Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
“Bu gezinti sırasında ya da belki daha sonralarında, ama kesinlikle aynı bölgede, aniden kopan bir fırtına o Temmuz gününün tüm ihtişamını silip süpürdü. Gömleklerimiz, şortlarımız ve mokasenlerimiz donuk sisin içinde sanki silinip gitmişti. İlk dolu tanesi bir konserve kutusuna, diğeri tam kelime çarptı. Bir kaya çıkıntısının altındaki kovuğa sığındık. Gök gürültülü fırtınalar ıstıraptır benim için. Körolasıca basınçları mahveder beni, şimşekleri beynimi ve göğsümü delip geçer. Bel de bunu biliyordu; koynu
197 TL.
Tükendi
Son dönem Osmanlı ve erken Cumhuriyet devri edebiyatçılarından biri olan Güzide Osman, feminist aktiviteleri ve edebi üretimi dolayısıyla anti-feminist literatürün hedef aldığı isimlerin arasında olmuştur. Zeynep Tek’in “Güzide Hanım”ın kim olduğu sorusunun peşinden giderken Harvard Üniversitesi’nin kütüphanesinde Nezihe Muhittin’in “Güzide Osman Hanımefendiye” imzaladığı kitaba tesadüfen dokunuşu, bu kitabı ören ilk ilmiktir. 1924’te Nezihe Muhittin’in temelini attığı Kadın Birliği’nin kurucularından olan
153 TL.
Tükendi
Erik Jan Zürcher’in Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e kitabı, modern Türkiye’nin neredeyse her tartışma başlığı için derin bir kavrayışa temel teşkil edebilecek makalelerden oluşuyor. Osmanlı’nın son döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan dönemi karşılaştırmalı ve detaycı bir biçimde ele alıp özgüllükleri, süreklilik ve kopuşları anlamaya imkân tanıyor, tarihyazımına dair tartışmaları zenginleştiriyor. Meslekten tarihçiler ve öğrenciler kadar Türkiye’nin güncel meseleleriyle meşgul olan her okura hitap ede
237 TL.
“İnsanlık böyle belli olur kardeşim. İnsanlık küçük şeylerin altına saklanır. Sen başka yerde ararsın. Gözünün önündedir, görmezsin. Bakmasını bilmezsen görmezsin tabii. İnsanlığı nerede arayacağını bileceksin. Kim insan, kim değil bileceksin.” Küçüklerin büyüklerinin yanında sigara içemediği, önüne gelenden dayak yediği, yeniyetmeyse azar işittiği bir Orta Anadolu köyünde iç içe geçmiş yaşamlar. Ankara, önünde sonunda gidilmesi gereken bir yer… Gecekondu evler, yoksulluğun geçit vermediği hayaller, karnı d
172 TL.
Drakula, vampirlerin ve vampir avcılarının dehşetli bir rüyayı andıran dünyasını her detayıyla resmeden bir korku edebiyatı başyapıtı. Hukuk müşaviri olan Jonathan Harker, Transilvanya’ya yaptığı bir iş seyahatinin ardından hem kendisini hem çevresindekileri korku dolu bir olaylar zincirinin içinde bulur. Drakula Kalesi’nde geçirdiği gerilimli günlerde doğaüstü güçleri olan kadınlarla ve geceleri iyice tuhaflaşan Kont Drakula’yla baş etmeye çalışır. Oradan kaçıp İngiltere’ye döndüğündeyse akıl almaz olaylar
180 TL.
Tükendi
“Sokak, çatışma, müzakere ve temsil alanıdır. Sokak, mevcut hakları korumanın, yeni hak taleplerinde bulunmanın, kamu politikalarına müdahale etmenin aracı ve mekânıdır. Sokak, siyasal düşünceyi dışa vurmanın, düşünceyi simgesel düzeyde açıklamanın aracıdır.Düşünceler sokakta pankartlar, dövizler, semboller, ritüeller, grafitiler, mizah, kılık kıyafetler, aksesuarlar aracılığıyla açıklanır. Temsili demokrasilerde seçimden seçime aktif hale gelen yurttaşın, iki seçim arası dönemde de etkin olmasını sağlayan
245 TL.
Tükendi
1952’de ABD’de yayımlandığında haftalarca çok satanlar listesinde kalan ve ertesi yıl National Book Award’a değer görülen Görülmeyen Adam, Amerika’nın en çarpıcı çelişkilerini sergiliyor. Görülmeyen Adam, egemen kültürün içinde tutunmaya çalışan siyahi bir gencin hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Toplumun her katmanına girip çıkan roman kahramanının hikâyesi, Güney’in prestijli kolejlerinden Harlem’in tekinsiz sokaklarına, eşit hak ve özgürlükler için mücadele eden örgütlere uzanıyor. Toplumsal hoşgörüs
