Matematik amfisinde dersteydim, arka kapıdan Esin dendiğini duydum. Bugün hatırlamıyorum ama yine yakın arkadaşlarımızdan ya Selami ya da Eftal'di; tutuklandıkları haberini verdi. İkinci tutukluluğu üç hafta kadar sürdü. Yine Nail Atlı'nın aracılığı ile Mustafa'yı ziyarete gittim. Mustafa geldi, biz onunla konuşurken, açılan kapıdan içeriye Deniz Gezmiş girdi. Arkasında Hüseyin ve Yusuf vardı. Deniz bana dikkatlice baktı, Lan Bozoğlu seni kafesleyen kız bu mu? dedi. Sonra kalın bir kahkaha atarak, Bacım sen bu herife nasıl güveniyorsun? Bunun okulda gezmediği kız kalmadı. dedi. Ben heyecandan kilitlenmiştim. Şaşkınlıkla, İstediğiniz bir şey var mı? diye sordum. Yine bir kahkaha attı; Yarın duruşmamız var. Silahlarımla birlikte tahliyemi isteyeceğim. dedi ve çıkıp gittiler. Birkaç gün sonra Deniz'lere görüş yasağı kondu. Kısa bir süre sonra da 6 Mayıs 1972'de idam edildiler. Ben o tarihten beridir onlarla ilgili kitapları okuyamam ve resimlere bakamam. Sayın Esin Bozoğlu SHP'de her kademede başarılı çalışmalar yapmış bir arkadaşımdır. Kadın ve gençlik örgütlenmesine önemli katkılar sağlamış, onurlu ilkeli duruşu ile tanıdığımız Esin Bozoğlu'nun deneyimlerini ve anılarını aktardığı kitabının yeni kuşaklar için yol gösterici olmasını diliyorum.