Bir müslümanın ebedî saadeti elde etmek için akidesini sahih ve sağlam bir zemine oturtması; temizlik, abdest, namaz, zekât, oruç ve hac gibi fıkhî konuları bilmesi gerekir. Böyle güzel bir amacı ve ihtiyacı gözeterek asırlardır İslâm âleminde sayısız eser kaleme alınmıştır. Bu kadim kitaplardan biri olan Merâkı’s-Saadât da hacim itibariyle küçük fakat akaid ve fıkıhla ilgili konuları veciz bir şekilde ele alması yönüyle oldukça önemlidir. Arapça aslı ve tercümesiyle birlikte titiz bir çalışmayla hazırlanan

Bir gece Süleyman el-Cezûli hazretlerinin hanımı yatagından kalkar, ortalıktan kaybolur.Bir süre sonra geri döndügünde Süleyman el-Cezûli ile hanımı arasında söyle bir konusma gerçer: - Gece vakti böyle kalkıp nereye gidiyorsun? - Medine-i Münevvere’ye Allah Resulü’nü ziyaret etmeye gidiyorum. - Peki böyle mübarek bir yolculuk için manevi dereceyi nasıl elde ettin? - Öyle kutlu bir salâvat-ı serifeyi bana da ögretir misin? - Hayır, bunu ögretmeme izin yok. Fakat sen bütün salâvat-ı serifeleri bir araya geti

Vakıf medeniyeti olarak Osmanlılar, hizmet adına, yazın soğuk su içilebilmesi için kar getirilmesinden fakirlere yakacak temin etmeye, kış aylarında aç kalan kurtlara dağ başlarında et bırakmadan alışveriş edenlerin aldatılmasını önlemek üzere, çarşı pazarda ölçek ve kantarlar konulmasına, fakir ve kimsesizlerin cenazelerinin kaldırılmasından dul kadınlara yardım edilmesi; yetim kızlara çeyiz verilerek, düğünlerinin yapılmasına, halka faydalı eser yazdırılıp, karşılıksız dağıtılmasından medrese, dârülhuffâz

Bu eser 15. yüzyılın büyük mutasavvıf âlimi Hâce Ubeydullah Ahrâr hazretlerine aittir. Vâlidiyye, Havrâiyye, Enfâs-ı Nefîse adlı üç farklı risalenin bir araya getirilmesiyle hazırlanan kıymetli kitap, Farsça aslından tercüme edilerek Kalbin Huzuru ismiyle yayına hazırlanmıştır. İlk risale olan Vâlidiyye, Hâce Ubeydullah Ahrâr’ın babası tarafından yazılması istenerek kaleme alınmıştır. Bu risalede Allah Resûlü’ne ittiba, Kur’ân-ı Kerîm okumanın edepleri, dünya sevgisinden kurtulmanın gerekliliği, velilerle ü

Bu kıymetli eser, büyük âlim ve ârif İmam Nevevî’ye [rahmetullahi aleyh] aittir. Kendisinin İslâm ahlâkı ve âdabını öğretmek maksadıyla yaklaşık 1900 hadisi on sekiz ana başlık halinde topladığı Riyâzü’s-Sâlihîn adlı bu değerli eseri, her zaman ve her zeminde büyük ilgi görmüştür. Milletimizin din kültüründe öncelikli yeri olan hadis kitaplarının başında gelmiştir. Zengin muhtevası ve mükemmel tertibi ile dikkat çeken değerli eser, diğer İslâm ülkelerinde de daima güncelliğini korumuştur. İslâm ülkelerinin

Nakşibendî yolunda büyük öneme sahip hatme-i şerif, asırlardır gizli zikrin temel uygulamalarından olmuştur. Her fırsatta zikrin ehemmiyetini vurgulayan Nakşibendî mürşidleri; kalplerin uyanıp toparlanması, manevi bereketlerin elde edilmesi, bela ve musibetlerin defedilmesi için müridlerine hatme-i şerife sarılmalarını ve bu günlük ameli asla bırakmamalarını tavsiye etmişlerdir. Öyle ki içinde; Fatiha, İhlas ve İnşirah sureleriyle salavat-ı şerifelerin ve silsile-i aliyyenin okunduğu bu zikirle hem halkada

