I.Dünya Savaşı sonrası galiplerin dikte ettirmiş oldukları yaptırımlara karşı boyun eğmek istemeyen bir milletin bağımsızlık mücadelesi bütün dünyanın dikkatini çekmekle kalmamış, esir milletlere ilham kaynağı olmuştur. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu hiç şüphesiz, 20. yüzyıl tarihinin en dikkate değer olaylarından birisidir. Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlanması ile birlikte 1923 yılı Türk tarihi açısından ekonomik, siyasi, kültürel alanlarda birçok önemli gelişmelerin yaşandığı bir

Araştırmamızda Rönesans Dönemi Hristiyan ikonografisine ilişkin tasvirler Panofsky Metodolojisi kapsamında incelenmiştir ancak Panofsky Metodolojisinde doğal anlam altında yer alan ifadesel özellik konunun daha anlaşılabilir olması ve ikonografi ile bağlantı oluşturması nedeniyle “ikonografik anlam ve ifadesel özellik” başlığı şeklinde kullanılmıştır. Dolayısıyla çalışmamız kapsamındaki her bir eser “ikonografik ve ikonolojik anlam” bakımından kapsamlı bir şekilde irdelenerek söz konusu eserlerin Avrupa Tas

Günümüzde dünya nüfusun yaklaşık olarak beşte birini oluşturan Hristiyanların yıl içerisinde büyük önem verdikleri ibadetlerin başında Paskalya Yortusu gelmektedir. Hristiyan inancına göre Paskalya Yortusu, Hz. İsa’nın cuma günü çarmıha gerilip öldürülmesinden üç gün sonra pazar günü tekrardan dirilmesinin kutlandığı bir bayramdır. Paskalya Yortusu’nda dünyanın birçok noktasından Hristiyan, Kudüs’e gelerek Hz. İsa’nın kabrinin olduğuna inandıkları Kamame Kilisesi’nde hac vazifelerini yerine getirmektedirler

Yeniden ayağa kalkması ve dünyaya düzen vermesi ile Türk Birliği Ülküsü’nün gerçekleştirilmesi için harcayan büyük Türk Milliyetçisi Nihal Atsız, damarlarındaki kanın her zerresinde Türk olmanın gururunu yaşamış bir kişi idi.Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra söndürülmek istenen Türklük ateşini ve ocağını yeniden alevlendiren, doğudan batıya, kuzeyden güneye bütün Türk Dünyasında önemli bir yere sahip olan Atsız Beg’in hayatındaki gelişmeler aşağı-yukarı bütün Türk Milliyetçileri tarafından bilinir.

İki çeşit insan var. Kimilerinin sağlıklı hayatları, Kimilerinin eksiktir organları. Çaresizdir bazıları, Sağlıktır her işin başı. Kimiler göremez güzellikleri. Kiminin kulağı duymaz sesleri, Kiminin söyleyemez dilleri. Kimilerinin yürüyemez dizleri, Kiminin tutamaz elleri. Kimi sabreder kaderine, Kimi sitem eder kaderine. Kimileri de sahiptir her nimete, Nankörlük ederler yine de.

İslam, hayatı kuşatan, insanın ve hayatın tüm meselelerini izah eden zaman üstü hakikattir. İslam'ı sadece ferdi ibadetler yönüyle anlamak, eksik anlamak demektir. İslam'ın, ferde bakan yönü olduğu gibi, aileye, cemiyete, devlete, ümmete bakan yönü de vardır. İslam bununla da sınırlı değildir, aynı zamanda İslam; tüm insanlığa tekliflerde bulunan bir mana manzumesidir. İslam'ın insanlığa bakan veçhesini de bir medeniyet tasavvuru çerçevesinde sunmak, dünyada güzel, doğru ve iyiyi gerçekleştirmek ve adaleti

Esir Türkler ve Türk Dünyasının meseleleriyle bugüne değin en yakından ilgilenenler Türkiye Türkleri ve onun milliyetçi aydınları olmuştur. Dolayısı ile Türkiye şartlar ne olursa-olsun sınırları dışında kalan soydaşlarını yalnız bırakıp, unutmadı. Tarihin her döneminde Anadolu’daki bağımsız Türk devleti elinden geldiğince bu kardeşlerine yardım elini uzattı. Günümüzde de değişen bir şey yoktur. Türk Dünyasının bütün yükü adeta cefakâr Anadolu Türkü’nün omuzlarına binmiştir.Vefa insan denen canlının en büyük

