Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Uzun yıllar ünlü sinema dergisi Cahiers du cinema´nın yayın yönetmenliğini yapan Pascal Bonitzer, sinemayı sinema yapan temel özellikleri tek tek sorgulama konusu haline getirmiş özgün bir düşünürdür. Bu dergide yayımlanmış yazılarını bir araya getiren Bakış ve Ses, daha önce yayımladığımız Kör Alan ve Dekadrajlar gibi, temel bir saptamayla yola çıkıyor: Sinema, teknik aygıtın yapısından, çekim koşullarından, montajdan ve yönetmen-oyuncu ilişkisine dair belli kabullerden kaynaklanan, mekanikleşmiş bir temsi
126 TL.
Kışkırtan veya heyecanlandıran, kızdıran veya sevdiren, ama ille de etkileyen yönetmen Jean-Luc Godard bir dâhi mi, yoksa bir deli mi? İlk basımını 1991 yılında yaptığımız bu kitapta bir araya getirilen söyleşiler, düşüncesine ve ahlakına şaşılacak ölçüde sadık kalmış ve zamana uymadığı dönemlerde önüne geçmiş bir kişiliği açığa çıkarıyor. Tutkulu, çocuk ruhlu, konuşmayı çok seven, çevresini kışkırtmadıkça iletişim eksikliği çeken ve tek başına yaratmaktan hoşlanmayan bir yaratıcı. 1930´da Paris´te doğdu.
242 TL.
Tükendi
Lütfü Akad´ın 1968 tarihli kült filmi Vesikalı Yarim, seyircisini sıradışı bir deneyime sürükler. Herşey bir Yeşilçam melodramından bekleneceği gibidir, çok tanıdıktır. Ama aynı zamanda çok tuhaf birşeyler vardır bu filmde ? adı koyulamayan, açıklamaya direnen, onu diğer Yeşilçam filmlerinden ayıran bir tuhaflık... Bir grup çalışması olan Çok Tuhaf Çok Tanıdık işte bunun nedenini araştırıyor. Vesikalı Yarim?i unutulmaz bir sanat yapıtı haline getirenin tam da bu özelliği olduğunu, içinde yer aldığı s
140 TL.
Tükendi
Pascal Bonitzer´in Kör Alan ve Dekadrajlar başlıklarını taşıyan iki kitabını bu Metis edisyonunda biraraya getirdik. Sinemanın gerçeklik ile ilişkisini sorgulayan Kör Alanda, dorukları temsil eden kimi isimlerle karşılaşıyoruz: Lumière, Griffith, Ayzenştayn, Bazin, Rossellini, Hitchcock, Godard. Bu doruklar, kimi zaman gerçekliğin montaj ve sinematografik planların müdahalesiyle parçalanması, kimi zaman da gerçekliğe duyulan şüpheli bir saygı biçiminde ortaya çıkıyor. Hitchcock´a özgü suspense´in sinema tar
158 TL.
Tükendi
Yeni Türk filmlerinin bize “hayalet evleri” anlattığını söylüyor Asuman Suner. Terk ettiğimiz, kimi zaman zorla boşalttırılmış, içinde hayaletlerin dolaştığı, tekinsiz, ürkütücü evler bunlar. Ama aynı zamanda bir türlü tam olarak geride bırakamadığımız, özlem duyduğumuz, karşısında çocuklaştığımız, döndüğümüzde eskisi gibi bulamadığımız, sürekli “hayalini kurduğumuz” evler... İncelemenin merkezinde Türk sinemasının son dönemdeki belli başlı yapıtları, örneğin Masumiyet, Mayıs Sıkıntısı, Tabutta Rövaş
