Şeyh Süleyman el-Ulvân’ın oğlu Abdülmelik el-Ulvân’ın Şeyh’in Hicrî 1434’te hapisten çıkmasından twitter hesabının kapatılmasına kadar Şeyh adına paylaşmış olduğu tarihsel olarak sıralanmış paylaşımları içermektedir. Aynı zamanda Şeyh’in oğlu Abdulmelik el-Ulvân’ın Hicrî 13 Safer 1435 senesinde yeniden hapse girmesinden kısa bir süre önce babasına sorduğu sorulara aldığı cevapların yer aldığı “Babama Sordum” isimli bölüm de eserde yer almaktadır.

“Câhiliyye ehli İslâm’ın bağını koparmak için ortaya çıkar. Ancak İslâm ehli onları ve cehaletlerini bildikleri için bunu onlardan kabul etmez. Bu nedenle de laik taifenin genel olarak ümmeti, özellikle de kadını Batılılaştırmada kullandığı yöntemlerin araştırılıp incelenmesi zorunludur. Bunları bilmeliyiz ki ümmet-i Muhammed arasında korkunç derecede yayılan bu şerden, bu vebadan uzak durabilelim. Aynı şekilde her müslümanın, bu ümmete karşı en büyük yeni tehlikenin “Laik taife” olduğunu, b

Elinizdeki eser, Şehid Şeyh Usâme bin Ladin’in kızkardeşi Meryem Muhammed İvad bin Ladin’in Ümmül Kura Üniversitesi’nde yazdığı yüksek lisansının tercümesidir. Kitapta İbn Teymiyye’nin hayatı, eserleri, ilmî mücadelesinin yanında Moğollarla olan savaştaki rolüne dair hiç bilinmeyenler günyüzüne çıkarılmaktadır.

Elinizdeki eser İbn Hacer el-Askalânî’ye ait olan Bulûğu’l-merâm min edilleti’l-ahkâm isimli eserin şerhi olup, Şeyh Süleymân bin Nâsır el-Ulvân’ın muhtelif zamanlarda yaptığı şerhler bir araya getirilerek oluşturulmuştur. Şeyh, yazılı hale getirilen dersleri kontrol etmiş ve eserin yayınlanmasına onay vermiştir. Eserin te’lifinde, özellikle ibadet, hukuk ve muamele konularına dair sahih hadislerin toplanması ve kolayca ezberlenebilecek bir mektep kitabı hacminde olması göz önünde bulundurulmuştur. Eser

Sudanlı ilim adamı Ebû Abdullah es-Sâdık el-Hâşimî'nin ilk defa Türkiye'de yayınlanan bu eserinde, İslâm ile demokrasinin tamamen birbirine zıt olduğu, asla bir araya gelemeyeceği ve demokratik metodların İslâm'a aykırı olduğunu delilleriyle ortaya konuluyor.

Elinizdeki eser, Şeyh Süleyman b. Nâsır el-Ulvân’ın Ramazan ayında yapmış olduğu iki adet ilmî oturumdan ibarettir. Ramazan ayındaki hükümlerin dışında, birçok konudaki suâllere cevap veren müellif, rahmet ayı Ramazan’ı en güzel şekilde karşılamak gerektiğini ve bu ayın fazîletlerinden azamî derecede faydalanmanın lüzumunu bütün detaylarıyla ortaya koyuyor.

Yaşayan âlimlerden Şeyh Muhammed bin İbrahim bin Abdullah et-Tüveycirî'nin kaleminden çıkan elinizdeki eserde, akaidden muamelâta, ibadetlerden âdâba bir müslümanın bilmesi gereken ana konular yer almaktadır. Kitap 4 cilt olup, 12 bölümden oluşmaktadır: Birinci bölüm: Tevhid ve İman İkinci bölüm: Fazilet, Ahlak, Adab, Zikirler ve Duâlar Hakkında Kur’ân’ın ve Sünnetin Fıkhı Üçüncü bölüm: İbadetler Kitabı Dördüncü bölüm: Muâmelât Kitabı Beşinci bölüm: Nikâh ve Ona Bağlı Konular Altıncı bölüm: Fer

