"Evet, artık itibarın hep çok değerli saydığım çevirilerde ve yazılarda değil, ama genel bir yaşama biçiminde, kredi kartı diye adlandırılan kartlarda ve benzeri ´dışlaşma biçimlerinde´ yoğunlaştığını biliyorum. Dolayısıyla kendime artık ´itibarlı´ değil, ´itibarsız´ bir kişi gözüyle bakıyorum. Böylece uzun sürmüş bir yanılsamadan uyanmış olarak, yaptıklarımı bundan böyle ´itibarsız´ bir kişi olmanın bilinciyle sürdürüyorum. Belki de yaşadığım ülkenin ´kendine özgü´ koşullarında, bazı yollarda d ...