Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 125 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sokakta yürürken, alışverişte, parkta, dolmuşta otobüste, kuyruk beklerken kulağını atar ya insan bazen; değişik insanların değişik dertlerinden, acı hayat hikâyelerinden, münakaşalardan, belki de sevinçlerden kesitler işitir. Bazen öylesine duyup geçer bunları; bazen de zihni işittiklerinin peşine takılır gider, başkalarının hayatlarını kurgular kafasında, ya da kulağına çalınanlar kendi hayatıyla ilgili düşüncelerini, sezilerini tetikler. Umumi yerlerde kulağını ortaya atmayı sevenler habis dedikoducular
120 TL.
Tükendi
Her biri başka bir yeri, başka kişileri, başka olayları konu edinen, bir yandan da sonu gelmez ve umutsuz bir arayışı dile getiren hikayeler. Güzel ve büyük yurdunu yitiren Hamdi, kocasını aramak için İstanbula gelen Ödemişli zavallı bir kadın, her şeyi allak bullak eden, yurtu gurbete çeviren savaş ve geride kalanların hayatları.
155 TL.
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Berna Moran, Oğuz Atay`ın bu ilk romanını ``hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı`` olarak niteler. Moran`a göre ``Oğuz Atay`ın mizah gücü ve duyarlığı ve kullandığı teknik incelilkler, Tutanamayanlar`ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, eserdeki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır``. Küçük burjuva dünyasını ve değerlerini zekice alaya alan Atay, ``saldırısını tutunanların
395 TL.
Tanzimat´tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler, hedefler, ölçütler Türk aydınını kronik bir bunalıma sürükledi. Oğuz Atay´ın tiyatro eseri, varoluş sorunlarıyla boğuşan ve tutunmaya çabalayan ve bunu pek başaramayan okur-yazarımızın kara güldürüsü. Eylemsizlikle geçmiş bir hayatın doğal ürünü beceriksizlik ve gülünç olma korkusundan Atay sürükleyici bir oyun çıkarmış. (Arka Kapak)
113 TL.
Tükendi
Çizgilerin kürelere, zamanın sonsuzluğa, sonsuzlukların da hayâllere dönüştüğü bir hikâyedir bu. Sıradan insanların sıra dışılığı, bilinen hikâyelerin düşlere dönüşümü, zaafların asîlleşmesi, erdemlerin ardındaki günâhkârlık tüm içtenliğiyle akacak zihinlere. İnsan olmanın en zayıf ve en yüce yanları, bir hikâyenin dokunuşuyla bir kez daha bilinebilir olacak. İhsan Oktay Anar, bu yeni düşüyle sizleri bir kez daha şaşırtacak. Çizgilerde değil kürelerde gezinecek, bilinen zamanların bilinmeyen anlarına yolcu
195 TL.
Yakup Kadri bu kitabıyla, insanların şimdiye kadar besledikleri bir zannı -çocukluğun en mutlu bir çağ olduğu zannını- kökünden sarsmak istediğini söylemiş. Önsözünde, İnsan, şuurunun altına kadar inmeyince kendi kendini nasıl tanıyabilir? Bizim köklerimiz orada değil midir? diye sorduğu kitabında belki romanlarının bütün anahtarlarını vermiş olacağını ileri sürüyor.
139 TL.
Tükendi
Sen ne kadar kaçsan da, ıskalasan da, görmezden de gelsen, kafanı kuma da gömsen, kalbine kilit de vursan, hayatın sana bir diyeceği varsa, sinsi sinsi bekliyor sırasını, yıllarca. Öyle sabırlı. Öyle fil hafızalı, öyle unutmuyor hayat. Sen sabaha kadar unuttum diye sağalt ruhunu. Gömdüm san. Defter kapanmayınca kapanmıyor. Bir domates tohumunun içinde ne saklıdır? Bir telefon kulübesi ne kadar üzebilir insanı? Açık pencereden odaya doluşan kelebekler durdurabilir mi ayrılığı? Yarım kalan bir ilişki kaç zama
