Ekosinema: Çevreci Film Eleştirisine Giriş, Türkiye'de film ekoeleştirisi ve ekosinema tartışmaları üzerine kaleme alınmış ilk kitap olma özelliğini taşıyor. Kitap, insanmerkezci film eleştirisinin sınırlarını genişletiyor ve odağını, insan dâhil canlı-cansız tüm ögeleriyle 'çevre'ye yöneltiyor. Çevreye ilişkin sorunlu anlayışların, uygulamaların ve politikaların sinemasal görünümlerine ışık tutan kitap, dünya çapında olduğu gibi, Türkiye'de de amansızca sürdürülen çevre kırımına karşı ekolojik bir farkında

Günümüzden evvelce, uzun ve oldukça sert geçen kış gecelerinde çoluk çocuk, genç yaşlı onlarca insan, loş bir lamba ışığı altında, oturma odasındaki sobanın etrafına üşüşerek, heyecanla anlatıcının uzaklardan alıp getirdiği hikâyeleri dinlerlerdi. Elektriğin, televizyonun ve internetin olmadığı dönemlerde insanların en büyük eğlencesiydi bu. Soba çıtırtısı etrafında anlatıcıyı dinleyen insanlar, dinledikleri her hikâyeyle geçmişe yolculuk yaparak kültürlerini daha iyi öğrenirlerdi. Sözlü kültür ortamında ge

Teknoloji ve kendi içindeki gelişimi sinema için her zaman bir itici güç olmuştur. Teknik kullanımı da teknolojinin getirileri ile sürekli yenileri geliştirilen biçimleri ortaya çıkarmıştır ve çıkarmaya devam edecektir. Yeni anlatım formları, yeni türlerin türemesi, yeni gösterim mecralarının ortaya çıkışı ve bunun gibi birçok gelişme, sinema tekniğinin ve teknolojisinin okunması ve değerlendirilmesi ihtiyacını doğurur. Teknik ve teknoloji ile birlikte gelişen sinemayı Neo-Sinema olarak niteleyen ve sinema

Yugoslavya'da sosyalizmden kapitalizme geçiş ve parçalanma süreci, iç ve dış ekonomi-politik koşulların bir araya gelmesi sonucunda gerçekleşti. Sosyalist özyönetim sisteminin kendi içinde yaşadığı problemler (bölgeler arası eşitsizlikler, sosyo-ekonomik eşitsizlikler, bürokratik-teknokratik yönetici sınıflar) sosyalizmden kapitalizme geçişin iç nedenlerini ve koşullarını oluşturdu. Kapitalist dünya ekonomi sisteminde 1974-1982 Krizi'ni atlatmak amacıyla gerçekleştirilen neoliberal yeniden yapılanma süreci

İkinci Dünya Savaşının denizcilik tarihinin güçlü ve yetkin bir anlatımı, tamamıyla uluslararası bir perspektifle bildiklerimizi tekrar gözden geçirmeye çağıran bir yapıt. Okyanusların komutası İkinci Dünya Savaşını kazanmakta hayati bir öneme sahipti. 1942 yılının başlangıcında Almanya, Avrupa ana karasını ele geçirmişti, Japon İmparatorluğu da Güneydoğu Asyaya ve Pasifik Okyanusunun çoğuna yayılmıştı. Britanya ve uzaktaki Amerika kıtaların savaşına dönüşmüş bu durumdan nasıl galip çıkacaktı? Evan Mawdsley

Prof. Dr. Zeki Tez, uygarlığımızın gelişiminde büyük yeri olan onbinlerce yıllık tarihiyle insanlığın en eski endüstrilerinden biri seramiğin uzun ve karmaşık tarihini, bulunuşundan günümüze ele alıyor. Kullanım alanları, üretim teknikleri, üretenler ve birçok konu üzeriden binlerce yıllık bir tarih serüveni sunuyor. İnsanların kili fırınlayıp kullanmasıyla başlayan bu macera binlerce yıllık gelişimiyle günümüzde her alanda farklı kullanımlar kazanmıştır. Bugün seramik denince, yalnızca geniş anlamdaki gele

Bu kitap, kökenleri sinemanın ilk dönemlerine kadar uzanan fakat zaman içerisinde dönüşüm ve değişim geçirerek 1990'lı yılların ortalarından itibaren sinemasal anlatı ve düşünme biçimi olarak popülerleşen karmaşık öykü anlatıcılığının genel özelliklerini, ortaya çıkardığı etkileri, sinematik düşünce biçimine olan katkısını, felsefi alt yapısını ve anlatı bilimsel kökenlerini Cristopher Nolan sineması özelinde ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kitabın çıkış noktasını oluşturan temel tartışma ise 2000'li yıllara

