Pek çok hekim yüzyıllarca, vücudun çeşitli yerlerinde şiddetli ağrı, bulantı, kusma, ishal, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, felç gibi şikâyetlerle kendilerine başvuran ve çoğunluğu kadın olan bazı hastalara teşhis koymak, onları birtakım ilaçlarla tedavi etmek için boşuna çaba sarf etti. Nihayet 19. yüzyıl sona ererken Avrupa tıp çevrelerinde, tıbbın çözemediği bu tür vakalarda semptomların bazı hastalıklarla değil birtakım ruhsal travmalarla ilişkili olduğu konusunda genel bir kabul şekillenmey ...