Üstüme sinmiş hayallerim. Nereye gitsem göğüs kafesimde taşıyorum. Yolum uzun, yürüdükçe ağır geliyor kalbime umutlarım. Kaç kere düştüm bende bilmiyorum. Kanayan dizlerim değil, kanayan sadece zihnim. İlkbaharla küskün yüzüm. Üşüyor düş kırıklıklarım. Fazlası değil istediğim. Gökyüzünün en güzel mavisinde yağmurdan sonra açmak niyetim. Kaldırım taşlarına çarpan bir yağmur tanesiyim. Her düştüğünde hem var hem de yok olan. Ve bir gün çarptığım tüm taşlardan bir kule yapıp, kollarımı hayallerimi

Küçükbahçe Diyorlar ki; Hayatımı sana adamışım. Utandım gazetelerde okuyunca. Benim yaptıklarım ne ki senin bana verdiklerinin yanında? Ben sana minnettarım Sen bakma onlara. Süslerim seni ben. Elini yüzünü silerim. Kitap da okurum sana kıyıda. Şarkı da söylerim. Sen eşlik edersin rüzgarla, dalgalarla. Denizinin tozlarını üstüme serpersin yine. Günbatımları giyinirsin Bu yıl da böyle geçer buralarda.

En Güzeli Sensin... Denizle martının dansı başladığında, Tatlı bir kokun gelir, konar burnuma. Canlanır tabiat, Işıklar aydınlatır her yanı. Yüzyıllardır süren bu dansla güler tüm gözler, Sonsuzluğa denen masum bir merhaba... Yan yana gelen ıssızlığım Ve tabii seninle başlanan bir sebep, Seninle görülen bir gelecek... Sanki hiç bitmeyecek.

Uzak diyarlarda, Gül Krallığı'nda, Gül Kral ve Gül Kraliçesi'nin altı tane birbirinden çalışkan Gül Kızları varmış. Her bir Gül Kız, kendi rengindeki gül bahçelerinde çalışan çiftçilerle ilgileniyormuş, Ama bir sorun varmış... Altıncı Gül Kız olan Siyah Gül Kızın, siyah gülleri Gül Krallığı'nda yetişmiyormuş Bunun için de siyah güllerin yetiştiği tek gezegen olan Dünya gezegenine giderek macerası başlamış...

"Bir yol var önümde Sessiz, karanlık ve yorgun Evet, yoldu yorgun olan. Yol hiç yorgun olur mu? Yorgundu işte." Bir yoldur hayat. Bir yerden başlar ve bir yerde biter. Bu kitap bir yolculuğu anlatıyor. Yollar ne kadar farklı olsa bile sonu hep aynı yere çıkan bir yolculuğu... Başlangıçtan sona ulaştığımızda elimizde sadece yolculuk kalır. Bu kitabın sizi keyifli bir yolculuğa çıkarması dileğiyle...

“Gene de ‘Ben çocuklarımı ana vatana atayım da bir şekilde yeni bir düzen kurarız.’ diye düşünüyordu. Vapurun sireni Âdem Bey’i daldığı serin sulardan çıkardı ve kendine getirdi. Gemi personeli halatları sökmüştü, vapur harekete hazırdı. Limana uğurlamaya gelenlerin ağlaşmaları ile vapurdaki ağlaşma sesleri ortamı ağırlaştırmıştı. Âdem Bey bir an önce vapurun limandan uzaklaşmasını istedi. Onu ve ailesini yolcu etmeye gelen kimse olmadığı için vapurun bir an önce hızlanmasını ve ufukta kaybolmasını istiyord

Ebedi Padişah Ey Padişahı lem yezel Ey kadir-i hayyu ezel Kahrın da hoş lütfun da hoş Hoştur bana senden gelen Ya gonca gül, yahut diken Ya hilattır, yahut kefen Narında hoş, nurunda hoş Miskin Yunus sana kuldur İster ağlat, ister güldür İster şad et, ister öldür Narında hoş, nurunda hoş Yunus Emre

Adım Vahdettin Arslan, 1955 doğumluyum. Babam Şerafettin Hoca, annem Sadiye Hanım, Allah onlardan razı olsun ve rahmet eylesin. Kayseri Pınarbaşı Yukarı Karagöz Mahallesi'nde 95 no.lu evde oturmaktayım. Evliyim, Gökceyhan adındaki eşimden bir kızım Nejla, bir de oğlum Salih Sıraç ile yaşamaktayım. En son SSK emeklisiyim. İlk görev yerim Tomarza Karaören Köyü cami imam hatipliğiydi. 1974 idi, daha sonra vatan borcu ve çeşitli görevlerde bulundum. Çalışma da bir ibadettir, yeter ki Mevla'nın rızası için ve em

Dudağımdan sen aktın yudum yudum, Körkütük pert oldum, sek içtim, durdum, Dün bakışlarının dibine vurdum, Ağzımda bir çağrı, senden kalmayım! Varlığın, yokluğum huysuz karışım, Sövüp uyandırır densiz bir hışım, Yine hayaline çok kaçırmışım, Başımda bir ağrı, senden kalmayayım!

