´Kadının duraklamış eli, yolunu sürdürecek. Alnına düşmüş iki tutam saç geriye itilecek, yatırılacak. Ve kadın, aynaya, elli uzun yılın yüzüne çizmiş olduğu haritaya baktığında, o güne kadar hiç gitmediği ülkelerin yolunu bulacak. Bir sabah yeli geceliğinin içine süzülüp bedeninin yeni sürülmüş topraklarına can katacak. Sonra, odanın içinde direnen yaşama inat, dışarıdan silâh sesleri duyulacak. (...) Silâh sesleri sıklaşacak. Merdivenlerden çıkanların ayak sesleri duyulacak. Adam da artık doğru ...