Peygamber Efendimiz'in [sallallahu aleyhi vesellem] yaşadığı döneme asr-ı saadet denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır. Bu sebeple bütün Müslümanlar hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu asra özenir, o kutlu asrı örnek alırlar. Resûlullah ve sahabiler nasıl davranmışlarsa öyle davranmaya çalışır, onların yolundan giderler.

Bütün meselelerin çözümünü saadet asrında aramak gerekir. Aradan yüzyıllar geçse de din değişmemiştir, insan değişmemiştir, dünya değişmemiştir. Ne zaman başımız sıkışsa, ne zaman bir açmaza düşsek sahabilere tutunmalıyız. İslâm tarihinin büyükleri hep bu yöntemle muvaffak olmuşlardır. Günümüzde Müslümanların içinde bulunduğu durum malumdur. Sıkıntılarımız ortadadır. Kadınlarla ilgili meseleler de sürekli olarak gündemimize getirilmektedir. Müslümanlar bir yandan bu yersiz gündemlerle, sorularla meşgul olurken diğer yandan da dinine bağlı bir kadının bu zamanın koşullarında nasıl davranması gerektiğinin cevabını aramaktadır. İşte bu cevap için de başvurulacak en güzel kaynak asr-ı saadettir.

Kitabımız hanım sahabilerin ferasetlerini anlatıyor. Annelerimizin ne kadar akıllı olduklarını, dinimizin kadınlara verdiği değeri ispatlarcasına ortaya koyuyor. Akl-ı selim sahibi bir kadının neyi tercih edip, neyi terk etmesi gerektiğini gösteriyor.

Eserimizin hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Bizleri dualarınızdan eksik etmeyiniz.