Beni hemen apar topar cemseye, askerlerin oturdukları koltukların altına uzatmışlardı. Bütün askerler ayaklarını sırtımın üzerine koyarak oturdular. Cemseler merkeze doğru harekete geçti. O zaman korkmaya başladım. Beni uzaklara götürüp öldürecekler ve kimse benim cesedime ulaşamayacak diye kendi kendime endişeleniyordum. Ailem benim cansız bedenimin nerde olduğunu bile bilemeyecek. Yıllarca beni gözü yaşlı bir halde bekliyeceklerdi. Cemse taşlı topraklı yollardan ilerlerken tangır tungur sesler çıkarıyor, bir yandan da müthiş derecede sarsılıyorduk. Aklımdan ablamın arkasına dönerek döktüğü gözyaşlarını hafızamdan atamıyordum ve lanetli mezardaki lanetli kızı. Rızaşnın ölümü ve okulum aklıma geliyor, herşey bir film şeridi gibi gözlerimin önünden son kez geçiyordu. Evimizin yanarak kül olduğunu, ailemin evsiz barksız bir halde sokakta kalmaları, benim bu ölüm yolculuğumda bile canımı acıtıyordu. Yüzüstü bir şekilde bırakılmış olduğum yerde askerlerin üzerime koydukları ayaklarının ağırlığının altında eziliyor ve acıdan, onca yaşadıklarımdan dolayı ağlıyordum sessizce. Bir daha ben köye dönüp tek başıma gezemiyeceğim, bir daha dünyanın güzelliklerini göremiyeceğim, beni kurşunlara dizip parçalayacaklardı. Bütün bunları düşünürken bir mucizeyi bekliyordum, gelecek miydi bilmiyordum.

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9786059017220
Yayın Tarihi :2015-04-30
Yayın Dili :Türkçe
Baskı Sayısı :1.Baskı
Sayfa Sayısı :222
Kapak :Karton
Kağıt :2.Hamur
Boyut :145 X 205
Emeği Geçenler :
Yazar   : Mehmet Karabaş
İlgili Eserler