Sarıkız efsanesinin ne kadar gerçek olduğu aklınıza hiç geldi mi? Yoksa efsane olduğu için mi Sarıkız'a bu denli inanıyor ve onu hiç unutmuyoruz. Yani Sarıkız ne kadar efsaneyse o kadar gerçek bizim için.

Öte yandan Edremit'in şairi Mustafa Seyit Sutüven'in dizeleri Sarıkız'ı İlyada'nın Penelope'sine yaklaştırmıyor mu?
"Öyle füsunludur bu yer, / Şi'rine borçludur Homer. / Çünkü senindir İlyada."

Ne yazık ki Ortadoğu’nun en batı ucundaki bu güzel coğrafyada da Penelope’den Sarıkız’a Ege’den tüm dünya denizlerine ve kıtalarına kadar hiçbir yerde çok da değişmeyen, Kadın’ın hüzünlü yazgısı yaşanıyor. Kadınların çileleri, fedakârlıkları ne kadar fazla ve ağırsa o denli efsaneleşiyor, çünkü kadın şiddeti ve kadınların yaşadıkları haksızlıklar karşısında gerçek dünyada normal koşullarda kadınlar için bir hayat sunmuyor insan uygarlığı. Aynı şekilde doğaya, hayvanlara, toprağa ve iklime de...

Peki neden?

Bu kitabın öznesi, doğa, kültür ve çevre konularında her türlü eylem hareketlerinin içinde hem aktivistliği hem de yazarlığıyla yer alan Çiğdem Çimen, yani namı diğer Kazdağ Çiğdemi’nin ta kendisi. İşte o, SARIKIZ NASIL KURTULUR kitabında bu sorunun en yakıcı, gerçek yanıtlarını arıyor; insanın, haklının ve adaletin hep yanıbaşında.

O, Penelope’nin ve Sarıkız’ın kız kardeşi.