Toplumların modern ve postmodern zamanlarının makro temel dinamikleri olan kapitalistleşme ve endüstrileşme süreçleri, gündelik yaşamı da biçimlendirmektedir. Bireyler, dönemin iletişim araçlarının dolayımıyla, hem makro ölçekli yapısal ilişkilerin farkında olabilmekte hem de bu araçların yer verdiği mikro ölçekli gündelik yaşam pratiklerinin temsillerinden edindikleri bilgi ve anlamlar üzerinden kendi özel alanlarına yön verebilmektedirler. Televizyon, işitsel ve görsel özellikleri nedeniyle modern zamanla

Baş Belası Germano Pettarin Sayılar Ülkesi Sayıki'de yönetim değişmiştir. Kral Kaostan sonra General Abaküs yönetimi devralmıştır. Disiplinli, sert ve düzen tutkunudur. Sayılar onun kurallarıyla yaşamayı başarabilecek midir? Peki her sayı için kurallar aynı mıdır? Matematik dünyasının hayal gücüne ve farklı fikirlere de ihtiyacı yok mudur? Yeni yönetim istediği o düzenli bir hayatı yaratabilecek midir? Ders kitaplarının aksine sayıların bir arada yaşadığı, konuştuğu günlük hayatlarını sürdürdüğü Sayıki'

Çarpım Tablosu Adası Germano Pettarin Jacopo Olivieri Geçmişin büyük matematikçileri, tatillerini keyifle egzotik Sayı Takımadalarında geçirir. Orada eski dostları sayılarla birlikte eğlenirler. Bu adaların her biri bir kurala göre oluşmuştur her adanın sayı sakinleri bu kurallara göre o adalarda bulunur. Ama turist 100, yakında bir istisna olduğunu keşfedecektir. Tablonya yani çarpım tablosu adası 99 eşleşmeyen ve tamamen düzensiz sayının yaşadığı bir adaydı. Ada sakinleri komşu adalardaki sayılarda

Nabi Yağcı'da; 'komünist ideal'ini ufka yerleştirirken partiyi, ideoloji-pratiği mutlaklaştırıp kutsamayan; tüm özgürleştirici (ve eşitlikçi) mücadeleleri ufka doğru yolculuğun kendiliğinden bileşenleri bilen; yenilgi ve kayıpların mateminde kendini kaybedip melankolilere duçar olmayan; değişme ve yenilenmeyi becerebilen bir komünist örneği görüyorum. Halûk Sunat, Birikim, Mayıs 2018 Nabi Yağcı'nın bu söyleşide ortaya koyduğu tarihsel anlatının, TKP'nin varlığına yetişememiş olan kuşaklara neler söyleyebile

Martin Gardner'ın seçtiği problemler eğlenceli ve matematiğe anlamlı bir yaklaşım sunuyor. Kitap, matematiğin pek çok alanındaki ilerlemelere temas eden problemlerle tatmin edici bir bütünlükte ilerliyor. Matematikle ilişkisini tazelemek, ilham almak, matematik düşüncesinin içinde bulunmak, problemlerle uğraşırken keyif almak isteyen okuyucular için Gardner'dan güzel bir yapıt... Paradokslar ve Kâğıt Katlama, Moebius Çeşitleri, Hatırlatıcı İpuçları, Yanılgılar, Zeka Oyunları, Sihirli Kareler, Topolojik Gize

Psikoloji biliminin öncülerinden, Batılı bilim insanlarınca 'Psikolojinin Mozart'ı olarak nitelenen Lev Vygotsky'nin başyapıtı Düşünme ve Konuşma deneysel psikolojinin en girift ve zor problemlerinden birini, düşünme ve konuşma süreçlerinin doğasını ele almaktadır. Her seviyeden okurun rahatlıkla takip edebileceği eser, ilk yayımlandığı tarihin üzerinden uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen bu sorun üzerinde çalışan bilim insanları için hala bir kutup yıldızı işlevi görmektedir... 'Vygotsky Marksist Psiko

