İnsan sadece zamana değil, mekâna da tanıklık eder. Mekânın, ya da bir mekân organizasyonu olan kentin kültürel kimliği ve ayak izini takip ederek tanıklığım başka bir seviyeye taşır. Söz konusu mekân Diyarbakır ise, o zaman tanıklığın kapsamı ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel süreçleri de içine alır. Bu açıdan bakınca, medeniyetlere taşıyıcı kolon olmuş bir kentin tanığı olmak ve onun hakkında söz istemek sıradan gözlemin ötesinde bir çaba gerektirir. Sevgili Taner Özbay’m, “Perspektif” isimli televizyon programı ve köşe yazılarıyla Diyarbakır adına el kaldırıp söz istemesi, atılması cesaret isteyen bir adımdır. “Futbol asla sadece futbol değildir” sözünde olduğu gibi Diyarbakır da asla bir şehirden ibaret değil. Tanığı olduğunuz mekânın kapsamı şehri fazlasıyla aşıyorsa elinizde kor bir ateş tutuyorsunuz demektir. Diyarbakır’a hakkını vererek konuşmazsanız elinizdeki ateş harlanır, bedeninizi sarar; hakkını verdiğinizde size ışık olur, yolunuzu aydınlatır… Cesareti ve duruşunu basının temel ilkelerinden alan; hiçbir kesimi dışlamayan ve ötekileştirmeyen tarzıyla Diyarbakır’ın son 20 yılına tanıklık eden Taner Özbay, mesleki bir incelikle ateşi aydınlığa dönüştürmüş… Mehmet Aslan Ekonomist