122 TL.
Hani az önce size farklı ölüm şekillerinden bahsediyordum ya, belki de bana bir ayrıcalık verilmiş. O da, kendi cenaze törenimi organize etme lüksü. Ben de bu lüksü kullanmaya karar verdim. Sizden yapmanızı istediğim birkaç şey var. Ne de olsa herkes son arzusunun yerine getirilmesini hak eder... Musa, kanser hastası bir adamdır. Çetrefil zamanlardan geçmesine rağmen yaşama aşkını hiç yitirmemiştir... Ömrünün son günlerinde sevdikleriyle beraber, Ankara Ekspresi'ne binip ebedi bir yolculuğa çıkmak ister. B
172 TL.
Tükendi
Güldane banyoda tek bir mum yakmış, cama arkasını dönmüştü. Dışarıda kaç kişi var, kim onlar, yaşları kaç hiç bilmiyordu. Umurunda da değildi. O kendi halindeydi. Sadece seyredildiğini biliyordu ve bu gizli oyun onun kalbinin zarını titretiyordu. Hiçbir dokunuş, en derin öpüşme, en tatlı sevişme bu oyunun yerini tutamazdı. Güldane o an âşık oluyordu; seyredenlerin gözündeki kendine âşık oluyordu. On beş yaşında, cinselliğini keşfetmeye çalışan bir Çingene kızı ile otuz beşine merdiven dayamış maço bir taksi
182 TL.
Tükendi
Yugoslavya sosyalizmi, İkinci Dünya Savaşı sonrasının dünyasında, aynı toplumsal ve siyasî sistematiğin kutuplaşmış uçlarına dönüşmeye yönelen kapitalizm-reel sosyalizm geriliminde üçüncü yol arayışına girenler için bir umut ışığı, önemli bir tecrübe gibiydi. Yugoslavya'nın federal yapısı, millî meseleyi, üniter millî devlet sisteminden de Sovyetik merkeziyetçi çokuluslu imparatorluk sisteminden de farklı, milliyetçilik dışı bir üçüncü yoldan çözmüş görünüyordu. 1990'lara girerken, Yugoslavya'nın sunduğu üç
179 TL.
Oyunlar oynuyoruz. Üçüncü kez üzerinde kucaklaşabileceğimiz ve gözyaşları içinde sözbirliği, kardeşlik, birlik için yemin edebileceğimiz yıkıntıları hazırlıyoruz... Bugünkü Bosna gibi bir memlekette nefret etmeyi bilmeyen ya da çok daha zor olanı, nefret etmeyi bilinçli olarak istemeyen, bir yabancı gibidir, düşmandır ve kimi zaman da işkence edilendir... Drina Köprüsü romanıyla bilinen Bosnalı yazar İvo Andriç'in 1920'lerde kaleme aldığı notlarından
223 TL.
Kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı olduğu serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilmişti. Esrarengiz adam, kalabalığı yarıp elinden tuttuğu İsrafil`le iskeleden gemiye doğru yürümeye başladı. Kalyonun dikmesinin palangalarına asılan ve tıraka tutan gemicilere vardiyan, Yisa, sizi gidi sütü bozuk sünepeler! Yisa beraber! Varda ruhsuzlar! Varda!
195 TL.
Bir Fransız'ın gözünden Türkiye, taşra ve İstanbul... Kırmızı ile turkuazın prelüdü, küçük dünyaların, kırık hayallerin çizgileri. Nicolas Presl, tek bir söz etmeden bizi yolculuğa çıkarıyor. Picasso büyüsüyle Anadolu rock... Oryantalizm, bize bakan bir grafik roman... İnce belli çay bardağı...
62 TL.
Tükendi
Kardeşinin intiharı üzerine Ankara'ya gelmiş bir İstanbullu. Yel midir, toz mudur anlamıyor şehrin hırgürünü, siyasetin imlasını, upuzun hutbelerini. 1951, çok eski ve çok uzak durmayan bir muammanın, her şeyin kullanılıp atıldğı bir dünyanın hikâyesi. Tenhaları, geceleri, muktedirleri... Kahrolasın Ankara! Ne yaptın benim kardeşime? Levent Cantek'in senaryosu ve Sefa Sofuoğlu'nun sakin çizgileriyle 1951,usul usul koyulaşan bir yenilginin grafik romanı.
