1970'ler Türkiye'nin kayıp yılları olarak değerlendirilebilecek bir niteliğe sahiptir. Bu dönemde, Türkiye siyasi ve iktisadi yönden büyük buhranlar yaşamış ve terör eylemleri tırmanışa geçmiştir. Bu ortam beraberinde siyasi istikrarsızlığı da getirmiştir. Siyaset yapıcıların uzlaşmaz ve birbirlerine karşı sert tutumları ülkenin ihtiyaç duyduğu sağduyulu ortamın oluşmasında en büyük engellerden olmuştur. Bu istikrarsız dönemde birçok koalisyon hükümeti kurulmuştur. Bu hükümetler Türkiye'nin artarak devam ed

Bir ülke sanayisinin gelişmişlik düzeyini gösteren önemli ölçütlerden biri olan yerli otomobil üretimine ilişkin son yıllarda Türkiye'de önemli adımlar atılmaktadır. Türkiye ve Türk sanayisi için günümüzde hız kazanan bu sürecin aslında geç kaldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Türkiye'nin yerli otomobil serüveni ilk olarak 1961 yılında Cemal Gürsel'in ısrarlı emirleriyle başlamıştır. Proje, devlet kademelerinden maddi ve manevi destek bulamamasına rağmen çalışanların gösterdikleri üstün çaba sonrasında

Anavatan Partisi (ANAP) 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası demokratik düzene yeniden geçilme sürecinde yapılan seçimlerin galibi ve tek başına iktidarıdır. İktidara geldiği dönem itibariyle pek çok siyasi tartışmanın içinde bulunan ANAP, Turgut Özal liderliğinde Türkiye'nin siyaseten yönünün belirlenmesinde önemli roller üstlenmiştir. Süleyman Âşık bu çalışmasında parti lideri olarak ANAP'ın hep bir adım önünde görünen Turgut Özal ile ANAP'ın tüzel kişiliğini ayrı ayrı ele almaktadır. Tarihsel süreç içinde ANAP