Osmanlı ordu teşkilatı hakkında temel başvuru kaynaklarından biri olma özelliğini taşıyan bu eser, Osmanlı Ordusunun Balkan Savaşları öncesine ait askeri mevcudu, askeri sınıf ve kıt’aları, ulaşım vasıtaları ve temel askeri bilgiler vb. konularında kıymetli ve öz bilgiler içermektedir. Bu yönü ile elinizdeki eser, imparatorluğu yıkıma götüren savaşlar silsilesine nasıl bir askeri güç ile girildiği sorusuna da yanıt vermektedir.Dopdolu içeriği ile askeri tarih literatürüne önemli katkılar sağlayacak olan bu

Lefkoşa’da Baf Kapısı’ndaki Türk askeri garnizonunda hazin bir bayrak merasimi yapıldı. 308 yıldır burç üzerindeki direkte dalgalanan Türk bayrağı törenle selamlanıp indirildi, yerine82 yıl Kıbrıs’ta dalgalanacak olan İngiliz bayrağı çekildi…“Bu meydan, Türk bayrağının 1878’degözyaşları arasında indirildiği, İngiliz bayrağının çekildiği meydandır. Bu meydan, Kıbrıs Türkünün silaha, süngüye karşı yumruğunu havaya yükselttiği, göğsündeki imanla, ‘direneceğim, savaşacağım, çünkü Anavatan’a güveniyorum’ dediği

Bu kitapta, önde gelen ABD merkezli düşünce kuruluşlarının Türkiye projeksiyonları ele alınmaktadır. Kitapta, Türkiye’nin siyasal, toplumsal ve ekonomik görünümüne ilişkin öngörülerde bulunan farklı tür ve yapıdaki düşünce kuruluşlarına yer verilmiştir. Kitabın amacı, incelenen düşünce kuruluşlarının Türkiye hakkındaki projeksiyonlarını şekillendiren faktörleri analiz etmek; bu projeksiyonların, Türkiye’nin iç ve dış politikaları üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirip, tutarsızlıklarını tespit etmek

Bu kitap, Amerikan Board’un Osmanlı Devleti’nde görev yapmış kadın misyonerlerinden bazılarını ele almaktadır. Kitapta, Amerikan Board arşiv belgeleri ışığında kadın misyonerlerin mektupları, günlükleri, kitapları ve raporları gibi birincil kaynaklara başvurulmuştur. Kitap, Amerikan Board’un kadın misyonerlerinin Osmanlı Devleti’ndeki dinî, kültürel, toplumsal, sağlık ve eğitim alanlarındaki faaliyetlerini inceleyerek misyonerlik çalışmaları literatürüne katkı sunmayı amaçlamaktadır

Kültür bir toplumun kendini var etme sermayesi, geçmişi ile geleceği arasında oluşturulan manevi köprüdür. Kültürün toplum hayatındaki yeri ve önemi zaruri ihtiyaçlar olan ekmek, hava ve su gibi kıymetli bir yere sahiptir. Kültürsüz bir toplum düşünülemez; sadece kültürü şu veya bu şekilde değişmiş, değiştirilmiş toplumlardan bahsedilebilir. Kültür için arzu edilen durum değişmemesi ve toplumlara has otantik yapısını korumasıdır. Fakat 21.yüzyılın yaşandığı medya çağında bunu beklemek elbette hayali bir iyi

Sayın Devlet Bahçeli’nin 1997 yılında MHP Genel Başkanı seçilmesinin üzerinden 23 yıl gibi uzun bir süre geçti. Devlet Bahçeli, bu müddet zarfında Türk siyasi hayatına damgasını vurarak MHP’nin konumunu güçlendirmekle kalmadı, Türkiye’de ve dünyadaki popülaritesini de arttırdı. Bugün, Sayın Devlet Bahçeli’nin siyasi tutum ve icraatı dünya medyası ve uluslararası siyasi aktörler tarafından yakından takip ediliyor. MHP iktidarda olmamasına rağmen politikaları, iç ve dış konularla ilgili tutumu hükûmetteymişçe

Hey Sen !!!Bizimle Birlikte Yıldızlarla Sohbet Etmeye, Can Dostlar Takımıyla Hayvan Dostlarımızın Dilini Anlamaya, Sihirli Bir Değnekle Hayal Dünyamızda Özgürce Dolaşmaya, Oyun Ülkesinde Ki Arkadaşlarımızla Bilmeceler Çözmeye, Trollerle Ormanın Derinliklerinde Ki Gizemleri Keşfetmeye, Anılarımıza Kulak Misafiri Olmaya…Var Mısın? ? ?

