Biz bu şehri ne okuduk, ne yazdık; onu hiç ama hiç anlamadık. Bencil beyinsizliklerimizin sığ sularında çaresiz kalacağımızı, aklımıza bile getirmedik. Parçaladık, öğüttük, sırıtıp gülüp geçtik. Her bir parçanın bizden neler götürdüğüne dönüp bir bakmadık.Zamanı ve mekânı bozuk para gibi harcadık. Ne kadar kırık dökük olsalar da onlar yine de benim Bursalarım.Ne kadar kırık dökük olsalar da onlar yine de benim Bursalarım. Bir kış akşamı eve dönerken, bahara doğru pazaryerinde, belediye otobüslerinin yo

Bilgili ama işsiz biri yağmursuz buluta benzer Kursta en fazla ilgimi çeken şey benim gibi arka sırada oturan ve genelde pek konuşmayan sıska, iri siyah gözlü bir kızdı. Onun ilk farkına varmam, kel fizikçiye birbiri ardına pek de konuyla ilgisi olmayan üç soru sormasıyla başladı.

Floransalı Karlo, on yedinci yüzyılda uzak diyarlardan Bursa`ya gelen bir tüccardır. Kader onu orada üç parçaya ayrılmış bir define haritasıyla, Bursa`daki kefili olan Osman`la, Rusya`dan kürk getirip oradan ipek ve kumaş satın alan Rus Vladimir`le, The Levant Company`nin adamı olan Harvey Briggs`le ve suların sırrını merak eden Hasan Çelebi`yle buluşturur... Her şehir bir romansa ve bir de bağrında kocaman bir sır taşıyorsa, size de bir masal sultanının ağızyıla bunları alıp düşle gerçeğin kıyılarında gez

Sorular nerelerden çıkar? Öğrenci olup soru peşinde koşmayan var mı... Ne sordu, ne soracak, nerelerden soruyor soruları özellikle sınav dönemlerinin en fazla reyting alan sorularıdır. İşte böyle bir anda bir anda bir de kehanetleriyle ortalığı bulandıranlar çıkar: "Oralardan sormaz buraları sorar", "problem sormaz, metin sorar", "rüyamda gördüm, bu soru garanti abi" tarzında, sınav öncesi heyecanına bolca adrenalin verilir. Oysa sınav başlayıp sorular ortaya çıkınca iş yine değişir. Dayanaksız

Akıl ile deliliğin, kaos ile düzenin, zenginlik ile fakirliğin, bilgi ile cehaletin uçlarına koşan dünyamızın yaz dediği, popüler bilimin ekonomi kıyılarında dolaşan bu yazılar zor zamanda derlendi. Bu kitap krizlere denk geldi. Ekonomi sayfasında sonbahar rüzgarları esiyordu. Aklında ekonomi, kaos, risk, strateji ve hüznün karekökü gibi öksüz konuları dolaştıran yazarı, "İşte tam yazı zamanı" dedi. Şimdi tam yazı zamanıydı: Gelişen piyasaların neden gelişmez olduğunu, ekonomik hataların yakın tarihini, fi