Yaz ortasında bir kasabada erken uyanılmış ve bir türlü geçmeyen bir pazar gününden birkaç misli uzun İstanbul’un gecesi.
Bütün gün milyonlarca insan tarafından bu gecenin örtüsü dikiliyor. Güneşin doğduğu topraklardan gelen bir anlatıcı ise sokaklarda yürüyor, etrafına bakınıyor. Bu örtünün üzerindeki bir güneş lekesi gibi. Bu metnin
türünün roman olması, roman erbabı tarafından tuhaf karşılanabilir. Vakanüvis olmakla, dili dengede tutmakla, başlangıcı belirlemekle ve sonu tayin ...