Yazmak bir vefa eylemidir. Toplumsal bir ödevdir aynı zamanda.
Bizlere, olağanüstü özverilerle, tarih boyunca bilgi ve deneyimlerini aktaran bilge insanlara karşı, ertelenemeyecek bir vefa…
Beklentisiz, gösterişsiz, taklitçi olmayan nitelikte, özverili bir uğraşı gerektiriyor yazarlık.
Başka bir anlatımla; bize aktarılanları daha da geliştirerek, ifade sanatına dönüştürmektir yazma uğraşı.
Roman, öykü, anı, hece şiiri, metodoloji, araştırma/inceleme/özdeyişler/öneriler kategorisindeki yazılarımı daha önce kitaplaştırmıştım. Bu çalışmada ise farklı zamanlarda yazdığım denemelerimi, dokuz bölüme ayırarak, toplumu merkeze alan, duygu ve düşünce dünyasına dahil etmeyi düşündüm.
Bir tohum ve kıvılcım niteliğindedir yazılanlar. Okurda daha geniş açılımlara vesile olacağını ümit ediyorum.
Düşünce ufkumun şekillenmesine, yol almasına katkı sağlayan; yaşayan ve aramızdan ayrılmış tüm üretken insanlara minnettarım. Desteğini esirgemeyen tüm okurlarıma, önerileriyle, destekleriyle hep yanımda olan dostlara teşekkürler.