Değerli Okuyucular Yahya Kemal Doğan`ın kaleme almış olduğu `Sevgili Ülkem` eseri hepimizin günlük hayatımızda yaşadığımız veya şahit olduğumuz olayların kâğıda yansıtılmış hali olup bizlere; kendimizi ve yaşantımızı hatırlatmaktadır. Bu eseri okuduğumuzda günlük hayatımızda yaşadıklarımızı, hissettiklerimizi, düşündüklerimizi, düşünüp de dile getiremediklerimizi yazarın samimi, açık ve anlaşılır bir dille kaleme aldığını göreceğiz. Bu eserde toplumsal hayatta bireyin yaşayacağı her türden olay örgüsü

Ortaokul öğrencisi üç arkadaşın yapmış oldukları heyecanlı, eğlenceli, eğitici ve gizemli zaman yolculuklarından çok keyif alacaksınız.

Ben acemi bir çizerim... Mai bir masalın içindeyim. Küçükler, büyükler ve ruhu hiç büyümemiş olanlar... Peki sizler? Sizler de benimle Mai bir yolculuğa çıkmak ister misiniz? Cevabınız evet ise hadi alın kalemlerinizi ve tamamlayın eksiklerimi. Her sayfada ayrı ayrı düşler kurmayı unutmayın. Boyayın kendi masalınızı...

`Kadınlarını geride bırakan toplum geride kalmaya mahkûmdur.`- Mustafa Kemal Atatürk Bu kitap, kadınlara yönelik cinayet eylemlerini objektif, nicel verilerle karşılaştırıp Türkiye`nin son 10 yıllık geçmişinde hangi yönde aşama katettiğini rapor verileriyle sunmaya çalışmıştır. Konunun ehemmiyeti yükselen cinayet oranlarıyla doğrudan orantılıdır. Ekonomik, hukuksal ve siyasal gelişmelerin kadın cinayetlerini ne yönde etkilediği çalışmanın birincil problemleridir. Bu çalışma belki kadına yönelik cinayet

Bu eser, Hacı Emine Adil`e ithaf edilmiştir. Hacı Emine Adil, Allah rahmet eylesin, onu tanıyan herkes tarafından Hacı Anne olarak bilinirdi. Nakşibendi Sufi Tarikatı`nın Büyük Şeyhi, Şeyh Muhammad Nazım Adil`in (KS) elli yıldan fazla hanımıydı. Kendi dört çocuğu, on altı torunu ve altı büyük torununa ek olarak Şeyh`in Kıbrıs`taki mütevazı evine her yıl hücum eden binlerce müridi ve ziyaretçiyi sevgiyle ve hikmetlerle büyüttü ve yetiştirdi. Boş konuşmayla zaman harcayacak biri olmayan Hacı Anne kulluk sa

Merhaba, ben Kuziko. Mini minnacık bir deniz kuzusuyum. Kimileri yaprak koyunu da der adıma. Oldukça meraklıyım. Yaşadığım yer Yosun Ülkesi`nden maceralı ve heyecanlı bir yolculuk ile ayrılıyorum. Fakat sonuçta hiç tahmin etmediğim durumlar ile karşılaşıyorum. Acaba evime yeniden dönebilecek miyim? Merak ettiğim sorulara cevap bulabilecek miyim?

Bir papağan normalden 100 kat zeki olursa neler yapabilir? Bu sorunun cevabını Ege ve arkadaşı Gökhan ile birlikte öğreneceksiniz. Ege`nin babası haksız yere suçlanır. Kendisini P7 olarak tanıtan bu akıllı kuş dedektifliğe soyunur. P7 ile birlikte maceraya var mısınız? `Kitabın hedef kitlesi 8-11 yaş olmasına rağmen daha üst yaş grupları ve hatta yetişkinlerin de okuyabileceği keyifli bir kitap. Şu nedenle: çocuklar için heyecanlı bir macera, hedeflenebilecek örnek karakterler(idol) içerirken, büyükle

Hayatım Aşkım Umudum Hatıram İnancım Mücadelem Yaşasın Bİz Yaşayalım Ölsek Bile Seninle.. Sevgilerle Sevgilerle... Sevgiyle.. Şiir Benİm İçin Vazgeçilmez Bir Aşk. Sense O Aşkın Nedenisin.. Benim İçin Tüm Aşkların Güzellıklerın Nedenısın.. Nedeni Sensin Herşeyin..

Yoksa biz... Biz bu dünyadan değil miydik? Orhan Veli Bu kitap, üzerine söylenecek pek çok şeyin olduğu 2 buçuk milyon yıllık insanlık tarihi içine düşmüş bir toz zerreciğidir.

Kitap, genel olarak hayata dair konuları içermektedir. İnsanın, bazen duyguları yoğun olur. Bunu dışa vurmak için farklı bir yönteme ihtiyaç duyar insan. İşte benim için bu yöntem, şiire ve kısa söz yazmaya başvurmaktır. Bu sözler ile; doğruları, iyiyi dışa vurmaktır amacım. Sakın bu cümleleri okurken şiddete ve kötüye meyledecek duygulara girmeyin. Zaten burada şiddet ve kötülüğü eleştiriyorum. Doğrudan ve dürüstlükten yana olma arzusuyla bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.

İçimde büyüyen bir kiraz ağacım var. Nereden mi biliyorum? Çünkü onu ben yuttum. Ağaç hiç yutulur mu ? Yutulmaz tabii. Ben kirazı yerken çekirdeğini yuttum.