Bu hikâyede siz de varsınız... Nerede insan varsa, orada pek çok hikâye vardır. Doğumu, bebekliği, çocukluk yılları, gençlik, ihtiyarlık derken ölümüne kadar bütün hayat kesitleri hikâyedir insanın. Ve bunların her birinin, aynı yolun yolcuları olan diğer yol arkadaşlarına tesirli birer mesajı vardır. Hangi insanın üzerinde, içinde yetiştiği ailenin, okuduğu okulların, çalıştığı iş yerlerinin, yaptığı yolculukların, kaldığı yalnızlıkların, akran arkadaşlıklarının; neşeli, kederli, heyecanlı yüzlerce, binlerce hikâyesi yoktur ki? Evet, 'hikâye’ deyip geçmemeli. Çok özel şartlarda çekilmiş hayat halleridir onlar. Durum gençler için de farklı değil. Her hikâye, her gençte bir başka güzeldir. Genç, okul hikâyeleri bir başlangıç sadece. Yüzlerce, binlerce çiçekten bir buket. Kitaptaki hikâyeler ben, sen, o; biziz. Hepimiziz. Sizi, sizden izler taşıyan hikâyelere davet ediyoruz. Hepsi, aynı bahçenin gülleri, ülkemizin çocukları. Genç hikâyeler, ülkemizin hikâyesi. Biraz büyükçe bir oyun bahçesi... Ve belli ki burada bitmeyecek ‘genç hikâyeleri’. Yaşanan ve yazılan her genç hikâyesinin, yaşanacaklara bir deniz feneri gibi yol göstermesi dileğiyle... Gençler! Okuyun ve yazın siz de hikâyenizi…