Sıradan bir vatandaşın günde ortalama 553 kişi ile karşılaştığını biliyor musunuz? Yanımızdan geçip giden yüzlerce insanın çevresince siyah ya da beyaz kalıbına oturmadığı için yine bu çevre tarafından dışlanıp psikolojik şiddete uğradığı gerçeği göz ardı edilemez. Bu eser günlük hayatta yanınızdan geçip giden bir kahramanın aslında en uç noktalarda sorunlar yaşayıp çevresindeki kişiler tarafından bile fark edilememesinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini anlatıyor. Farkındalık yaratmak ve sorgulamaya itmek amacıyla yazılan bu eser hakkında kısaca bahsetmek gerekirse; önce rüyalarını ardından gülümsemesini akabinde vicdanını kaybetmek üzere olan sıradan bir vatandaşın kısa süre içerisinde içinde boğulduğu psikolojik durumları konu alıyor. Eserde geçen her olay günlük hayatta gerçekleşebilecek ve belki de “Aa bunu görmüştüm/duymuştum.” dedirtebilecek bir biçimde yazılmıştır. Eser ayrıca akademinin süslü dilini bir kenara itip halkla bütünleşen yerel ifadelerle kaleme alınmıştır. Bütün bunlardan dolayı okuyucuları peşinde sürükleyerek “acaba” dedirtebilecek güce sahiptir. Eserin tümü bir bütündür ve başında geçen küçük bir detay ilerleyen sayfalarda çok önemli kapıların anahtarı olacaktır. Bu yüzden ekmek kırıntılarınızı dikkatli kullanmanızı öneririz.