This book was converted from its physical edition to the digital format by a community of volunteers. You may find it for free on the web. Purchase of the Kindle edition includes wireless delivery.

D.H. Lawrence’ın aklındaki çare, kadın-erkek ilişkileri çerçevesinde evlilik ve cinsellik konularını cesaretle ele alarak İngiliz halkını etkileyip değiştirmeye çalışmaktır. Çünkü ona göre aslında tüm Batı uygarlığı insanların içgüdülerini, bilinçaltı eğilim ve arzuları bastırıp köreltmiş, onları “yarı ölü” haline getirmiştir. Lawrence bunu, endüstri devriminin kitleleri doğadan ve öz benliklerinden uzaklaştırarak sırf akla ve maddeciliğe dayanan bir hayat yaşamaya zorlamış olmasına bağlar.

Lawrence’a göre bir şair, duygularının en dürüst ifadesi olan kendi sesiyle, bilinçsizce konuşmalıdır. Şiirde kendisini Romantikler’in savunduğu ‘organik’ ve ‘anlatımsal biçem’ yaklaşımına odaklamıştır. Glicksberg, “Yeni Şiirler’in (New Poems) Amerikan baskısına yazdığı önsözde söylediği gibi, şiirinde yaşamın değişken, akışkan, hareketli ve öngörülemez niteliğini sezdirmeyi başarmıştır.” diyerek, yine de onun şiir sanatındaki şapka çıkartılası çabasını anmaktan geri duramamıştır.

Bulunduğu dar çevrenin etkilerinden sıkılmış Yvette’in arayış içinde olması, kendi maneviyatını ve bedenini keşfetme isteğinin ağır bastığı bir dönemde karşısına çıkmıştı Çingene genci. Ailesinden hoşnut olmayan, mutsuz Yvett’in karşısına çıkan bu Çingene gencine olan aşkı ve isteği, onun evli ve çocuklarının olması gerçeğini de göz ardı etmesine neden olmuş aslında. Toplumun ve ailenin ahlak anlayışı ve baskısı belki de olmaması gereken bir ilişkiyi daha bir tutkuyla istemesine neden olmuş. Aynı duyguları

Lawrence'ın roman ve öykülerinden apayrı bir yerde duran ve gezi edebiyatının başyapıtlarından olan Deniz ve Sardinya Adası, bizleri bambaşka bir Lawrence'ı tanımaya çağırıyor. Büyük yazarın doğaya, denize, aşka ve yaşama dair düşüncelerinin en cesur ve yalın hali. Deniz ve Sardinya Adası bir anlamda çağdaş bir seyahatname. Bir okuma şöleni sizleri bekliyor, iyi yolculuklar.

Yayımlanır yayımlanmaz sansüre uğrayan ve sansürsüz hali ancak 1960 yılında yayımlanabilen Leydi Chatterley'in Âşığı, özünde âşıklar ve eşler arasındaki görünmez bağları anlatırken; bir yandan da fiziksel tutkuyla manevi tatmin arasındaki ilişkiyi mercek altına almaktadır. Leydi Chatterley'in Âşığı, Lawrence'ın seçtiği cesur konu ve büyüleyici üslubu sayesinde "klasik" sıfatını hak eden bir romandır.

Öznel duygu ve sezgileri romanlarına aktarmadaki ustalığıyla tanınır Lawrence. Karakterleri düşünce ve fikirlerle değil bilinçdışı akışlar içinde sürekli dönüşüm geçirir. Yaşamın tüm canlılığı, zihinden değil bu yaratıcı akışların parıltılı izlerinden sürülür. İdeal ve fikirler adına değil, cinsellik akışları ve bilinçdışının derinlikleri adına konuşur o. Bu doğrultuda kaleme aldığı bu küçük kitap, psikanalize getirilen ilk eleştiridir. Freud'un bilinçdışı ve ensest-güdü mefhumlarına bir meydan okuma, bir a

Lawrence'ın başyapıtlarından biri olan Oğullar ve Sevgililer bir anne ile oğul arasındaki güçlü ve karmaşık sevgi bağını derinlemesine ele alıyor. Bir madenciyle evli olan ve içkici kocasından beklediği ilgi ve sevgiyi göremeyen Gertrude Morel, bu sevgisizlikle baş edebilmek için kendini çocuklarına, özellikle de oğlu Paul'a adar ve tüm sevgisini ona verir. Fakat anne oğul arasında gelişen derin ve bunaltıcı ilişki Paul bir yetişkin olup hayatına giren kadınlara ilgi duymaya başladığında son derece yorucu

"Bu yüzyılda romanla ilgilenen herkes bu kitabı okumalı." –Lawrence Durrell "Leydi Chatterley'in Âşığı İngiliz ve Amerikan edebiyatındaki sansürsüz cinsel ilişki tasvirlerine dair tabuları yıktı." –Jenny Turner "Leydi Chatterley'in Âşığı'ndaki sahneler, cinsel deneyimlerin şimdiye dek İngilizcede yazılmış en iyi tasvirleri olabilir." –Edmund Wilson "Lawrence tek bir sonla ilgileniyordu: aşkın, bir erkek ile bir kadının arasındaki ilişkinin, yasaksız ve bütün olduğu takdirde ne kadar güzel ve dokunaklı olabi

