Yıllar önce yaşadığımız, iyi ya da kötü, bir olayı hatırlamak, varlığımızı hatırlamak gibidir. Gelmemiş bir geleceğin bilinmezliği, tuhaf bir tedirginlik yaratır insanda. Hatırları zararsız kılan şey, geçmiş zamanı asla geri getiremeyecek olmamızdır. Geri getiremeyeceğimiz bir şeyi hatırlamakla sadece özlem duygumuzu değil, hayata tutunma güdümüzü de harekete geçiririz. Yaşadıkça yaşlanmak, yaşlandıkça hatırlara; özellikle çocukluk hatıralarına sığınmak, yetişkinliğimiz boyunca maruz kaldığımız ...