Sivil toplum kuruluşları (STK), toplumların kılcal damarlarına kadar ulaşabilme gücüne sahip, toplumun sesi olan, farkındalık oluşturan, gönüllülük esaslı kurumlardır. Medeniyetimizde vakıf ve hayrat olarak varlığını bugüne kadar korumuş olan STK’lar, modernleşmenin getirdiği ekonomik, sosyal ve politik değişim sürecinde de varlıklarını güçlü bir şekilde sürdürmeye devam etmektedir. Günümüzde STK’lar, mesajlarını hedef kitleye ve ilgililere iletebilmek için iletişim ve diğer idari süreçlerini kurumsallaştırmaya başlamıştır. Bu kurumsallaştırma gereksinimini ise çoğunlukla küreselleşme, topluluklardaki bireysel ve sosyal değişimler ve medyanın dönüşümü gerekli kılmıştır. Bu sebeple STK’ların amaçlarını gerçekleştirebilmek için bir stratejiye bağlı, profesyonel iletişim metotları geliştirmeleri önemlidir. Bu bölümde, STK’ların sadece gönüllülük esasına dayanmadığı, aynı zamanda kurumsal bir işleyişe sahip olduğuna vurgu yapılmış, STK’larda bulunması gereken iletişim kademeleri ele alınmıştır. STK’ların kamu ve özel kurumların yanı sıra üye, gönüllü ve toplum bireylerini kapsayan yapısı, iknaya dayalı iletişim çalışmaları yürütmesi, profesyonel bir iletişim ağını gerekli kılmaktadır. Bundan dolayı doğru mesajın doğru kitleye, doğru kanallarla, doğru zamanda ulaştırılması ve tüm paydaşlarla iletişimin sağlıklı bir şekilde kurulması STK’lar için büyük önem taşımaktadır. Kitabın bu bölümünde STK’lar için iletişimin önemi, durum analizi yaparak iletişim stratejisinin planlanması ve oluşturulması, paydaşlarla nasıl iletişim kurulması gerektiği; güçlü kurumsal kimliğin bir STK açısından önemi ve özellikleri, medyayla iletişim ve medya planlaması, farkındalık kampanyalarında iletişim aşamalarının nasıl planlanması gerektiğine dair bilgiler yer alacaktır