hüzünle sen
sürgün sabahlara benziyorsunuz
yollarda kendini tüketen aşk gibi
bak dalgalar hatıra taşıyor durmadan
martılar çığlık çığlığa
zaman kendini bir zalimin yüzünde dondurdu
biliyorsun
faşizmin her halini gördü gözlerim
beni ikna edemezler cennetlerine
gölgesinde kuşlar ölüyor gökdelenlerin
belirsizleşiyor yüzün
çıldırmamak için
kendini her gün iyiliğe ikna eden
giderek büyüyen bir karanlık bilin beni
suskun ve öfkeli
öyle dalgalı öyle dalgalı ki yüzleri
ardından bıçak biler ah!
o dostların elleri