11. yüzyılın büyük sûfî âlimi İmam Gazâlî’nin (r.aleyh) kaleme aldığı, asırlardır İslâm dünyasında büyük bir ilgi ile okunan Kimyâ-yı Saâdet; akaidden fıkha, tasavvuftan adab-ı muaşerete kadar pek çok konuyu ayet-i kerimeler, hadis-i şerifler ve selef-i salihinin sözleriyle ele alıyor. Sade ve anlaşılır bir üslupla şeriat, tarikat ve hakikat konularını açıklıyor. Her cümlesinde Kur’an ve Sünnet’e tâbi olmanın gerekliliğini vurgulayan İmam Gazâlî hazretlerinin bu köklü kitabı; Selçuklu ve Osmanlı’dan günümüz

Akaid ilmi, dini ilimler arasında en başta gelir ve İslâm’ın özünü oluşturur. Bu sebeple İslam’ın ilk asırlarından beri âlimler bu mesele üzerinde titizlikle durmuşlardır. En üstün gaye olan Allah Teâlâ’nın rızasına da ancak temiz bir itikatla ulaşılabilir. Bu sebeple müslüman bir kulun ilk vazifesi akaid ilmini en doğru şekilde öğrenmektir. Efendimiz’in [s.a.v] kurtulacak olan tek fırka diye işaret buyurduğu fırkay-ı nâciye, İslâm âlimlerinin beyanı üzere ehlisünnet ve’l-cemaattir. Aklî ve naklî deliller d

Peygamber kıssaları, aslında insanoğlunun yeryüzündeki tarihî serüvenine ışık tutan ibretlik gerçeklerdir. Samimi yaklaşım gösterdiği takdirde insan, her zaman ve her yerde peygamber kıssalarında yolunu aydınlatacak, doğruya ulaştıracak, sıkıntılı anlarda teselli ve rehber olacak örnekler bulacaktır. Peygamberlerin asıl vazifesi tebliğ ve irşaddır. Tevhid inancını ve Allah Teâlâ’nın emirlerini insanlara iletmek ve onları doğru olana yönlendirmektir. Onlar, bu kutlu vazifeyi yerine getirirken aynı zamanda ya

11. yüzyılın büyük İslâm âlimi İmam Gazâlî rah., kaleme aldığı eserlerle yalnızca yaşadığı dönemde değil, hemen her asırda derin izler bırakan fakih ve sufi bir âlimdir. Bu değerli eserlerin arasında öyle bir kitap vardır ki fıkıh, ahlâk ve tasavvuf konularında, yazıldığı günden şimdiye dek İslâm âleminde derin saygı ve kabul görmüştür; İhyâü Ulûmi’d-Dîn… Semerkand Yayınlarından bölüm bölüm müstakil kitaplar halinde yeniden tercüme edilen ölümsüz eser, artık ciltli olarak da basılıyor. İslâm’ın Sınırları, K

Bu kıymetli eser, büyük âlim ve ârif İmam Nevevî’ye [rahmetullahi aleyh] aittir. Kendisinin İslâm ahlâkı ve âdabını öğretmek maksadıyla yaklaşık 1900 hadisi on sekiz ana başlık halinde topladığı Riyâzü’s-Sâlihîn adlı bu değerli eseri, her zaman ve her zeminde büyük ilgi görmüştür. Milletimizin din kültüründe öncelikli yeri olan hadis kitaplarının başında gelmiştir. Zengin muhtevası ve mükemmel tertibi ile dikkat çeken değerli eser, diğer İslâm ülkelerinde de daima güncelliğini korumuştur. İslâm ülkelerinin

Bu kıymetli eser, büyük âlim ve ârif İmam Nevevî’ye [rahmetullahi aleyh] aittir. Kendisinin İslâm ahlâkı ve âdabını öğretmek maksadıyla yaklaşık 1900 hadisi on sekiz ana başlık halinde topladığı Riyâzü’s-Sâlihîn adlı bu değerli eseri, her zaman ve her zeminde büyük ilgi görmüştür. Milletimizin din kültüründe öncelikli yeri olan hadis kitaplarının başında gelmiştir. Zengin muhtevası ve mükemmel tertibi ile dikkat çeken değerli eser, diğer İslâm ülkelerinde de daima güncelliğini korumuştur. İslâm ülkelerinin

Dr. Hüseyin Okur’un kaleme aldığı İslâm İbadetler Fıkhı Namaz Kitabı adlı bu çalışmada, Hanefi mezhebi özelinde namaz ibadetinin kaide ve kuralları anlatılırken, özellikle günümüzde ihmal edilen hususlara vurgu yapılıp, güncel mevzulara yer yer değiniliyor. Bir ders kitabı olarak hazırlanan çalışma on üç dersten oluşmakta. Namazın hükmünden, şartlarına, rükünlerinden çeşitlerine, kılınış şeklinden namazı bozan hallere kadar birçok konu alt başlıklar halinde bu on üç derste işleniyor.

