Bu kitap, kamu bilincinin hangi yapılar ve mekanizmalar tarafından kontrol
edildiğini açıklamaktadır. Bir fikir ya da ürün için halkın iyi niyetini kazanmak
isteyen aktörlerin bu bilinci nasıl manipüle ettiğini göstermektedir. Kitap aynı
zamanda demokratik toplumda bu yeni propagandaya uygun bir yer bulmaya
ve halen oluşum aşamasında olan bir etik kodun formüle edilmesi için öneriler
sunmaya çalışmaktadır.
“Kitlelerin davranış ve tutumlarının kasıtlı ve amaçlı olarak manipüle edilmesi
demokratik toplumların vazgeçilmez bir bileşenidir. Gizli çalışan örgütler toplum
süreçlerini yönlendirir. Ülkemizdeki gerçek hükümetler bunlardır. Adlarını hiç
duymadığımız insanlar tarafından yönetiliyoruz.”
Bernays, kitabının ilk bölümünde acımasız bir açık sözlülükle demokrasideki
gerçek güç ilişkilerini anlatır. Çoğunluk toplumunun nasıl işleyeceğini
belirleyenler politikacılar değil propagandacılardır. Belirleyici olan gerçeklik ve
doğruluk değil, demokrasinin asıl egemeni olan halkın, vatandaşların
görüşüdür. İlk önemli farkındalık, egemenin önemli olduğunu düşündüğü şeyi
kabul etmek zorunda olmadığınızdır. Onu manipüle edebilir, ne düşünmesini
istiyorsanız onu düşünmeye ikna edebilirsiniz. İkinci önemli kavrayış: bu çağrı
Bu kitap, kamu bilincinin hangi yapılar ve mekanizmalar tarafından kontrol
edildiğini açıklamaktadır. Bir fikir ya da ürün için halkın iyi niyetini kazanmak
isteyen aktörlerin bu bilinci nasıl manipüle ettiğini göstermektedir. Kitap aynı
zamanda demokratik toplumda bu yeni propagandaya uygun bir yer bulmaya
ve halen oluşum aşamasında olan bir etik kodun formüle edilmesi için öneriler
sunmaya çalışmaktadır.
“Kitlelerin davranış ve tutumlarının kasıtlı ve amaçlı olarak manipüle edilmesi
demokratik toplumların vazgeçilmez bir bileşenidir. Gizli çalışan örgütler toplum
süreçlerini yönlendirir. Ülkemizdeki gerçek hükümetler bunlardır. Adlarını hiç
duymadığımız insanlar tarafından yönetiliyoruz.”
Bernays, kitabının ilk bölümünde acımasız bir açık sözlülükle demokrasideki
gerçek güç ilişkilerini anlatır. Çoğunluk toplumunun nasıl işleyeceğini
belirleyenler politikacılar değil propagandacılardır. Belirleyici olan gerçeklik ve
doğruluk değil, demokrasinin asıl egemeni olan halkın, vatandaşların
görüşüdür. İlk önemli farkındalık, egemenin önemli olduğunu düşündüğü şeyi
kabul etmek zorunda olmadığınızdır. Onu manipüle edebilir, ne düşünmesini
istiyorsanız onu düşünmeye ikna edebilirsiniz. İkinci önemli kavrayış: bu çağrı