Dil eğitimi, bir dili edinme sürecini ve uygulamasını ifade eder. Öncelikle uygulamalı dil biliminin bir dalıdır ancak daha çok eğitim bilimleri, öğretim psikolojisi, edebiyat, dil bilimi, sosyal bilimler ve bilgi felsefesi gibi bilimlerle ilişkili, disiplinler arası bir alan olarak ön plana çıkmaktadır. Gelişen dünyayla birlikte ticaret, medya, uluslararası ilişkiler ve eğitim gibi alanlarda birden çok dilde iletişim kurma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu durum dil eğitimi üzerine yapılan çalışmaları da artır

Türkçe, yurt içinde ve yurt dışında Millî Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlarda ana dili olarak, TÖMER’lerde, Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı gibi kurumlarda da yabancı dil olarak öğretilmektedir. Türkçe öğretiminin etkili bir şekilde yapılabilmesi için akademik çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Akademik çalışmalarla yeni yaklaşım ve yöntemler ortaya konulur veya var olanlar farklı açılardan test edilir. Elinizdeki kitap Türkçe öğretiminde kullanılan yaklaşım ve yöntemler üzerine yapılan araştırmaları b

Türkçe eğitimi ve Türk edebiyatı ile ilgili araştırmalar, son yıllarda özellikle disiplinler arası ve pek çok açıdan da göz dolduran çalışmalar olmaktadır. Elinizdeki kitap, bu göz dolduran deryaya mütevazı bir katkı verebilmek amacıyla alanlarında uzman akademisyenlerin özgün 10 araştırmasını bir araya getirmiştir. El emeği göz nuru olan bu kitabın bazı bölümleri Ana dili ve yabancı dil olarak Türkçe öğretimine yönelik hazırlanan lisansüstü tezlerden hareketle oluşturulmuştur. Uzun yılların emeği olan bu t

“Kitapta çocukların / öğrencilerin ekrandan uzak tutulabileceği fakat yine de onların mutlu olacağı başka türden oyunlar üretebilir miyiz?” sorusu çalışmanın bir anlamda problem cümlesini oluşturmaktadır. Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı çatısı altındaki 2018 Programına dahil öğrenciler için Öğretim Teknolojileri dersinin yanı sıra mesleki seçmeli derslerden Türkçe Öğretiminde Materyal Tasarımı dersi de bulunmakla birlikte dersin uygulamasının olmaması, öğretmen adaylarının öğretmenlik yaparken okulda aldıkları

İlkokuma yazma öğretimi, insan hayatının en hassas dönemlerinden birine denk gelmektedir. Bu dönemde aileler, öğretmenler; farkına varmadan tüm beklentilerini her şeyden habersiz, oyun çağında olan, ilk defa disiplinli bir ortama giren, ayrılık kaygıları yaşayan, birçok sağlık sorunlarıyla baş etmeye çalışan... çocukların başarılarına yöneltmişlerdir. Unutulmamalıdır ki, ilkokuma ve yazma öğrenen bir çocuk büyük bir baskı altındadır. Okuma yazma öğreten bir öğretmen, her şeyden önce okumayı ve yazmayı sevdi