350 TL.
Tükendi
“İbn Haldun’un kahr-tagallüb’ün hükm’ü doğurduğunu ve Mülk-Devlet’in hükm ile var olduğunun teorik konumunu gerçekleştirişinden beridir, hele 20. yüzyılda, düşünür, hep, –yukarıda kısaca hatırlattığımız üzere– devrevî gidiş nazariyatçısı olarak, ya da organizmacı nazariyatçı şeklinde, tabiî en koyu biçimde de, devrevî’ci ve organizmacı olarak saptırılmaya çalışılmıştır.” İbn Haldun, 14. yüzyılda modern sosyolojinin ve tarihçiliğin, hatta iktisat biliminin öncülerinden olduğu ileri sürülen, devlet ve siyaset
263 TL.
Tükendi
Siyasi tarihi neden ve nasıl okumalıyız? Büyük teoriler siyaseti anlamak için yeterli midir? Siyaseti değerlendirirken neden tarihi es geçemeyiz? Richard Whatmore, teori ve eylem arasındaki ilişkiyi değerlendirerek siyasi tarihin karşı karşıya kaldığı temel soruları, tartışmaları, ona yöneltilen eleştirileri ve bunların neden önemli olduğunu ele alıyor. Marx’tan Koselleck’e, Strauss’tan Foucault’ya, Skinner’dan Pocock’a birçok teorisyenin yaklaşımını inceliyor, tarih bilgisinin bugünün siyasetini anlamak iç
140 TL.
Sahraaltı’ndaki 49 ülkenin bağımsızlıklarından günümüze kadarki siyasi tarihlerine -dolayısıyla söz konusu ülkelerdeki yaşama da- ana hatlarıyla odaklanan Sahraaltı - Siyaset ve Yaşam daha ziyade kulaktan dolma bilgilerle tanınan Afrika kıtasına ilişkin bambaşka bir pencere açıyor. Tek tek söz konusu ülkelerin bağımsızlıklarını kazandıkları andan günümüze dek yaşadıkları tarihsel gelişimleri aktaran, siyasi temelde bunların sahip oldukları ayırt edici özelliklerinin altını çizen Volkan İpek, zengin bir Sahr
257 TL.
Tükendi
Gregory Jusdanis geçmişten günümüze sanat ve edebiyatın toplum içindeki yerinin, öneminin sorgulandığı fikrinden yola çıkarak çağımızda, gelişen teknolojik imkânları da işin içine katarak, bu sorgunun nasıl şekillendiğini inceliyor. Kurgu Hedef Tahtasında hem her çağın bu sorgu karşısında geliştirdiği savunuyu örnekler üzerinden gösteriyor hem de çağımızın saldırılarına karşı edebiyatın savunusunun ne yönde olabileceğini tartışıyor. Bu tartışmayı da geri kalan her şeyi gözardı eden estetik bir özerklik deği
161 TL.
Tükendi
İktisat ideolojisi modern toplumların tahayyül dünyasına damgasını vurdu. Bu ideolojinin eleştirisi başka bir toplumsal ilişki düzeni hayal edebilmenin kaçınılmaz ilk adımını oluşturuyor. İnsanların “özünde” iktisadi dürtüler mi yatıyor? İktisadi ilişkiler modern toplumların altyapısını mı oluşturuyor? Bu sorular, modern toplumsal tahayyülün inanç dünyasını sarsmak ve toplumsal pratikten türeyen ama doğal ya da nesnel kurallar kılığında geri dönüp toplumsal pratiği belirleyen iktisat simgeselini sorgulanabi
212 TL.
Tükendi
"Kendi geleceğimi görmüştüm onda. Bir daha hiçbir erkeğe güvenemeyecektim. Hiç iyileşmeyecek bir yarayla, ölünceye dek yakamı bırakmayacak bir acıyla günleri atlatmaya, her an yüzeye çıkacak bir ağrıyla yaşamaya çalışacaktım. Gelecek dediği buydu. Yeni bir hayat dediği buydu, bu yaşta inzivaya çekilmek, dökük bir köy evinde tek başına yaşamaktı. Yeniden başlamak dediği canını kurtarmaktı.” Güzel günlerin geleceğine dair ümidini hiç kaybetmeyenler, dünya ile kendileri arasındaki savaşta tarafsız kalmaya çalı