Bu kitap, insanın ne olduğu ve neye evrildiği sorularının sıkça sorulmaya başlandığı günümüzde, insana atfedilen en yüce değerlerden sevmek ve âşık olmak kavramlarının geleneksek olarak ifade ettikleri anlamları koruyup koruyamadıklarını kişisel bilgisayarlardan internet kullanımına, siber âlemden çevrimiçi ilişkilere, androidden yapay zekâya kadar uzanan bir değişim yelpazesi üzerinden incelemektedir. Bilinenin dışında ortaya çıkan yeni sevme biçimleri yapay zekâ ve robotik alandaki gelişmeler ile birleşer

Madame Bo Bu, ıssız bir köşkte eşi benzeri görülmemiş bir eser yazan büyük Fransız yazar Mösyö Le Clerc ile öğrencisi Delphinenin hikayesidir. Yazar, romanının temel malzemesi haline gelen genç kızın düşünceleri ve duyguları doğrultusunda kendi tarzını yaratır. Ayrıca Delphine'in, her şeyi açıkça ve tereddüt etmeden, hissettiği şekilde söylemesinde ısrar eder. Ağzından çıkan her cümle, kesinlikle yaşanmalıdır... Bu da, iki ana karakteri trajik bir sona sürükleyecektir. Madame Bo C'est l'histoire d'un grand

Oyunların ve bilmecelerin çekiciliği zamansızdır ve her yerde sevilirler. Bu özgün kitapta David Wells, oyunlar ve matematiğin büyüleyici bağlarını ortaya çıkarırken, matematiğin tekdüze hesap yapmaktan ötesi, hayal gücü, iç görü ve kavrayış olduğunu kanıtlıyor. Kitabın ilk kısmı oyunları tanıtıyor, bilmecelerden matematik oyunlarına, satrançta at hamlelerine değin konulara giriyor. İkinci kısımda ise oyun oynarken bilimsel sorgulama, taktikler, strateji ve keskin bir gözlemle matematikçinin nasıl düşündüğü

Ünlü cam yapımcısı Georges Bontemps 1868 yılında; İnsanlığın endüstriyel dehasını yansıtan çok çeşitli ürünün arasından pek azı cam kadar fazla kullanım alanına sahiptir ve onun yerini alabilecek bir madde yoktur. demiş. Gerçekten de cam, insanlığın en görkemli ve en verimli buluşlarından biridir. Yüzyıllar boyu bitip tükenmez biçimlerde işlenmiş, durmaksızın yeni ve soylu camtürlerinin elde edileceği işlikler geliştirilmiştir. Bilimden sanayiye, sanattan ev ihtiyaçlarına cam insan hayatının her yönüne özel

Bu eser, habercilik alanının dijitalleşmesi ile önemi giderek artmış ve özellikle Google başta olmak üzere arama motorlarında hedef okuyucu kitlesi tarafından daha fazla ulaşılır olmak amacıyla gerçekleştirilen arama motorları optimizasyonu (SE0-Search Engine Optimization) uygulaması üzerine odaklanmıştır. Esasında doktora tezine dayanan bu araştırmada, dijital haber merkezlerinde görev yapmakta olan SEO editörleri ile derinlikli yüz yüze görüşmeler yapılarak SEO'nun habercilikteki etkilerine, optimizasyon

Bir matematiksel problemin çözümüne yönelik ilk adım, çözüme işaret eden sezgisel bir yaklaşımla atılır. Bu yaklaşımın işe yaraması durumunda problem, formel bir yaklaşımla çerçevelenir. İlk ve ortaokul düzeyinde matematik eğitimi alan öğrenciler genel itibariyle matematiksel kavramların ne anlam ifade ettiklerinden daha çok nasıl kullanıldıkları ile ilgilidirler. Oysa matematiksel bir problemin çözümü, nasıl sorusundan önce ne sorusunun cevaplanmasını gerektirir. Bu kitapta yazarlar, temel matematiksel kav

Bilme Arzusu birey/toplum bütünlüğünden yola çıkarak çizgisel olmayan bir düşünce tarzıyla insanın iç dünyasını ve çevre dinamiklerini inceliyor. Kıskançlık, özgüvenli olma, motive etme, başarılı olma kavramlarını sorguluyor. Doğrusal bir önerme olan özgüven yerine, doğrusal olmayan bir başka önermeye, başka bir deyişle farkındalığa, yer vermeye, matematiğin yüceltilmesinin kültürel arka planına ve matematik kaygısına bakmaya davet ediyor okuru. Doğa evrenin sonsuz bileşenlerinden yalnızca biridir. İnsan d