Halk Ayaklanmalarının Arka Planı (1905-1979) Şia, siyasi itikadî bir fırka olduğu için Şiî din adamlarının siyasete meylettiği tarihte zaman zaman görülmüştür. Şiî din adamları, devlet yönetme yetkisinin ilk başta Hz. Peygamberin hakkı olduğunu onun yokluğunda ise, Ehli-i Beyt’ten geldiği kabul edilen On İki İmam’ın hakkı olduğuna inanmaktadır. On İkinci İmam’ın kaybolması ile İmamet Nazariyesi’nde boşluk oluşmuştur. Bu boşluğu doldurmaya çalışıp siyasal alanda söz sahibi olmak isteyen ulema, Meşrutiyet

Sendikalar ve siyaset ilişkisi üzerine zengin bir deneyim hazinesi vardır. Sendikalar tarihi, tecrübeler, kazanımlar ve kayıplar tarihidir. Yeni sürecin inşasında bu deneyimlerden faydalanabilir. Türkiye`de fiili meşru bir hat üzerinde "enternasyonalist devrimci sendikalizmin" yeniden teorik bir temeli ve programı oluşturulup bunun üzerinden bir örgütlenme inşasına girişilebilir. Sendikalar bugün basit toplu sözleşmeler ve hükümetlerin tek taraflı önerilerine boyun eğmekle kapitalizmi yaşatan örgütlere dönü

Kitap Tanıtım Yazısı : içindekiler Günümüzde büyük beklentiler ile büyük umutsuzların muhatabı olan bu kuşak teknoloji kullanımı konusuna yatkındır ve bebeklik dönemleri itibariyle hayatlarının her anında teknoloji ile beraberlerdir. Bu nedenle dijital yerliler olarak adlandırılmaktadırlar. Teknoloji araç olmaktan çıkarak bir uzuv halini almaktadır. Bunun neticesinde aile içi iletişim giderek azalmakta ve bu azalma giderek normalleşmektedir. Bu durum aile ilişkilerinden başlayarak toplumun geneline ya

Laikliğin dününü, bugününü ve yarınını masaya yatıran Ertuğrul Taylan, yetkin kalemiyle laikliğin sadece din ve devlet işlerinin değil, aynı zamanda din ve siyasal İslam’ı da birbirinden ayırdığını gözler önüne seriyor. Laikliğin Fransız İhtilali’nden günümüze, hem Türkiye’de hem de diğer Avrupa ülkelerindeki yansımalarını detaylı bir şekilde inceleyen yazar, tez ve anti-tezlerini güncel örneklerle güçlendiriyor. Bunun dışında din istismarının nelere yol açtığını, sekülerleşmenin en az laiklik kadar ha

Devrim, elbette halk kitlelerinin eseri. Ama yığınların önüne düşüp yol gösterenler var: Aydınlar, örgütleyiciler, liderler… Onlarsız hareket başarıya ulaşamaz. Fransız devrimi, belki her devrimden çok, eşsiz portreler koydu önümüze. Her biri, o dev yürüyüşü şu ya da bu ölçüde etkiledi. Bayrağı inandığı yolda sonuna değin taşıyanlar oldu; yarı yolda tükenip yıkılanlar da. Kimler yok ki bu görkemli galeride? Robespierre’ler, Mirabeau’lar, Marat’lar, Danton’lar, Sant Just’ler, Jacques Roux’lar, Babe

Antik Yunan, Arap, Fars, Hint ve Türk dünyasının entelektüel-kültürel mirasını İslami doktrin ile sentezleyen siyasetnameler, muktedirlere ideal devlet yönetimine dair nasihat verme amacıyla kaleme alınan eserlerdir. Tematik sürekliliğin söz konusu olduğu bu eserlerin her birinde amaçsal ortaklık söz konusu olsa dahi, her bir eserin kaleme alındığı tarihsel dönemin mührünü taşıdığını ifade etmek gerekir. Elinizdeki derlemede bir grup akademisyen, İslam siyasal düşüncesinin temel kaynaklarından birisi ola

Teoriden Pratiğe Uluslararası Çatışma Kısa Özet Immanuel Kant’ın 1795’te ideal bir vizyon olarak “Ebedi Barış” kavramsallaştırmasından beklentisi, daha yeni doğum sancıları çeken ulusal devlet nosyonu ve Cumhuriyetçi idealler etrafında birleşecek olan dünya toplumları arasında zor olsa da çatışmaların ve savaşların sona ermesi, barış ve güvenliğin sağlanmasıydı. Kant’ın Ebedi Barışı kaleme almasından bugüne kadar geçen süre içinde Batı bir taraftan aydınlanmacı düşünceye dayanan seküler hümanist medeniyeti