Aşk. Evet, tüm bunlara neden olan duygunun adı aşktı. Aşk benim katilimdi. Hayatımdaki değerli olan ne varsa elimden alan oydu. Birazcık umudum vardı. Bu yüzden dayanıyordum gecelerin karanlığına. Bu yüzden içimdeki fırtınalarımı dindirmeye çalışıyordum. Kulaklarımı sağır eden sessiz çığlıklarıma bu yüzden tahammül ediyordum. O içimdeki birazcık umut içindi. Hepsi, hepsi aşka ulaşmak içindi. O zaman sen de doğma artık güneş. Bırak mahvolayım. Bırak isimsiz kalayım. Bırak sessizliğimle yaşayayım. Her doğumun

Bu kitapta, 1946 yılında Amerikan Missouri zırhlısının ülkeye gelişinin, bir ailenin dört nesline sarsıcı kültürel etkisi anlatılmıştır. Ülkenin sayılı zenginlerinden Şöhret Hanım, şiddet gören gelini Mary'nin, aslında öz kızı Meryem olduğunu anlar. İki kardeş evlenmiştir. Mary'nin dokuz yaşındaki oğlu da itiraf eder: Üvey babası tarafından üç yıldır istismar edilmiştir. Mary (Meryem) doğar doğmaz, Şöhret'in İran asıllı sınıf arkadaşları Şeküre ve Ziya tarafından yurtdışına kaçırılmıştır. Şeküre ile Ziya, u

Sana nasıl yandığımı Aşkından ağladığımı Her an seni andığımı Sana bir anlatabilsem Su bekleyen toprak gibi Rüzgâr ister yaprak gibi Özlediğim ancak şimdi Sana bir anlatabilsem Güzelliğin kalmaz sana Kıyma desem sen bu cana Aşkın karıştı kana Sana bir anlatabilsem Serhat Kamil Zor

Kader şansınız değil, seçiminizdir. Susmak mı kolaydır, ölmek mi? Veya susmak mı kapatır tüm sorunları, yoksa öldürmek mi dindirir acıları? Kim ölmek için susabilir? Kim sustuğu için öldürülebilir? Başka kimlikle iki karakterde yaşayarak mı? İşte o zaman sadece yaşayanlar değil ölüler de nefes alır. Fakat her ölüm ardında bir sır bırakır. ...Saat gecenin ikisi, aylardan şubat. Lapa lapa yağan kara rağmen villanın önü meraklı insanlarla doluydu. Nihayet havuzdan çıkarılan ceset karla kaplı havuz kenarına döş

Kurşun şafak söktü yüreğimde... Mavinin Fecri; ağarması bu. Her yer kör edici aydınlık... Karanlıkta yolunu bulamadığın gibi güneşin (aydınlığın) yoğunluğunda da bulunmaz yol... Rüzgarım ne bir meltem gibi yumuşak ne de fırtına dal kıran,,, Saman alevi gibiydi öfkem. Mavi bir hasretim vardı; ne enginler aşılmıştı da, takılıp kalmıştım bir maviye... Gecenin buğusu gibiydi, gün ayınca geçerdi; gülerdi hüzünbaz... Yeni bir gün umuduyla. Güneş damlalarıyla yıkanmış, aydınlık çehresiyle; yeniden başlamalı hayat

ZİKZAK SOKAK Zikzak Sokak, ekonomik ve siyasi sarsıntıların adım adım zirveye tırmandığı yetmişlerin Türkiye'sinde İstanbul'dan Elazığ'a tayin olan bir ailenin bu küçük şehirde kurduğu ilişkileri ve bu ilişkilerin hayatları boyunca kendilerini takip edişini anlatan tümüyle gerçek bir hikâye üzerine kurulu. Yaşanan olaylar her ne kadar zaman zaman ailenin küçük oğlu Nedim'in ağzından anlatılsa da hikâyede tek bir kahramandan söz etmek mümkün değil. Kahramanların her biri, kısa ya da uzun, sıradan ama vurucu,