238 TL.
Sinemada şehir nasıl temsil ediliyor? İstanbul, taşı toprağı altın iken, nasıl oluyor da orospu İstanbul haline geliyor? Sinemadaki şehir imgeleri, şehrin kolektif bilinçaltı hakkında bize ne söyleyebilir? Feride Çiçekoğlu, kült bir İstanbul filmi olan Vesikalı Yarim´in verdiği esinle yazdığı kitabında, şehrin suretleri ile, kadının ikiye bölünmüş kimliği arasındaki çakışmanın filmden filme nasıl sıklıkla tekrarlandığına dikkat çekiyor. Kadının ev içinde anne, eş ve şefkat hatırlatan kimliği ile sokaklarda
144 TL.
Tükendi
Sinemayı başlı başına felsefi bir alan, bir düşünme çabası olarak gören yazar ve sinemacı Daniel Frampton, getirdiği yeni yönteme filmozofi adını veriyor ve şimdiden derslere, tartışmalara konu olan bu yöntemi şöyle tanımlıyor: Filmozofi, filmi bir tür düşünme olarak ele alır, film-varlığa ve film biçimine dair bir teori geliştirir. Filmozofinin film-varlıkla ilgili temel kavramı, deneyimlediğimiz görüntü ve seslerin kuramsal yaratıcısı olan 'film-zihin'dir. Filmozofinin önerdiği film biçimi kuramı da 'film
238 TL.
Tükendi
Mutluluğun Peşinde esasen Stanley Cavell'ın 1934-49 yılları arasında vizyona giren yedi Hollywood komedisine ilişkin deneyimine dayanıyor. Yazar, felsefi ve siyasi açıdan büyük önem taşıdığını savunduğu Kadının Fendi, Bir Gecede Oldu, Philadelphia Hikâyesi, Cuma Kızı, Âdem'in Kaburgası ve Korkunç Gerçek filmlerinin yeniden evlilik komedileri olarak adlandırdığı özel bir tür oluşturduğunu öne sürüyor. Bu türün Shakespeare tarzı romantik komedi geleneğinin mirasçısı olduğunu savunuyor. Cavell'ın felsefeyle si
250 TL.
Korkuyorum Anne, kendini dünyanın taşrasında hissetmiyor, komplekssiz ve aydınlık. Bu nedenle belki de daha önce hiç bir filmimizin başaramadığı kadar evrensel. Ezik değil, dünyalı, ama yine de tanıdık ve buralı. Bir senaryo daha ne yapsın? İyi ki çekilmiş de iyi bir film olmuş. Çekilmeseymiş, iyi senaryo nedir ki? sorusuna sessiz bir cevap olarak kalırmış. Oysa şimdi, iyi film nedir ki? sorusuna, hapşırıklı, kahkahalı, martı ve vapur sesli bir cevap olarak hem okunmayı, hem de seyredilmeyi hak ediyor. Üste
122 TL.
Tükendi
Özel bir sinemacıdan mektuplar, fragmanlar ve röportajlarla kurulmuş bir kitap: dünya, deneyimler, edebiyatla sinemanın ilişkisi, kişisel deneyimlerin bir sinemanın oluşumundaki yeri, sinema yapmak, sinemaya gitmek, kitaplar ve filmler. Marguerite Duras´nın Yeşil Gözler´inin ilk basımı 1990 yılında yapılmıştı. Bu basımı yakalayamayan genç kuşaklar için 2008´de yenilenmiş basımıyla… Kitap, Haziran 1980 tarihli Cahiers du Cinéma´da çıkan yazıların da eklenmesiyle genişletilmiş ikinci baskısından çevrildi.
43.5 TL.
Tükendi
Popüler sinema her zaman kolektif arzu ve kaygıları seslendiren imgelerle doludur. Bu Yeşilçam için de geçerli. 70´li yılların Yeşilçam filmlerinde yer bulan imgeler de çoğu zaman modernleşmenin ve kapitalizmin sonuçlarına bağlı kolektif huzursuzluk, kaygı ve arzulara tercüman olmuşlardır. Kuşkusuz farklı biçimlerde. Dönemin Yeşilçam filmlerinde birçok farklı ses birlikte işitilir. Bunlardan biri güç ve intikam peşindeki saldırgan bir erkeğin sesidir. Hesap soran, başkalarına haddini bildirmek isteyen, her
168 TL.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1