Alman Dili Eğitimi ve Edebiyatı disiplininden Türk Halkbilimine köprü kuran bilim insanı, Türkü uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Öztürk kendine özgü çalışmalarıyla öne çıkan bir isimdir. Benim araştırma alanıma da örnek olan Öztürk'ün kaleme aldığı yazılar iki dilli ve iki kültürlü bir zemine sahip olduğu gibi karşılaştırmalı edebiyat açısından da önem arz eden incelemelerdir. Bu bağlamda Türk halk kültürü ve edebiyatının yurt dışında temsil edilmesi kadar, Batı filolojilerine ait metot ve tekniklerin Türk Folklo

Şiir, şehri kuran ve üreten şuurdur. Şiir, şehrin etiği ve estetiğidir. Şiir, şehirde doğar, şehir de şiirde. Şiir, şehri çoğaltır, şehir de şiiri. Şiir, kültürü, nezaketi ve zarafeti çoğaltır, zarafet ve nezaket de şiiri. Her şair bir şehirden bakar, bir şehirden seslenir. Her şairin bir şehri vardır. Şiir ve şehir ilişkisi, günümüzde daha işleri boyuta taşınmıştır. Bir ruh medeniyeti, bir iç âlem medeniyeti oluşturan şehirler, yalnız kendi yazgılarını mı sırtlanmışlardır? Hayır; onlar iç içe, üst üste kad

Hocamız Prof. Dr. Jale Baysal'ın doktora tezi olarak hazırladığı Müteferrika'dan Birinci Meşrutiyete Kadar Osmanlı Türklerinin Bastıkları Kitaplar adlı çalışması 1968 yılında yayımlandı. Bu ilk basımda, tezin önemli yanını oluşturan, 1729-1875 yılları arasında Osmanlı Türklerinin yayımlamış olduğu belirlenen kitapların listesi yer almadı. Bu liste, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Genel Kitaplığı'nda özel olarak hazırlanmış 6 büyük kutu içinde tutulmaktadır. Hasan S. KESEROGLU Bu çalışmanın başlıca amacı, bibliyogra

Yazarlar : Zeki Taştan, Burcu Tütak, Mehmet Tütak Günümüzde göç meselesi, tüm dünyayı ve ülkeleri etkileyen küresel bir sorun yumağı hâline gelmeye başlamıştır. Bu nedenle meseleyi sosyal bir kriz olarak ele alan çoğu ülke, resmi birimlerin yanı sıra üniversite, sivil toplum kuruluşları ve çeşitli örgütlerin öncülüğünde göç, göçmen, iltica ve göç yönetimi, göçle mücadele konusunda eylem planları hazırlamakta, hukuki ve kurumsal düzenlemeler yapmaktadırlar. Bu bağlamda farklı disiplinler tarafından yürütüle

Eray Canberk 1960'lı yılları şekillendiren değişimle iç içe, geçmiş zaman çelebiliğinin yeni bir duyarlılığa, 68 ruhuna dönüştüğü yeni bir şiir kuran, geldiği toplum katmanının gerilimi içinde, devrimci eylemliliğinin yanı sıra birikmiş hüzünlerin kaydını tutan bir şairdir. Behçet Necatigil'e ve hatta Servet-i Fünûn şairlerine kadar uzanan duyarlılığı ve bu duyarlılığı toplumsal konularla dengeleyen şiirleriyle ilk kitabından başlayarak toplumcu gerçekçi şairler arasında kendine özgü bir çizgi belirleyen Ca

Halk hikâyeleri, toplum hayatında sosyo-kültürel yapının değişmesiyle birlikte destandan sonra ortaya çıkmıştır. Çoğunlukla âşıklar tarafından sözlü kültür ortamında saz ile icra edilen halk hikâyeleri, yazılı kültür ortamında da varlığını sürdürür. Halk hikâyeleri, genellikle aşk ve kahramanlığı -kimi zaman ikisini birden- konu edinen nazım-nesir karışık şekilde olup anlatmaya dayalıdır. Halk hikâyeleri; destan, masal, alkış, kargış, atasözü ve deyim gibi pek çok türe ve kalıp yargılara ait örnekleri barın