85 TL.
Tükendi
"Gelecekten daha büyük, daha tehlikeli serüven var mı? Çaresizim: Şimdilik hayata itaat edeceğim. Sonrası? Kim bilir belki kendimi ikna edecek şöyle varlıksal, yazara yakışan bir neden bulurum. O sırada aklıma geliyor. Eğer insan kendi ahlâkını yaratabiliyorsa, neden nedenini de yaratamasın?" Onu tanıyorsunuz; adı Sadık Demir. Yağışlı bir kış sabahında yüreğinde onu donduran bir acı var. Ağlayamıyor. İçi sanki buzla kaplı… Sadık, onu ele geçirip suçluluk duygusu yükleyen bir sükûnetin içinde, intikamının pe
192 TL.
Tükendi
İmparatorlukların yıkılıp ulus-devletlerin kurulduğu 20. yüzyıla varan süreçte Osmanlı, Habsburg, Romanov ve Kaçar imparatorluklarının sınırlarına büyük bir hareketlilik hâkimdi. Kalıplaşmış siyasi hayat baştan aşağıya değişiyordu. Asiler Devri, bu süreçte Balkanlar’dan Kafkasya ve Ortadoğu’ya uzanan geniş bir coğrafyayı şiddet yoluyla şekillendiren eşkıyaların, isyancıların, çetecilerin ve eylemcilerin izini sürüyor. Ramazan Hakkı Öztan ve Alp Yenen’in derlediği bu çalışma, Kafkas eşkıyalar ile Balkan devr
340 TL.
Rudyard Kipling, bir ormanın derinliklerindeki hayvanlar ile insanların kimi zaman tehlikeli, kimi zaman mutluluk dolu yaşamını anlatıyor Orman Kitabı’nda. Kurtların büyütüp eğittiği ve vahşi ormanda nasıl hayatta kalabileceğini öğrenmeye çalışan insan yavrusu Mowgli’den acımasızlığıyla ün salan kaplan Shere Khan’a, Mowgli’ye bildikleri her şeyi öğreten ayı Baloo ve panter Bagheera’dan maymun halkı Bandar-log’a… Ormanda yaşayan varlıkların, labirente dönüşen ağaçların arasında kurdukları ilişki bazen dostlu
95 TL.
Tükendi
Modernleşme ve merkezileşme yönelimiyle birlikte toplum ve daha önce pek de hesaba katılmayan toplumsal gruplar daha okunabilir, daha tahmin edilebilir kılınmak istenmiş, bu da ister istemez yöneticilerin bizatihi toplumsal kurumlarla ilişki kurma biçimlerini dönüştürmüştür Fasih Dinç, Osmanlı-İran Sınırında Devlet ve Toplum kitabında aşiretler, cemaatler,sınır ve yerel elitler gibi kavram ve olgular üzerinden esasen bu dönüşümün dinamiklerini inceliyor. Osmanlı’nın İran sınırındaki iki önemli toplumsal gru
210 TL.
“AKP iktidarı, kendinden önceki hükümet döneminde tasarlanan IMF destekli ekonomik programı miras edinerek uyguladı ancak erken döneminden itibaren bu mirası kendine uyarlama çabaları ve akabinde önemli kırılmalar gösterdi. 2009 küresel krizinden sonra ise gevşeyen para politikası ve kredi genişlemesine dayalı bir model, uluslararası kuruluşların çıpaları olmadan takip edildi ve AKP’nin en uzun ekonomik büyüme dönemi (2010-2017) aslında bu model altında gerçekleşti.” Piyasa, Sandık ve Başkan Arasında, Türki
194 TL.
Yaşamdan sevinç duymak, hayatın kutupsallığını kucaklamaktan geçer. Günümüzün büyük haz hırsı ve mutluluk salgını hep pozitif kutupta kalmayı salık verse de, tatsız zamanlarla ve savrulmalarla baş edebilmek doygun bir hayatın vazgeçilmezidir.Herkes hayatın kutupsallığının suretlerini tanır: Sevinç ve hiddet, uyum ve çatışma, huzur ve huzursuzluk, zevk ve acı, sağlık ve hastalık, güzellik ve çirkinlik, başarı ve başarısızlık, anlam ve anlamsızlık. Benliğimiz aralıksız evreler halinde, her birini deneyimleyer
99 TL.
Tükendi
Linç, sadece fiziksel bir cezalandırma eylemi olmaktan öte sembolik, psikolojik, ekonomik ve politik, toplumsal baskı ve sınırlamalara yol açan bir kitle eylemidir. Bireysel bir husumet ya da öç almadan öte, şiddetin toplumsal karakteri belirgindir. Linç, çoğunlukla kamusal alanda bir gösteri biçiminde icra edilir ve seyirciye ihtiyaç duyar.” Diler Bulut, Türkiye’de linç olgusunu, gerek sosyolojik açıdan, gerek devlet rejimi açısından enine boyuna analiz ediyor. Hukuki pratiğe, faillerin ve mağdurların algı
195 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2