Türkiye´deki modernleşme projesi de Avrupa´nın kıyısında, Avrupa´nın siyasal tarihinden, sınıf çatışmaları ve toplumsal mücadeleler tarihinden oldukça farklı özellikler gösteren bir tarihsel coğrafya´da modern bir ulusu inşa etmeyi ve bu süreçte modern topluma özgü kurumları, modern yurttaşlık kavram ve eylem biçimlerini yerleştirmeyi hedeflemiyor muydu? Bu proje, içinde barındırdığı dış-layıcılıklar ve başarısızlıklar bir yana, yurttaşlık temelli bir toplumsal aidiyet zemini yaratmakla ilgili çok önemli kurumsal düzenlemeleri ve toplumsal aidiyet ve dayanışmanın geleneksel himayeci biçimlerine alternatif oluşturabilecek kültürel kalıpları da içinde barındırıyor. Eren Tol Göktürk´ün yapıtını okurken ister istemez Türkiye´nin modernleşme tarihi ve bu süreçteki yurttaşlıkla ilgili kazanımların ve kamusal güvencelerin cemaatçiliğe ve mafyalaşmaya feda edilmemesi için politik bir refleks uyanıyor okuyucuda. Yurttaşlıkla ilgili mücadelelerle ilgili yalnızca insanlık tarihi çerçevesinde değil, Türkiye´nin siyasal-toplurnsal tarihi çerçevesinde de bellek tazelemeye ihtiyacımız var.