180 TL.
Tükendi
Uzun bir mektup, merhamet istemeyen bir kadın, dalgalı deniz, içli bir itiraf ve cici kızın isyanı, derin ve tatlı hazlar, kırık ve tutkulu sevişmeler... Mehmet Eroğlu, tarzının çok ama çok dışında, başka türlü bir hikâye anlatıyor, yalana dolana, sürüsüyle yeknesaklığa, bulutlu hayata meydan okuyan bir kadını konuşturuyor. Kıyıdan Uzakta, çarpışmanın novellası, her şey soğuk ve solgunken, yaprak yaprak açılan bir bahar aşkıyla şaşırtıyor.
105 TL.
Tükendi
Bir şey sunulmuştu bana, bir hediye, bir meyve. Ama ben o meyveden tadamadım, gök erik gibi kaldı avcumda dünya. Şimdi ben uykusuzum, yalınayağım, kendimle meşgulüm. Kapımın önünde boş peynir tenekeleri, yağmur suyu biriktiriyorum. Kendi kendime, sanatçı tecrübe edinemeyen insandır, diyorum, bu dünyada hiçbir tecrübesi olmayan insandır ama şimdi sen karala bunun üstünü, yırt sen bunu, olmadı çünkü, olmadı işte. Nafile. Bir intiharın çevresinde, insanlar... O kızın intiharıyla birbirlerine yaklaşan... Kendi
135 TL.
Tükendi
Demir kaydıraklardan boşaltılan taşlar, tuğlalar, beton parçaları, camlar, çerçeveler. Önce gökyüzünü yırtarak gelen bomba sesi. Süratle yaklaşan, huzursuzluk yüklü uğultu. Ve yükün demir konteynerlere inmesiyle şiddetli patlama. Sonra yeniden aynısı. Sonra yine. Beton bombardımanı altında bir şehir. Yıkılan mahallede döne döne dans edenler. Çifler halinde. Hep aynı figürlerle. Moral bozucu bir ciddiyetle. Gözlerimi kapadım. Koyu yeşil kanepeye uzanmış, inşaat gürültülerini dinleyerek Elif'i bekliyordum. Ka
152 TL.
Tükendi
Stefan Zweig'dan es¸siz bir uzun öykü, ustalıkla is¸lenmis¸ bir kurmaca, insana dair duyguların evrensellig?i... Satranç, psikolojik tahlil yapma ve insan ruhunun derinliklerini anlatmada en önde gelen yazarlardan Stefan Zweig'ın intiharından önce tamamladığı son eseri. Otobiyografik özellikler de taşıyan kitap, bir satranç makinesine karşı Nazilerin tecridi altında ruhi dengesini kaybetmiş, kendine bile yabancılas¸mış birinin verdiği mücadeleyi derinliklerine dog?ru inerek anlatıyor. Kitap, bir satranç kar
55 TL.
Tükendi
Bırak Üzülsünler, orta sınıftan bir kız çocuğunun okul ve büyüme hikâyesi. Otoriteye, tartışılamayan ezberlere toslayan, hayallerine sığınarak kendi yolunu arayan bir çocuğun inadı ve savrulmaları... Eğitim sisteminin, öğretmenlerin, muktedirlerin ve erkeklik hallerinin garip ve ağrılı manzaraları. Özge Samancı, otobiyografik bir grafik romanla içini döküyor, farklı olmanın, ayakta kalmanın hararetli hatıralarını anlatıyor.
67 TL.
Tükendi
Umut, İspanyol iç savaşını bir faşizm çözümlemesiyle birlikte aktarıyor. Romanın dokusu, mücadelenin seyrini belirleyecek kent olan Madrid´de kurulmuş, Faşist saldırılara karşı sosyalistlerin cumhuriyetçiler, anarşistler ve sendikacılarla kurduğu cephe, ülkenin her yerinde çökmek üzeredir. Askeri karmaşa ideolojilerde de yansımasını bulur. Devrimci ordunun içindeki görüşleri ayırt etmek giderek olanaksızlaşır. Paris Komünü ve Sovyet Devrimi, geçmişteki modeller olarak direnişçilerin belleğinde birer imgedir
352 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 125 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1