Çocuk merak eden, araştıran, karıştıran, sorgulayan ve soru sormaktan çekinmeyen dâhilik noktasında bir varlıktır. Üçüncü gözünüz olsaydı vücudunuzun neresinde olmasını isterdiniz? sorusuna Parmağımın ucunda. diyerek işaret parmağını gösteren, dâhice zekasıyla bizi şaşkınlığa uğratan bu tatlı şirin varlıklar için yazdığımız, söylediğimiz, onların zevkine sunduğumuz eserler acaba ne kadar onlara hitap etmekte. Onların dahice çalışan zekalarına yetebiliyor mu? Çocuk kavramıyla nitelendirdiğimiz kimlerdir? Ya

Nutuk'u okumaya başladığınızda iki farklı duygu hissedersiniz. Birincisi, yaşananların kaleme alındığı bir dokümandan ziyade, yazılan her satırın sanki yazılmadan çok önce detaylı bir şekilde kurgulandığı ve her aşaması adım adım uygulamaya konulduğudur. Farklı bir diğer açıdan baktığınızda, düşünülen ve uygulamaya geçirilen her adımın neden ve niçinlerine cevap aramaya çalışan, sanki bir özeleştiri ve hesap verme saikiyle hareket edilmiş tarihi bir belge olduğudur. Daha gerçekçi bir yaklaşımla Nutuk, Musta

Enformasyon Toplumunda ekonomik kalkınmanın yanı sıra toplumsal ve kültürel gelişme de büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda Avrupa Enformasyon Toplumu'nun gelişiminde kurumsal düzeyde etkinliği artırmak, nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine bağlıdır. Üniversitelerin birincil görevleri arasında yer alan nitelikli iş gücü yetiştirme sorumluluğu, eğitimin ve dolayısıyla insan olgusunun enformasyon toplumunda sahip olduğu yerin önemine işaret eder. Güçlü bir toplumun güçlü bireylerden oluşacağı varsayımını güç

Sosyal Bilim Temelli Pragmatik Yaklaşımlar kitabı alanında uzman yazarlarca kaleme alınmış bir araştırma kitabıdır. Kitabın; akademisyenlere, öğrencilere ve uygulayıcılara rehberlik etmesinin yanı sıra literatüre de önemli katkılar sunmaktadır. Kitap içerisinde Eren Durmuş-Özdemir tarafından kaleme alınmış Türk Kamu Yönetiminde Stratejik Planlama Sürecine Genel Bir Bakış, Halis Özerk tarafından kaleme alınmış Bireyin Benlik Kavramı Algıları ile Mesleki Benlik Kavramı Arasındaki Bağdaşımın Mesleki Başarısızl

Education is one of the most important compenent for people from the begining of humanity, with the globalizing and fasten World, distance learning has gain an increasing importance, especially information Technologies increase the spread and importance of the distance learning systems. Various qualified distance learning programsa are being opened increasingly day by day fort he potential students all around the World. Distance learning systems principally have four main supplements. Distance learning syst

Tanzimat'la başlayıp Cumhuriyet'le devam eden modernleşme anlayışının daha ziyade Batılılaşma olarak tezahür ettiği süreçte kadın, modernleşmenin adeta bir ölçeri olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncesinde yıkılmakta olan bir imparatorluğu kurtarmak, sonrasında ise yeni bir devleti ve yeni toplumu inşa etmek uğruna icra edilen reformların vitrindeki teması hep kadındır. Toplumun inşasının kadının eğitilmesinden geçtiğine inanan Tanzimat ve Cumhuriyet aydınlarının modernleştirirken özgürleştirmek istediği yine

II. Meşrutiyet Dönemi Osmanlı düşünce hayatının önde gelen kişilerinden biri olan Baha Tevfik'in (1884-1914) 1910 yılında Ahmed Nebil ile birlikte kurdukları Teceddüd-i İlmî ve Felsefî Kütüphanesi adlı yayınevinden çıkardıkları üçüncü kitap Teceddüd-i 'İlmî ve Edebîdir. Kitabın hemen başında belirttiği üzere, eser, bazı Batılı yazarlardan, tam veya ana hatlarıyla yapılan çevirilere yazarın daha önce çeşitli gazete ve dergilerde yayınladığı bir takım makalelerinin eklenmesiyle oluşturulan bir derlemedir. Üç

