Aşk, sen nelere kadirsin! Dilsizi dillendirir, sağırı anlaştırır, görmeyeni gördürürsün. İmkânsızı imkânsızlıktan çıkarır, olmayacak şeyi yaptırırsın. Kimsenin fark etmediğini fark ettirir, koskoca bir dünya kurdurursun. Bakışları değiştirir, sözleri güzelleştirir, kalpleri yumuşatırsın. Sen ne büyüksün ey Aşk! Acaba kimleri memnun eder kimleri bedbaht edersin? Gece mi ortaya çıkarsın yoksa gündüz mü? Nerede vücuda gelirsin? Bir çocuğun minnacık yüreğinde mi bir delikanlının, bir kızın, bir ihtiyarın kalbinde mi? Kaç şiddetindeki bir deprem büyüklüğündesin? Ne kadar sarsıntı verirsin? Kimlerin yüzü güler sayende? Ya da kimler senin yüzünden bu hayata soğur ve küser? Sen mükâfat mısın çile mi?
Her ne kadar olumlu ve olumsuz bütün duyguları içinde barındırsan da sen bir insanın başına gelebilecek en güzel duygusun Aşk!
İki çiğdem ve uzun bekleyiş. Tam mutluluğun perçinleştiği anda bir yıkım. Hülya sizi de içine çekecek. Belki kendinizden de bir kesit bulacaksınız!