Descartes'ın modern düşüncede açtığı gedikten dolayı, bundan böyle ruh ve beden kesin olarak birbirinden ayrılmış­tı. Dolayısıyla ruh, dolaşım dışı kalan bir sürgündeydi adeta. Bunun bireysel bir yansıması olarak, 'ben' de, kendine tutuk- luydu. Çünkü o, ‘düşünüyorum öyleyse varım' derken kalın duvarlarla örülü ben’ini izole etmişti. Zira Descartes, düşün­mek için herhangi bir uyarıcı ve diyalog olmadan da insanın düşündüğünü belki de sadece düşündüğünü söylemişti. Kısa­cası insan, duyu dünyasından yalıtılmış olarak düşünecektir. Ancak garip bir şekilde, sistem daha çok duyusal ve dene- yimsel olan lehine isleyecekti. Bilinç dışını, bedenin dene­yimleri olarak görürsek, bu deneyimleri isleyen ruh olacaktır veya filtreler de düşünceler olmak durumundadır. Descartes dünyasından bakıldığında, önce bilinç dışı paranteze alına­caktır. Dinsel olanın yarı yarıya kültürel ve tarihsel olduğunu kabul edersek dolayısıyla peygamberlik, dinsel miras ve dini metinler zaten rafa kalkacaktır. Bu nedenle Descartes, onca Hıristiyan eğitimi bir yana, sadece ontolojik kanıta pirim ver­mesi, bu iptal edilen detaylardan kaynaklanır. Sadece düşüne­rek var olduğunu beyan eden Descartes, bu meditasyonu biraz daha sürdürürsek, Tanrı fikrine ulaşılacağını söylemiştir.

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9786257686860
Yayın Tarihi :2021-06-01
Yayın Dili :Türkçe
Orjinal Adı :Deizmin Kısa Tarihi
Baskı Sayısı :1.Baskı
Sayfa Sayısı :158
Kapak :Karton
Kağıt :Kitap Kağıdı
Boyut :135 X 210
Emeği Geçenler :
Yazar   : Aliye Çınar
Yazarın Diğer Eserleri
İlgili Eserler