"Olmasından korktuğu ve olacağı önseziyle anladığı şeylerin hepsi gözünün önünde bir bir gerçekleşiyordu.
Esrarlı adam da Yakov Petroviç gibi paltosunu, şapkasını çıkarmadan karyolanın kenarına oturmuş, gözlerini kısarak hafifçe gülümsüyor, Goladkin`e dostça başını sallıyordu. Goladkin bağırmak istedi-sesi çıkmdı. Bir şeyler yapmak, karşı gelmek gereğini anlıyor ama yapamıyordu.
Saçlarının başında dikleştiğini hissetti ve olduğu yerde kendini kaybetti. Yol arkadaşını tanımıştı: Bu ad ...