"Bu yüzyılda romanla ilgilenen herkes bu kitabı okumalı." –Lawrence Durrell "Leydi Chatterley'in Âşığı İngiliz ve Amerikan edebiyatındaki sansürsüz cinsel ilişki tasvirlerine dair tabuları yıktı." –Jenny Turner "Leydi Chatterley'in Âşığı'ndaki sahneler, cinsel deneyimlerin şimdiye dek İngilizcede yazılmış en iyi tasvirleri olabilir." –Edmund Wilson "Lawrence tek bir sonla ilgileniyordu: aşkın, bir erkek ile bir kadının arasındaki ilişkinin, yasaksız ve bütün olduğu takdirde ne kadar güzel ve dokunaklı olabi

Considered Lawrence's first masterpiece, most critics of the day praised Sons and Lovers for its authentic treatment of industrial life and sexuality. There is evidence that Lawrence was aware of Sigmund Freud's early theories on sexuality, and Sons and Lovers deeply explores and revises of one of Freud's major theories, the Oedipus complex. Still, the book received some criticism from those who felt the author had gone too far in his description of Paul's confused sexuality. The roots of Sons and Lovers a

Sıtma ve veremin pençesindeki Lawrence, ölmeden yayımladığı son uzun öyküsü Ölen Adam'da yaşama arzusunu, Etrüsk mezarlarını ziyaret ettiğinden beri aklında olan ölüm, diriliş ve ölümsüzlük konularıyla birleştirir. İsa'nın dirilişinin anlatıldığı hikâyelerden yola çıkan öyküde, uzun uykusundan acılar içinde uyanan adam, yaşamın tadına varamadan öldüğünü fark eder. Görevini tamamlamış, sıradan biridir artık. Ölümlü dünyayı bu kez azımsamayacak, bedeni ve arzularının peşinden gidecektir.

"This is the story of a young man, Paul Morel, who can not detach himself from his mother to achieve emotional independence. Despite their love for him, Miriam and Clara fail in their efforts to overcome the formidable maternal influence. Paul abandons them and returns to the mother who, in spite of her apparent humility, exercises a deep empire over him. Lawrence has also put into this drama what he experienced of the existence of the miners of Nottinghamshire, his tenderness for humanity, his admiration

Lawrence'ın başyapıtlarından biri olan Oğullar ve Sevgililer bir anne ile oğul arasındaki güçlü ve karmaşık sevgi bağını derinlemesine ele alıyor. Bir madenciyle evli olan ve içkici kocasından beklediği ilgi ve sevgiyi göremeyen Gertrude Morel, bu sevgisizlikle baş edebilmek için kendini çocuklarına, özellikle de oğlu Paul'a adar ve tüm sevgisini ona verir. Fakat anne oğul arasında gelişen derin ve bunaltıcı ilişki Paul bir yetişkin olup hayatına giren kadınlara ilgi duymaya başladığında son derece yorucu o

1915 yılında yayımlandıktan yalnızca altı ay sonra, toplum ahlakını tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanmış bir Lawrence klasiği olan Gökkuşağı, çağının çok ötesinde olan ve kendi kendini özgürleştirmiş bir eserdir. Lawrence, İngiltere'nin kırsal bir kesiminde yaşayan Brangwen ailesinin üç kuşağının kadınları ve erkekleri üzerinden hem bir toplumun dönüşümünü hem de tek başına bireyin karmaşıklığını anlatır. O kadınlar ki kendini tanımak için büyük sancılar çeker, kadın olmanın geleneksel rolünü reddeder, b

1915 yılında yayımlandıktan yalnızca altı ay sonra, toplum ahlakını tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanmış bir Lawrence klasiği olan Gökkuşağı, çağının çok ötesinde olan ve kendi kendini özgürleştirmiş bir eserdir. Lawrence, İngiltere'nin kırsal bir kesiminde yaşayan Brangwen ailesinin üç kuşağının kadınları ve erkekleri üzerinden hem bir toplumun dönüşümünü hem de tek başına bireyin karmaşıklığını anlatır. O kadınlar ki kendini tanımak için büyük sancılar çeker, kadın olmanın geleneksel rolünü reddeder, b

D.H. Lavvrence(11 September 1885 - 2 March 1930) was an English author, poet, playvvright, essayist and literary critic. His collected works represent an extended reflection upon the dehumanising effects of modernity and industrialisation. İn them, Lavvrence confronts issues relat-ing to emotional health and vitality, spontaneity, human sexuality and instinct.Lavvrence´s opinions earned him many enemies and he endured official perse-cution, censorship, and misrepresentation of his creative vvork throughout

David Herbert Lawrence was born in 1885 in Eastwood, Nottinghamshire, the fourth child of Arthur Lawrence and Lydia Beardsall. After attending Beauvale Board School he won a scholarship to Nottingham High School, On leaving school in 1901 he was employed for a short time as a clerk at the Nottingham firm of Haywards, manufacturers of surgical appliances, and from 1902 as a pupil teacher at the British School in Eastwood. He attended the Pupil-Teacher Centre in Ilkeston from 1904 and in 1906 took up a teach