GÖNÜL ÇERAĞIM Şu can mülkümde şâhımsın, Sen benim gönül çerâğım, Hem dîdârım, penâhımsın, Sen benim gönül çerâğım, Bî-çâre mecnûnunum senin, Aşkına meftûnunum senin, Kapında âciz kulunum senin, Sen benim gönül çerâğım, Gözlerine hayrânım senin, Her emrine kurbanım senin, Fakir bir gedânım senin, Sen benim gönül çerâğım,

Güzel olsun, temiz olsun sermayen, Çalışmaktır, başarmaktır tek çaren, İnsanlıktır, insan olmaktır gayen, Sende inanç, sende sabır çocuğum. Okudukça ufukların açılır, Her tarafa sönmez ışık saçılır, Açılmayan nice kapı açılır, Sende ilgi, senge bilgi çocuğum. Edebinle, ahlakınla hür yaşa, Hiç kimseye olma pranga, maşa, Nefsinle, şeytanla başla savaşa, Sende bilinç, sende şuur çocuğum. Kullanılan Reklam Mecraları : İnternet Satış Siteleri, Yayınevi web siteleri, Sosyal medya tanıtım noktaları, Afişler ve duy

Büyük bir içtenlikle kaleme alınmış; iyiyi, güzeli, doğruyu, kötüyü, çirkini, yanlışı çekinmeden anlatan bir kitap. Doğumundan günümüze güzel ülkemizin sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve siyasi geçiş döneminde güzel insanlarla geçen bir yaşam öyküsü. İyi ki varsın, iyi ki yaşadın, iyi ki yazdın. Beynin, gönlün var olsun, canım kardeşim. -Metin Akpınar Bu nasıl bir beceridir ki, genlerine sinmiş tüm otoriter yapısına rağmen hiç kimseyi kırmadan, üzmeden, incitmeden ve hatta aksine gönülleri fethederek bu

İnsan tabloda bir rakam toplanıp çıkarılan, Hayat bir nefeslik rüya farket bunu ey insan. İnsan bir kere sildi mi gönül defterinden, Hiçbir kalem yazamaz onu kalbe yeniden. Sanma ki ben hayatı gönlümce yaşıyorum, Verilen süre kadar yükümü taşıyorum. Dr.İsmail Bozkurt

Aksiyonu, gerilimi ve sürükleyiciliği ile okurlarda farklı bir heyecan yaratacak olan Anelyadan bir bölümü sizlerle paylaşalım. İçeri gel, ne oldu bir şey mi hatırladın? Gözlerini dolaptan ayırmadan ürkek ve korku içerisinde bir adım atıp içeri girdi. Birden Selim'in elinden elini hızlıca çekerek, İşte burası işte burası görüyor musun Selim? çığlıklar atmaya başladı. Aynı anda büyük gardrobun kapaklarını hiç düşünmeden açtı. İçinde ne varsa fırlatıyor Bak burası işte diye ağlıyordu. Selim ne yapacağını şaş

...Zirvede fırtınanın ne taraftan geldiği belli olmuyordu. Bazen önümüzden, bazen arkadan bazen de karışık olarak her yandan vuruyordu. Atkım ile ağzımı kapatıp kabanımın yakasını iyice kaldırdım. Boynumu olduğunca omuzlarıma gömdüm. Korkuyordum, üşümeye başlamıştım. Ne olur Allah'ım, bana bir şans daha ver! dedim içimden. Ne olur! Fırtına, daha çok önümüzden, karayelden vurduğu için başımızı yan çevirerek yürüyorduk. Kar taneleri, yüzümüzün fırtınaya dönük tarafına bir kırbaç gibi vuruyordu. Bir ara karayo

Ya renkler hayatımızdan bir anda olağan bir şeymiş gibi fark ettirmeden, birer birer yok olup gitselerdi? Giden her renk de beraberinde bir kaç güzel duyguyu alıp götürseydi ne olurdu? Ya da renkler usulca, isimsizce, kaybolurken olayın idrakine varanlar olsaydı ve onlar bu kayboluşu kabul edemeselerdi, ne olurdu? İşte o zaman direniş başlardı. Ceren Cesur ve arkadaşlarının direnişi böyle bir direnişti... Ceren Cesur, bu direniş için Profesör'ün kurduğu belirli bir amaca hizmet eden Sınırsızlar'a üye olur v

