynlerinden, medyadan, komşularından gördükleri veya içgüdüsel (çoğunlukla da sorunlu) modellere itibar etmekte buluyorlar. Çocukları büyüdüğünde Keşke ne yaptığıma dair çocuğum küçükken daha iyi bir fikrim olsaydı demeleri şaşırtıcı olmayacak. Bu muhteşem küçük kitap, işte bu noktada dev

Tüm zamanların en ünlü çocuk uzmanı nükleer silahlanmaya, şavaşlara karşı çıkan, protestolara aktif olarak katılan bir adammış. Acaba diyordum, çocuk uzmanlığı nesine yetmemiş de bir de aktivist olmuş? Meğer sebebi, çocuk yetiştirmenin anlamını hepimizden daha iyi kavramış olmasıymış... Silbaştan anne olsaydım, kişisel gelişimim için gereğinden fazla oyalanmaz, her alanda pedagojik ve sağlam bir sistem talep etmek için güçbirliği arar, aktivist olurdum. Gülüş Türkmen, blogger olarak başlayıp Sürdürülebilir

Pekçoğumuzidealbiranneninvarolmadığınıbiliyor. Amaolduğumuzdandahaiyibiranneolabileceğini de seziyoruz. Gelin ?idealanne yerine ?olmakistediğimizanne diyelim. Ve elinizdekikitapla bu yolculuğaçıkalım. AnnelikHaritasıilkduyunca, kulağagaripgelebilir. Anlamakiçinyakınlaşmak, hattadahaiyisidenemekgerek. Siziniçinneyinyararlıneyinzararlıolduğunuöğrenmekiçinbaşkalarınınsöylediklerinedeğil, kendiharitanızınsöylediklerinebakmakçokönemli. Yıllardırbloggeryazarlığındankitapyazarlığına, verdiğisayısızannelikatölye