Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 624 kayıt bulunmuştur Gösterilen 580-600 / Aktif Sayfa : 30
Güllerim, Yunus´umun gülleri, bağışlayın beni. Böyle yapamazsam eğer büyüyemezsiniz siz, o zaman kim güzelleştirir dünyayı, kuşları kim çağırır bahçeye, içimizi kim aydınlatır? diyordu yavaş duyulan bir sesle. Neden sonra arkasına dönünce fark etti benim geldiğimi. Biliyordum ki, bu saatlerde o da benim yolumu beklerdi hep. Onun konuşmasına fırsat bırakmadan: -Dedeciğim, dedim. Kiminle konuşuyorsun öyle? -Güllerimle, dedi.
45 TL.
Tükendi
KALBİMİN KANAT SESLERİ Gökyüzünden geldi kuşlar, girdi bir bir kalbime Yeryüzünün renklerinden verdi bir bir kalbime Sonra, Uçup gittiler gökyüzüne ansızın Kanadı Kırık, Bir güvercin yavrusu kaldı. Kanat vuruşlarıyla çarptı kalbim. Sabah akşam hüzün ülkesinde, Ah! Bir gün, Güvercin yavrusu da uçup gitti. Gökyüzüne ansızın.
50 TL.
Tükendi
Türkü; Türk Müziği'nin en önemli türlerinden biridir. Orta Asya Türkleri arasında 15. yüzyılda ilk örnekleri görülen türkü, sözlü edebiyatın en güzel örneklerindendir. Anadolu'da ise ilk türk örneklerine 16. yüzyılda rastlanmıştır. 'Türk'e ait, Türk'e özgü, Türk'e mahsus' anlamlarını içermektedir. Türküler, sözlü edebiyatın şiir türünün bir ezgi (melodi, beste) ile söylenerek halk arasında ağızdan ağıza yayılıp, kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar ulaşmıştır. Türküler halkın ortak malıdır. Bu yönüyl
100 TL.
Tükendi
Bu kitapta; kimsesiz, yoksul, güçsüz Keloğlan'ın haksızlıkları nasıl kabul etmediğini, zorbalığa nasıl karşı koyduğunu, sonuçta kazananın hep kendisi olduğunu okuyacaksınız. Okumakla kalmayıp gülecek çok hoş duygular yaşayacaksınız.
100 TL.
Tükendi
Hasan Latif Sarıyüce, hepimizin tanıdığı Keloğlan'ın masallarını siz sevgili çocuklar için Keloğlan Masalları ismi altında bir dizi olarak hazırladı. Dizinin ilk kitabı Deliler Ülkesinde adını taşıyor. Okuyun, Keloğlan'ın başına gelenleri. Hem gülün hem düşünün.
90 TL.
Tükendi
Anadolu'muz düşler ülkesidir. Bu yıldan bu yana yaşadığımız bu güzel topraklarda her kentimizin, her bucağımızın her dumanlı dağımızın, her çağlayan ırmağımızın, her kutlu insanımızın bir öyküsü vardır. Anadolu efsaneleri denildiği zaman akla nedense, Türklerden önce bu topraklarda yaşayan budunların öyküleri gelmekte, yalnız bunlar derlenip yayınlanmaktadır. Bu efsaneler, çeviri yoluyla bize batıdan intikal ettiği için olacak, pek değerli kabul edilmemekte, öğrencilere tavsiye olunmakta, ders kitaplarına
112 TL.
Tükendi
Hüseyin Emin Öztürk’ün Gül Ağacı isimli kitabı dokuz hikayeden oluşuyor.İnsanların sevgi,saygı, vefa ve fedakarlık değerlerini besleyen hikayeler, geleneksel Türk ailesinin merhamet duygularını, aile bağlarını pekiştiren bir anlatımla kaleme alıyor. Eserdeki olayların sürükleyici bir kurgusu,bu kurguyu destekleyen ,okuyucuyu saran duygusal bir anlatımı var. Okuyucu kitabı okurken kendi duygularını da sorguluyor.
100 TL.
Tükendi
Çocukların duygu dünyasını çok iyi tanıyan ve aktaran yazarımız Hüseyin Emin Öztürk, kitabın kahramanı Serdar’ın yaşadıkları ile, günümüzün Türk ailesinin yaşamını ve çocuk eğitimini de sorguluyor. Kahramanımızın uçurtmayla simgelenen özgürlük duygusu ve tabiat sevgisi,sürükleyici bir biçimde çocuk okurlarına sunuluyor. Anne ve babaların da kendilerine ve çocuklarına farklı bir pencereden bakmalarına yol açacak roman, bir solukta okunan anlatımı ile belleklerimizde yerini alıyor.
75 TL.
Tükendi
Çocuklar için kaleme alınan “Kınalı Kuzu” adlı kitap dokuz hikayeden oluşuyor. Köye konuk gelen Derviş dedenin köy çocuklarına anlattığı bir hikaye ile başlayan kitap, köy çocuklarının anılarını anlattığı hikayelerle sürüyor. Hüseyin Emin Öztürk, gözlemlerini köy yaşamından örnekler vererek kitabına yansıtıyor. Bir Dede Korkut bilgeliği ile, duyarlılık yanı ağır basan hikayeler sağlam bir kurgu ile okuyucuya ulaşıyor.Çocukların kelime hazinelerine Anadolu deyişlerini de yerleştiren eser zevkle okunuyor.
