"Bu kitap, Bireysel Psikoloji’nin temellerini okuyuculara anlatmayı amaçlayan niteliktedir. Aynı zamanda bu prensiplerin kişinin sadece dünyayla ve çevresiyle olan ilişkilerini değil, kişisel yaşamını düzenleme konusundaki günlük ilişkilerini nasıl etkilediğini pratiğe dökme amacını taşır. Kitap, Viyana'daki Halk Enstitüsü'nde bir yıl boyunca, her yaş ve meslekten yüzlerce kadın ve erkeğe verilen derslerden esinlenerek hazırlanmıştır. Kitabın amacı, bireyin hatalı davranışlarının toplumsal yaşamın uyumuna

Çağdaş psikolojinin S. Freud ve C. G. Jung ile birlikte en önemli isimlerinden biri olan Adler, Yaşama Sanatı’nda kurucusu olduğu Bireysel Psikoloji’nin bireyin ve toplumun hayatındaki karşılığını ele alır. Yaşamın amacı, aşağılık kompleksi, üstünlük arayışı, yaşam üslubu, hayatın ilk yıllarında oluşturduğumuz prototip/şemalar, ilk hatıralar, rüyalar, sosyal sorunlar, toplumsal uyum, sorunlu çocuklar ve okul, aşk ve evlilik, kadın-erkek ilişkileri konularını inceler. Toplumsal faydayı merkeze alması ve ele

Bilim dünyasına damgasını vuran Dr. Alfred Adler, bu eserde insan psikolojisini, aşağılık duygusunun derinliklerinden, toplumun ve bireyin karmaşık dünyasına uzanan bir yolculukta inceliyor. Adler, bizi, bireyin kendisini ve çevresini nasıl algıladığı, aşağılık duygusuyla nasıl başa çıkabileceği ve bu süreçte nasıl bir evrim geçirdiği konusunda derin bir analize davet ediyor. Çocukluğunda kendi sağlık sorunlarıyla mücadele eden ve bu süreçte hekim olma kararı alan Adler, bu kişisel deneyimleriyle psikolojik

Bireysel psikoloji ekolünün öncüsü, Avusturyalı Psikiyatrist Alfred Adler, bu kitabında bireysel psikolojinin temel ilkelerini gözler önüne sermektedir. Kişilik gelişimi, aşağılık kompleksi, üstünlük arzusu, yaşam tarzı ve toplumsallık duygusu ile ilgili kavramlara değiniyor; hastaların rüyalarını inceliyor; eğitim, evlilik, özgürlük ve kadın-erkek arasındaki farklılıkları örneklerle izah ediyor. İnsan psikolojisini daha iyi anlamamızı sağlayan akıcı üslubuyla bireyin gelişim aşamalarını farklı vaka örn

“Biz, insan ırkının tek mensubu değiliz. Etrafımızda başkaları da var. Bireysel olarak insanın zayıflığı ve sınırları, toplumdan uzak, soyutlanmış bir yaşam amacını imkansız kılar. İnsan yalnız yaşayıp karşılaştığı sorunları kendi başına çözmeye çalışsaydı, yok olurdu. Kendi yaşamını sürdüremez, dolayısıyla insanlığın yaşamı da devam etmezdi. İnsan sınırları, yetersizlikleri ve zayıflıkları yüzünden her daim başkalarına bağlıdır. İnsanlığın refahı ve kendi esenliğimiz için en büyük adım birlik olmaktır.”

Bireysel psikoloji ekolünün kurucusu olan Alfred Adler, İnsanı Tanıma Sanatı’yla bireysel psikolojinin ilkelerini oldukça geniş bir okuyucu kitlesine açıklıyor. Bireyin gerek insanlarla, gerek kendisiyle kurduğu ilişkinin önemine, ruhsal ve fiziksel sorunlarına ve bunların psikolojik temellerine değiniyor. Toplumsal sorunların bireyin hatalı davranışlarından ve psikolojik sorunlarından kaynaklandığını savunan Adler, bu kitapta bireyin hatalarını fark etmesi ve topluma uyum sağlayabilmesi için çözüm öneri

Bireysel Psikoloji Çocuk Eğitimi İnsanın Kendine Yolculuğu (Tanıtım Bülteninden)

XX. yüzyılın başlarında insan anlayışında büyük değişiklikler oldu. Bu değişiklikleri yapanlardan biri de Dr. Alfred Adler’dir. Gerçekten Adler, İnsanı olduğu gibi kendisinin ve başkalarının karşısına çıkardı. İnsanda var olmayanın yarattığı varın yokluğunu belirtti. İnsanın varlığında yer alan her şeyin sürekli olarak ereklilik, üstünlük amacına yöneldiğini gösterdi. İnsanın, ereklilik, üstünlük amacına yaklaşma olanakları ile yaşama gücü, hayat anlayışı arasında bir ilgi bulunduğunu meydana çıkardı.

Alfred Adler, bu eserinde eğitimi zor olan çocukların davranışlarını bir konferans dizisi şeklinde detaylıca incelemekte ve açıklamaktadır. Bu esnada psikolog, eğitimci ve ailede olması gereken özellikleri de açığa çıkarmaktadır. Zihinsel engelli veya gelişim geriliği olduğu düşünülen normal çocukların alt ıslatma, sınıfta düzeni bozma, bağımsız hareket edememe, huysuzluk gibi davranışlarının asıl nedeninin aşağılık duygusundan kaynaklı “dikkat çekme” olduğunu da ortaya çıkarmaktadır. Aynı zamanda Bir

İNSAN RUHU DEDİĞİMİZ ŞEY, Adler’in sözlerinden özenle derlenmiş bir seçkidir. “İnsan ruhunun hedefi fetih, mükemmellik, güvenlik, üstünlüktür.” “Zaman büyük bir öğretmendir ama ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür.”