Yüreğime sevda doldurup çıktım yola Gözlerine düştü yolum ***** Bazen de birinin gönlünü çalmaktır aşk Varsa çalmanın günahı Günahı bana ***** Nereden bilecekler ki Sevgilinin gözlerinde tüten hasret dumanının Taner Metin Kullanılan Reklam Mecraları : İnternet Satış Siteleri, Yayınevi web siteleri, Sosyal medya tanıtım noktaları, Afişler ve duyurular

Baharın gelişiyle yüreğimde filizlenen Bulutların arasındaki güneşe merhaba derken Bir taraftan gani gani yağmur yağar ya Umut çiçeklerimin bahçıvanı olan Kıpır kıpır heyecanlanan şu kalbim Hep yarım kaldı sevdalarım Azgın bir deniz gibi dalgalanan Bir martının kanat çırpmasıyla Denizlere havalanan yüreğimde Her yokuşun ardından Bir düzlükte mola verdiğim Hep yarım kaldı sevdalarım Sanki gecenin ortasında bir peri gibi Ay ışığı şavkında hayal meyal gördüğüm Eylül, ekim aylarının ardından Kışa doğru yol alan

TSK 'nın kapalı kapılar arkasındaki yüzü, transparan resmedildi. İş yerindeki Mobbing ve mesai sonrası evinin içindeki Gaslighting anlatıldı. Tehlikeli ve hazımsız ruhların ellerine geçirdikleri otoriter güce maruz bıraktıkları çevrelerinin, intihara sürüklenen vahim halleri göz önüne serildi. Kurguda; ülkemizde kimin kime ne yaptığı! pek belli olmayan hadiseler , asperger sendromlu kadın subayın ajandasından resmedildi. Tarih karşısına kendisini kahraman olarak yutturmaya çalışanlara karşı, kapalı zihinler

AŞKIN DUDAK İZLERİ Gülümseyen gözlerimde Aşkın dudak izleri var Dilden düşen sözlerimde Aşkın dudak izleri var Gönül sevdi bir tek ece Aklımdadır gündüz gece Şiirlerde hece hece Aşkın dudak izleri var Esen sevda yellerinde Kalbin duygu sellerinde Sazımın tüm tellerinde Aşkın dudak izleri var Huzur veren nüktelerde Satır satır güftelerde Yaptığım tüm bestelerde Aşkın dudak izleri var Ne karanfil ne sümbülde Ben bülbülüm aklım gülde Sevgi dolu şu gönülde Aşkın dudak izleri var

Meçhule bırak dünya ahvalini Bırak kuşların olsun gökyüzü Sen yüreğime daya merdiveni Gör içindeki ölü şehirleri Tutunamıyor ellerim yağan yağmura Kayıp gidiyor düşlerim Akıp giden zamana meyilli Yokluğun desen içler acısı Parmak uçlarımda tütün kokusu... Mine Gökşen

Sevgili Deniz Taşkın'ın bu kitabı bence insanlara pozitif düşünme ortamı yaratıyor. Ben insanın kendisini yöneterek yaşayabileceğini ve bu farkındalığı elde edebileceğine inanıyorum. Yeter ki bu farkındalığı elde etmek için kendisi de bir çaba göstersin ve yaşama tıpkı Deniz'in ifade ettiği gibi aklıyla ve iradesiyle, disipliniyle sarılsın, zorluklar karşısında yılmasın. SANATAEVET diye yaşamın sanatsallaşması doğrultusunda bir anlayışı bunun için geliştirmeye çalışıyoruz. Bence Deniz de bu farkındalığı ifa

Tut Ellerimi Şiir kitabımda doyumsuz aşkı ve ayrılığın verdiği hüznü anlatan şiirler ağırlıkta biraz aşk yaşamış hatta sevmiş sevilmiş herkes bu kitapta kendini bulacaktır. Sevda yüklü satırlar, hasret kokan kelimler kimi zaman yaş olup aktı bu gözlerden, kimi zamanda şiir olup döküldü kalemimden. Yazdığım her satır içimdeki aşkı özlemi ve de isyanı anlatı. Ben yazdığım şiirlere içimi dökerken Dostum arkadaşım Şair Ünal Kar şiir yazmam için cesaret verdi. Buradan kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. S