Eğer…“Yereli-Yöreseli”bilmezseniz…”Ulusal’ı doğru yere” koya-maz… DÜNYA’YI “DOĞRU” TANIYAMAZ, YORUMLAYAMAZSINIZ… “Birinci sayısını” 2000 yılında çıkarmış olduğumuz “Edirne’nin ‘ilk YEREL-YÖRESEL tarih-kültür dergisi’ Yöre”nin kalkış noktası ile “amaçları yanında” hedeflerini belirlerken; aşağıdaki “genel saptama-ya” çok inanmışızdır ki, eğer… “Yerel-yöresel tarihiniz ile buralardaki kültür dünyanızı tanımaz, bilemez iseniz; adeta bir ‘yereller-yöreseller sentezi de olan ulusal tarihinizi’ doğru yerlere koyarak; doğru ve… ‘Kabul gören anlamda’ tanımlamanız, bilmeniz, yorumlamanız ve hat-ta sahiplenip, koruyucusu olabilmeniz; olanaksızdır!” Şunu da ekleyebiliriz: “Eğer, bu genel yaklaşımdan uzaksanız ‘dünyaya ve giderek, evrensele doğru anlamda ulaşıp’ yorumlar getirmeniz de zorlaşır!” Edirne’nin Meriç İlçesi ve köylerinde yaşayanlarda da… Buraları “bilmekten kaynaklanan fikir sahibi” olma noktası sonrasında, giderek “ilgi-sevgi-koruma bilinci de” kendiliğinden şekillenecek ve onlar; köylerini, bölgelerini daha çok seven, koruyan, sahiplenen kişiler