11 yüzyılın büyük İslâm âlimi İmam Gazâlî [rahmetullahi aleyh] kaleme aldığı eserlerle yalnızca yaşadığı dönemde değil, hemen her asırda derin izler bırakan fakih ve mutasavvıf bir âlimdir. Bu değerli eserlerin arasında öyle bir kitap vardır ki fıkıh, ahlâk ve tasavvuf konularında, yazıldığı günden şimdiye dek İslâm âleminde derin saygı ve kabul görmüştür; İhyâü Ulûmi’d-Dîn… Semerkand Yayınlarından bölüm bölüm müstakil kitaplar halinde yeniden tercüme edilen ölümsüz eser, hem çeviri dili hem de tasarım

13 yüzyılın büyük sûfî âlimlerinden İmam Nevevî [rahmetullahi aleyh] tarafından kaleme alınan bu eser, dünyadan el çekmeyi sağlayan niyet, zühd, tevhîd, ilim, irfan ve hakikat gibi birçok konuda kıymetli nasihatler içeren değerli bir çalışmadır. Muhammed Danışman’ın tercüme ettiği başucu eser niteliğindeki “Ârifler Bahçesi” Semerkand Yayınları’nda…

Ulemanın ifade ettiği üzere akaid, içerdiği konular bakımından, dinî ilimler arasında büyük öneme sahip olan bir ilimdir. Çünkü akaid, insana Hak Teâlâ’yı tanıtıp itikad esaslarını öğretir. Doğru bir itikad sahibi olduktan sonra da bu itikadı korumak için günahlardan uzak durmak zorunlu bir şart ve dinî bir vecibe olarak önümüze çıkar. Bunların sağlanabilmesi ise onları sahih bir şekilde öğrenmeyi gerekli kılar. Kitabımız Kur’ân-ı Kerim’i ve Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] sünnet-i seniyyesin

Semerkand Aile yayınlarından çıkan "Ev Sözlüğü” kitabı, aile olmanın tanımını biraz daha genişleterek aile üyeleri arasına evdeki eşyaları da ekliyor. Ev içinde bizimle yaşayan eşyalarımız, adetlerimiz, günlük alışkanlıklarımız var. Hepsi de bizden bir parça, ailemizi tamamlayan bir yapı taşına dönüşüyor zamanla. Evi ev yapan, aile hayatını sürdürmeye destek olan bu yan rollerin oyuncularını anlatıyor "Ev Sözlüğü” kitabı. Anne terliği, yer silme ameli, spor yapma çabası, çamaşır makinesi, tabak takımı gibi

Fıkhî konularda kadın-erkek her müslümanın, doğru ve yeterli bilgiye sahip olması farzdır. Çünkü insanın Allah Teâlâ’ya karşı ilk vazifesi iman, daha sonra ibadetlerini O’nun emrettiği gibi yerine getirmesidir. Bu da kişinin her konuda kendisine yetecek kadar fıkıh bilgisine sahip olmasıyla mümkündür. Bu sebeple, metin ve içerik bakımından Şâfiî fıkhının temel kitaplarının başında gelen, hacim itibariyle küçük fakat fıkhın ibadetlerle ilgili bütün mesele ve hükümlerini kapsaması yönüyle oldukça önemli bir e

Hakan Öner’in hazırladığı “Aile Sohbetleri” kitabı aileyi oluşturan her bir bireye Âlemlerin Rabbine nasıl iman edilmesi gerektiğini hatırlatırken ibadetin özünü anlatıyor. Müminde bulunması gereken güzel hasletlerden bahsederken sakınılması gereken davranışlara da değiniyor. Kitap üç ana bölümden oluşuyor. İman bölümü olan birinci bölümde Allah Teâlâ’ya imandan imanın kazancına, Allah’ın kulunu sevmesinin alametinden Allah’ın kullarını sevmesine vesile olan yollara kadar pek çok konudan bahsediliyor. İbade