Tutku dolu, nefes kesici bir keşfedişin hikâyesi...

Kim demiş şehvetten, tutku, tutkudan, aşk doğmaz diye? Öyle güçlü hisler insanın beynini ve kalbini ele geçirirken karşısında kim durup bunu reddedecek kadar güçlü olabilir? Tutku ile yanan iki beden birbirini nasıl görmezden gelip aralarında ki bu yoğunluğu yok sayabilir?

Timur yaşadığı hüsran sonucunda aşka karşı ön yargılı değildi. Hatta yaşamak için oldukça hevesliydi. Tek sorun gerçekten âşık olacağı bir kadına henüz rastlamamış olmasıydı.
İnci, Timur ile karşılaştığında cesaretli ve özgür yanı adamın büyüsüne kapılmıştı. Karşı koyamayacağı türden bir ateş onu ele geçirmek üzereydi. Teslim olmak isteyen kalbi ile ipleri elinde tutmak için çabalayan beyni arasında kalan İnci. Yanmayı seçti...