Yaşamının çalkantılarla dolu, fırtınalı bir döneminden geçmekte olan genç bir gazeteci, bir sabah ağır bir uykudan uyanıp kendine geldiğinde, son iki buçuk aya ilişkin hiçbir şey hatırlayamadığını dehşetle fark eder. Gözlerini 11 Mart sabahı açmış, belleğiyse 23 Aralık akşamında takılıp kalmıştır. Aradan geçen süre içinde neler olduğuna ilişkin elindeki tek ipucu, pantolon cebinde bulduğu küçük bir takvim yaprağının üzerine kendi el yazısıyla aceleyle karalanmış, kısa bir nottan ibarettir. Bekle ...