Yaşayan âlimlerden Şeyh Muhammed bin İbrahim bin Abdullah et-Tüveycirî'nin kaleminden çıkan elinizdeki eserde, akaidden muamelâta, ibadetlerden âdâba bir müslümanın bilmesi gereken ana konular yer almaktadır. Kitap 4 cilt olup, 12 bölümden oluşmaktadır: Birinci bölüm: Tevhid ve İman İkinci bölüm: Fazilet, Ahlak, Adab, Zikirler ve Duâlar Hakkında Kur’ân’ın ve Sünnetin Fıkhı Üçüncü bölüm: İbadetler Kitabı Dördüncü bölüm: Muâmelât Kitabı Beşinci bölüm: Nikâh ve Ona Bağlı Konular Altıncı bölüm: Fer

“Sıfâtu’s-Sâlâtun-Nebî / Peygamber’in Namaz Kılma Şekli’’ olarak isimlendirdiğim bu kitap Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in farz namazlarına yönelişinden ayrılışına kadar yaptığı amellerin ile farz namazlarını takip eden sünnetler, zikirler ve revâtiplerin anlatıldığı bir kitaptır. Bu kitabın aslı hicrî 1427 yılında yapılan bir kaç oturumluk sesli derslerdir. Daha sonra bazı eklemeler, düzeltmeler ve açıklamalar yapılarak kitap haline getirilmiştir. Hamd Allah-u Teâlâ’ya aittir. Daima O’ndan yardım

Birçok kişinin delilleri ihmal etmesinden dolayı ezânın bazı sünnetleri insanlar arasında terk edildi. Ne yazık ki, İslâm âleminde ezân hakkında birçok hurâfe ve bid’at baş gösterdi. Ezân, Kur’ân ve Sünnet’te geldiği üzere belirli kuralları olan katışıksız bir ibadettir. Bir kimsenin delillere ve Sahabe sözlerine dayanmadan ezân hakkında yeni bir söz veya davranış ortaya çıkarması mümkün değildir. Bilakis caiz bile değildir. Ezânın hükümleri ve bunun ile alakalı meseleler insanların her durumda seferdeyk

Osman (radıyallâhu anhu)’nun abdest hakkındaki hadisi bütün rivayetleri ile konu hakkındaki neredeyse en kapsamlı hadistir. Âlimler bu hadisi abdest konusunda bir asıl ve esas olarak kabul etmişlerdir. Bu sebeple kitaplarında bu hadisi açıklamış ve içerdiği hükümleri beyan etmişlerdir. Lâkin konu ile alakalı esas hadis olması hasebi ile bu hadisin bütün rivayetlerini bir araya getirip içerdiği bütün fıkhî hükümlerini de açıklayarak müstakil bir kitap halinde ele alanı daha önce görmedik. Bundan dolayı bu bo

Çok aşırı gariptir ki insanın şu fâni, geçici, doğası; tasa, cefa, hastalıklar ve felâketler üzere olan dünyada en yüksek en üstün gelişmişlik düzeyine ulaşmak için çok büyük çaba sarfettiğini ve bu yolda her şeyi harcadığını görürüz. Oysa dünyada genel olarak altmış ya da yetmiş seneden daha fazla da kalmaz. Buna mukabil; ahiretteki cennetin derecelerinde yükselmek için ciddi mânâda bir çaba harcamadığını görürsün. Oysa kalıcı, sonu olmayan; ebedi hayat odur. Bunlar oradan-buradan toparladığım, Allah'ın

“Zayıf ve terk edilmiş hadisleri yayma tehlikesine karşı Müslümanları uyarmak ve zayıflık sebebini beyan etmeksizin rivayet etmekten sakındırmak, özellikle de asrımızda önem gösterilmeye layık olan mühim meselelerden biridir. Zira günümüzde takva seviyesi azalmış, faydalı ilmin alametleri kaybolmuş ve birçok meselede titiz davranma yönü gittikçe zayıflamıştır. Bunların en tehlikeli ve en büyük olanlarından biri; Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in hadislerinin rivayetinde titiz davranmamaktır. Bu se

Yemenli ilim adamı Şeyh Haris en-Nazârî bu kitabında bir Müslümanı ilgilendiren birçok konuda hatırlatmalarda bulunuyor. Yeniden kazanmak zorunda olduğumuz kardeşlikten cihada iyiliği emretmek ve kötülüğü nehyetmekten Allah yolunda nöbet tutmanın faziletine kadar birçok konuyu tüm açıklığıyla dile getiriyor. Şeyh en-Nazârî vahşi Amerikan uçakları tarafından Yemen'de şehid edilmişti.