Cedit hareketi yirminci yüzyılda Türk dünyasının doğusunda ve batısında ciddi değişmelere sebep olur. Bu değişmelerin başında, karanlık bir dünyada kendi çevresinde çırpınan eğitim anlayışının değişmesiyle kendi ayakları üstünde durmaya çalışan bir Türk dünyasının varlığını görüyoruz. Türk dünyası yeni eğitim anlayışıyla kimliğini ve bağımsızlığını aramaya başlar. Bu arayıştan Türk'ten başka herkes rahatsız olur. Elimizdeki bu çalışma Cedit hareketinin Orta Asya'da kendini göstermesiyle başlayarak eğitim ku

Ziyâ Paşa'nın 19. yüzyılın ikinci yarısında zor günler geçiren Osmanlı Devleti'nde idari ve mali ıslahatlar yapılması için öneri ve düşüncelerini ortaya koyduğu eseri olan Arz-ı Hâl, genellikle padişaha sunulan bir dilekçe olarak anılmaktadır. Eserde, Ziyâ Paşa'nın kısa bir biyografisi ve yıkılmaya doğru giden bir ülkenin yıkılışına çare olabilmesi umuduyla kaleme aldığı sosyal, siyasal ve ekonomik alanlara ilişkin öneri ve düşünceleri bulunmaktadır. Arz-ı Hâl, Sultan Abdülaziz'in Avrupa seyahati sırasında

Çeviribilimde Bilimsellik-Öznellik Sorgulamaları adlı bu kitapta bir sosyal bilim olarak çeviribilimde öznelliğin yeri ve çeviri sürecine dâhil olan çeşitli öznelerinin konumlarına dair kuramsal bir sorgulama bulacaksınız.

Çeviribilimde Güncel Tartışmalardan Kavramsal Sorgulamalara adlı bu kitapta çeviribilim alanında araştırmalar yürüten on dört yazarın çalışması yer almaktadır.Çeviri ve Çevirmen Eğitimi Senem Öner BulutÇeviri ve Çocuk Edebiyatı Ayşe Banu KaradağÇeviri ve Disiplinlerarasılık Esra Birkan BaydanÇeviri ve Etik Banu TellioğluÇeviri ve Sansür Seda TaşÇeviri Stratejileri ve Güç İlişkileri Kerem GeçmenÇeviri ve Tarihsel Hafıza Aytül Durmaz HutÖznur Yanar TorbalıToplum Çevirmenliği Nilüfer AlimenÇeviri ve Dolaylı Çe

İş ve meslek sağlığı, çalışanların iyilik haline, iş doyumuna ve yaşam kalitesine kadar uzanan geniş bir disiplini kapsamaktadır. Meslek hastalıkları her meslek dalında en çok ilgi duyulan konu alanlarından biridir, çünkü her çalışan iş ortamı kaynaklı mutlaka bir hastalığının olduğunu düşünür ve bu hastalığın oluşum nedenlerini öğrenmek ister. Bilgi ve belge merkezleri için üretilen bilgi ve belgenin düzenlenmesi, depolanması, erişilmesi ve gelecek nesile iletilmesi en önemli amaç iken, uygun olmayan koşul

Semih Said Umar, 12 Eylül 1923 tarihinde Lefkoşa'da doğmuştur. Babası Aynikolalı (Esentepeli) Ahmed Said Efendi, Kıbrıs'ın önde gelen din adamlarındandı. Sonraları Türkiye'de Hukuk Fakültesini bitirmiş ve avukatlığı meslek edinmiştir. Kıbrıs Türklerinin sosyal ve siyasî hayatına katkıları unutulacak gibi değildir. Gazetelerde pek çok makaleleri kalmıştır. Kıbrıs'ta bu türde ilk olan Elif Hanım Operetini de o yazmış ve eser KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının 48. Kitabı olarak 2001 yılında yayımlanmıştı

Çeviri Üzerine Gözlemler adlı bu kitapta çeviribilim alanında çalışmalar yürüten on yazarın araştırması yer almaktadır. Dilek Doltaş, Esra Birkan Baydan, Seda Taş, Özüm Arzık Erzurumlu, Sevcan Yılmaz Kutlay, Hülya Boy, Gülsüm Canlı, Kadir İlbey Çakıroğlu, Hilal Öztürk Baydere, Öznur Yanar Torbalı Çevirinin farklı yönlerine ilişkin gözlemlerin bulunduğu zengin bir kaynak, bir başucu kitabı.