Türkiye Türkçesi gibi Oğuz Türkçesinin bir ağzı olan Kıbrıs ağzı özellikle batı ve kuzeydoğu gruplarının ağız özelliklerinin pek çoğunu içine almaktadır. Adanın 1571 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra Kıbrıs’a gelenler, kültürlerini ağız özelliklerini de beraberlerinde getirmişlerdir. Bu kaynaşma neticesinde ortak bir kültür ve dil yani Kıbrıs ağızları meydana gelmiştir. Kıbrıs ağızlarını Anadolu’nun çeşitli kesimlerinden gelen halk tarafından meydana getirilmiş bir ağızlar topluluğu olara

Anayasa düşüncesi bir anlamda toplumların bireysel ve evrensel düzeyde hak ve hürriyetarayışlarının ifadesi olmuştur. Osmanlı Devleti'nde yenileşme hareketleriöncelikli olarak askerî alanda, teknik anlamda bir reform hareketi olarakbaşlamıştır. Fakat Avrupa ülkelerindeki idare anlayışı ve toplum-devletilişkisi, bu ülkeleri ziyaret eden pek çok Osmanlı aydın ve bürokratınındikkatini çekmiştir. Bu ilgi Osmanlı Devleti'nin gerek birey gerekse tebaasıylailişkilerinde bir zihniyet dönüşümü yaşamasının önünü açmı

Eğer; İngilizceyi eskisinden daha kolay, daha doğru ve daha yetenekli okumak istiyorsanız; Bir kelimenin doğru telaffuzunu fonetikten bahsetmeden inanılmaz bir şekilde tahmin etmek istiyorsanız; Çekici ve akıcı bir şekilde İngilizce konuşmak istiyorsanız; Size Bu kitabı dikkatlice okumanızı öneriyorum. Bu kitap, İngilizce öğrenmekle ilgilenen ve farklı eğitim seviyelerine sahip herkes için uygundur.

Tasavvuf, İslam düşünce tarihinde hem bir içsel arayışın hem de manevi bir olgunlaşmanın disiplini olarak kendine özgü bir yer edinmiştir. İnsanın kendi varlığını aşarak ilahi hakikate yönelişinin çeşitli yollarını ve yöntemlerini sunan bu zengin geleneğin, ahlaki olgunlaşma sürecindeki rolü, tarih boyunca birçok düşünür ve âlim tarafından tartışılmıştır. Bu çalışma, tasavvufun erken dönemlerindeki sülûk anlayışını ve bu anlayışın İmam Gazali sonrası dönemdeki sistemli yaklaşımlara etkilerini incelemeyi ama

Son Yılların En Zararlı Modalarından Birisini De, Hiç Şüphesiz Hatıra Yazmak Teşkil Eder. Fakat Maalesef Bu Hatıraları Yazdıranlardan Ve Yazanlardan Çoğu, Temas Ettikleri O Mühim Mevzuları Dillerine Ve Kalemlerine Dolamaya Salâhiyettar Değildiler. Bu Yüzden, Kahramanlarından Çoğu Henüz Yaşamakta Bulunan Yakın Tarihin Birçok Vâkıâları, Memleket Okuryazarlarına Yanlış Anlatıldı. Yine Bu Yüzden, Hiçbir Devirde, Hiçbir Hizmet Görmemiş Bazı Kimseler Bugün Kahraman Tanınıyor. Ve Büyük Hizmetler Başarmış Birçok Fe

Niksar'ın ruhunu anlatan farklı bir eser olacağı için ismi de farklı olmalıydı. Neyse ki Ahmet Hamdi Tanpınar'ın “Beş Şehir” kitabı aklıma esti. Bu kitapta İstanbul, Bursa, Konya, Erzurum ve Ankara anlatılmıştı. Bu şehirlerin farklı özellikleri vardı. Kimisi tarihiyle, kimisi mühim bir şahsiyetiyle, kimisi tabii güzellikleriyle öne çıkıyordu. Kitabıma "Altıncı Şehir" adı verecektim ancak bir başka yazarın Sivas'ı anlattığı "Altıncı Şehir" kitabını hatırladım. Buralardan mülhem Kitabıma “Yedinci Şehir Niksa