Allah’a hamd ve Rasulüne salât ve selam olsun. Sonra… “Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekûn ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfî, yenilgi kaderdir.” Bu artık hastalanmış Osmanlının son padişahlarından biri olan Abdulhamid Han’ın sözüdür. Zamanında Orta Avrupa’dan Kafkasya’ya kadar, Kuzey Afrika, Hicaz ve Mezopotamya’nın tümüne hükmeden bir imparatorluğunun içerden ihanete uğramış, mazlum, hikmet sahibi liderinin sözüdür. Eğer bir millet topyekûn ateşe girmezs

“Şeyh Muhammed el-Hasım (hafizahullah)’a ait ‘Cihad Yolundaki İşaretler’ kitabını okudum. Kitap içersinde aydınlatıcı bilgiler, faydalı malumatlar ve samimi nasihatler olduğunu gördüm. Kapsamlı ve faydalı bir kitap. Basılmasını ve Müslümanların okumasını tavsiye ederim.” Şeyh Süleyman bin Nâsır el-Ulvân

“Şeyh Nâsır el-Fahd’ın (Allah onu muvaffak etsin) hak ve ehline yardım etmek, bâtıl ve ehlini ise def etmek için çaba sarf ettiği mübarek bir gayreti vardır. Şeyh onlarla meşhur birçok kitabında ve risalelerinde mücadele etmiştir.” Hamûd bin Uklâ eş-Şuaybî “Bu değerli eserde fitne ve nifak ehlinin aksine Tevhid ehline yardımın ve onlara adaletinin yanı sıra faydalı araştırmalar, nadide faydalar ve büyük manalar vardır. Hiç şüphesiz bu yardım cihadın kapılarından bir kapı ve iman alametlerinden bir alamettir

“Kalbi arınmış bir kişi varsayalım; Allah’a kinden, riyadan, hasetten ve kendini beğenmişlikten uzak salim bir kalple ve sadece İslâm’ın beş rükûnunu yerine getirmiş, ona fazladan bir şey ekleyememiş birisi, Allah katında ve Peygamberimiz Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in şeriatında muteber birisidir. Bu sütunları açıklamaya başlamadan önce şunu söylemeliyim ki vakit hepsini açıklayamayacak kadar az da olsa her Müslümanın hayatında ihtiyaç duyacağı bazı önemli mevzuları anlatacağız. Hoca olsun, öğre

Elinizdeki bu eserde Muhaddis Şeyh Süleyman bin Nâsır el-Ulvân vitir namazı, gece ibadetinin rekâtları, gece ibadetinin şekli, vitir'de okunacak dualar, kunut ve istihâre namazı hakkında sahih Sünnet ışığında bilgiler vermekte, Sünnet’e uygun bir gece ibadeti noktasında Müslümanlara kılavuzluk etmektedir.

“Allah, Nebîsi’ne yoldaşlık ve dinini yaymak için onları seçmiştir. Onlar Allah’ın dilediklerini kula kul olmaktan kulların Rabbi’ne kul olmaya, dünyanın darlığından genişliğine ve tuğyan ehlinin zulmünden İslâm’ın adaletine çıkarmışlardır. Küfrün tahtları onların elleri ile düşmüş, dinsizliğin şiarları yerle bir edilmiş, zorbalar ve tiranlar zelil kılınmış ve krallıklar onlara boyun eğmiştir. İşte bundan dolayı önemli işaretlerden nükteler ve muhtasar bilgilerden kesitlerle zalimlerin düşmanlığını bertara