100 TL.
Tükendi
Evvel zaman için de açgözlü ve zalim bir padişah varmış. Hiç çocuğu yokmuş. Bir gece padişah rüyasında bir derviş görmüş ve derviş ona şöyle demiş. -Ey padişah, bakıyorum sen çocuk hasretiyle yanıyorsun, şunu bil ki evladın olsa pişman olacaksın. Padişah sormuş. -Neden pişman olacağım? Derviş de ona. Ne doğrarsan aşına, O çıkar karşına, sen halkına zulmetmişsin, oğlunda da sana zulmedecek! demiş.
13.89 TL.
Tükendi
insanların Kalbindeki Mutluluğu tartmış olan birine hiç rastladın mı? Bak, işte ?imdi o, herhangi bir tozlu kaldırımda oturup parlak gökyüzünü seyrederek, sakin ve mehtaplı gecede neşeyle şarkı söylemeye devam ediyor... Bu yüksek duvarların arkasında yaşayan zengin insanların kalplerinden geçenleri bilen var mı?..
100 TL.
Tükendi
Martin´in ruhu sevinçle dolmu?tu... Sonra okumaya ba?lad?: Açt?m, bana yiyecek verdiniz; susam??t?m, bana içecek verdiniz; yabanc?yd?m, beni buyur ettiniz.
100 TL.
Tükendi
Kralın biri hastalanmış ve Beni kim iyileştirirse ona krallığımın yarısını vereceğim! demiş. Ülkenin tüm bilge kişileri, kralı nasıl iyileştirebileceklerini konuşmak için toplanmışlar. Ama kimse çare bulamamış. İçlerinden biri şöyle demiş: Kralı nasıl iyileştirmek gerektiğini ben biliyorum. Hiçbir derdi olmayan mutlu bir adam bulmak, sırtından gömleği çıkarmak ve krala giydirmek gerek. Kral o zaman iyileşir.
80 TL.
Tükendi
Küçük kızkardeş: Ne fark eder ki? diye cevap verdi. İşimiz kaba ve bayağı bir iş olabilir ama güvenilir bir iş. Hiç kimseye boyun eğmiyoruz. Ama şehirde sizin etrafınız insanı günaha teşvik edici şeylerle çevrilmiş. Bugün her şey yolunda olabilir, ama yarın şeytanın kocanı kumarla, kadınla, şarapla baştan çıkarmayacaı ne malum? O zaman her şey mahvolur. Böyle şeyler görülmemiş mi sanki? Evin reisi Pahom, fırının üzerine uzanmış kardıların konuşmalarını dinliyordu. Gerçekten de öyle diye düşündü. Biz köylüle
100 TL.
Tükendi
Serdar Bey anlatmaya başladı: -Savaşın bütün dehşetiyle hüküm sürdüğü yıllardı. Düşman adım adım ilerliyordu. Köyün erkekleri cepheye gitmişti. Köyde sadece kadınlar, çocuklar ve yaşlılar kalmıştı. Nihayet korkulan an gelmiş, düşman köye girmişti. Herkesi köy meydanında toplayıp eziyet etmeye başladılar. Deden, o yıllarda küçük bir çocukmuş daha. Düşmanı, ilk kez böylesine yakından görüyormuş. Düşman komutanı Kur'an-ı Kerim'i eline almış: -Bu mu kurtaracak sizi? diye ayağının altına almak istemiş. İşte ne
120 TL.
Tükendi
Cenevizliler, Osmanlılara düşmanlıkları yüzünden Sakız adası civarından geçen Müslümanları esir ediyorlarmış. Piyale Paşa, Süleyman Han´ın emriyle, yüz yetmiş parça kadırgasıyla Sakız adası karşısında Çeşme denilen yerde demir atmış. Cenevizliler, yaklaşan tehlikenin büyüklüğünü anlayınca bir heyet halinde Piyale Paşa´nın yanına gelmişler. Ona değerli hediyeler sunmuşlar. Piyale Paşa: -Bre hainler! Bu ada Müslüman yolcuların uğrak yeridir. Neden gelip gidene burada kötülük yaparsınız? Onları eseir ede
100 TL.
Tükendi
-Karıcığım, dedi. Elimden geleni yapıyorum. Bu kadar oluyor işte. Kadın bu sözlerle yetinmedi: -Hani diyorum ki, dedi. Bir yol padişahımıza gitsen, halimizi anlatsan. Bize belki yardım eder. Bu fikir, genç adamın da aklına zaman zaman geliyordu. Ama koskoca padişahın huzuruna nasıl gidecekti! Birinden bir şey istemeye giderken hiç değilse çamsakızı çoban armağanı bir hediye götürmek gerekirdi. Ne götürecekti ki..Fakir bir adamdı. Kadın, kocasına hak verdi. Aradan birkaç gün daha geçti. Kadın, su iç
100 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 624 kayıt bulunmuştur Gösterilen 580-600 / Aktif Sayfa : 30