Kişinin kendisine, motivasyonlarına ve her bireyin topluma benzersiz katkısının önemine ilişkin farkındalığı artırmak için yön ve bilgece öğütler sunan ilham verici bir çalışma… Yaşamın Anlamı ve Amacı, davranışlarımızın nedenleri ve daha iyiye doğru değişmenin yolları hakkında daha fazla şey öğrenmek için basit ve sağduyulu bir sistem sunuyor. Adler, olumsuz inançlarımızın bizi nasıl engellediğini keşfetmenin yanı sıra bu düşüncelerden kurtulmak için işe yarar araçlar da ortaya koyuyor. Bireysel benzersizl

Adler, psikiyatri dünyasını çok etkileyen birçok teori ve uygulamayı miras bıraktı. Teorileri, aşağılık duygularına ve insanların bu tür duyguların üstesinden nasıl gelmeye çalıştıklarına odaklandı. Adler, bir bireyin yaşam tarzının dört veya beş yaşlarında oluştuğunu iddia edip sosyal güçlerin veya çocuğun çevresinin davranış gelişimindeki önemini vurguladı. Her insanın diğer insanlarla ilişki kurma ve bir bütün olarak toplumun önemini anlama yeteneğiyle doğduğuna inanıyordu. Bir terapist olarak Adle

“Bir bireyin yaşam örüntüsü, birey beş yaşına gelene kadar belirlenip sabitlenir.” Bu tez, 20. yüzyılın başlarında yaşayan ve birey davranışlarının toplumsal bağlamda ele alınması gerektiğini savunan, Avusturyalı psikiyatrist Alfred Adler’e ait. Adler, Bireysel Psikoloji adını verdiği, döneminin çığır açıcı psikolojik kuramında, insan doğasını anlama sanatının, insan davranışlarının dinamik örüntüsünü anlama sanatı olduğunu ifade eder. Ve bu yaşam örüntüsü çocukluk çağında oluşup, yerleşen bir dizilimdir. “

İlk olarak 1930 yılında yayımlanan bu kitap, çocukların eğitimini incelemektedir. Adler'e göre, öz farkındalık ve mantıksal öz yönelim ile ilgili sorunlar, psikolojik açıdan çocuklar ve yetişkinler için aynıdır. Bununla birlikte, aradaki fark, çocukların olgunlaşmamış olmaları nedeniyle, yetişkinler söz konusu olduğunda asla tamamen eksik olmayan rehberlik konusunun büyük önem kazanmasıdır. Çocuk Eğitimi, bireysel psikoloji bakış açısını bir bütün olarak tanıtarak başlar ve sonraki bölümler, çocuk eğitimini

“İnsanlara karşı tavrımız tamamen onları ne kadar anladığımıza bağlıdır; bu nedenle insanın doğasını anlamak, sosyal ilişkilerin temelini oluşturmaktadır.” Bireysel Psikoloji, Alfred Adler tarafından kurulan ve yöntemleri bakımından Sigmund Freud’un geliştirdiği psikanaliz tekniğinden ayrılan bir kuramdır. Başlarda izleyicisi olduğu Freud’a geliştirdiği kuramla pek çok açıdan karşı çıkan Adler, egonun karşısına benlik kavramını koymuştur. Böylece Adler; aşağılık ve güvensizlik duyguları, güç kazanma çabalar

Bir bireysel psikoloji klasiği sayılan bu kitap, bugün de kendimizi ve toplumdaki rolümüzü daha iyi anlamanın yolunu gösteriyor. Biz neyiz? Doğamız ve dünyadaki rolümüz nedir? Nereye gidiyoruz? İnsanı Tanıma Sanatı’nı bu kadar önemli ve faydalı kılan, bu temel soruların arkasındaki psikodinamiktir. Uzun süredir bireysel psikolojinin el kitabı olarak kabul edilen bu kitap, kendi davranışlarımızdan sorumlu ve onu değiştirebilecek karar verici varlıklar olduğumuz inancı da dahil olmak üzere Alfred Adler'in çal

Alfred Adler bu kez bir vaka analiziyle okurun huzuruna çıkıyor. Ağır bir obsesif-kompulsif nevroz vakasını ele alıyor. Fakat vakayı çok değişik bir tarzda sunuyor: Viyanalı bir genç kızın kaleme aldığı özyaşamöyküsünü yüksek sesle okuyor. Genç kız hayatını anlatırken, Adler, nevrozun temelini atan olaylardan söz edildiğinde araya giriyor ve tanılarını koyuyor. Terapi konusuna ise sadece kitabın sonundaki birkaç sayfada değiniyor; hastanın normale dönmesi için yaşam tarzının tamamen değişmesinin zorunlu

İnsan Tabiatını Tanıma Adler´in 1920 yılında Viyana Halk Enstitüsü´nde verdiği konferanslardan oluşuyor. İlk kez Almanca olarak 1927 yılında yayımlanan İnsan Tabiatını Tanıma yıllar önce ülkemizde de Dr.Ayda Yörükan´ın çevirisiyle yayımlandı ve bugüne dek artan bir ilgiyle okundu. Bu yapıtında, insan kişiliğinin gelişmesinde aşağılık duygusunun ve bu duyguyu gidermek için gösterilen çabaların anlam ve önemini anlatan Adler, insanlara ve insani sorunlara iyimser bir bakış açısıyla yaklaşıyor, insanları bir