BUMM! ÇİKİ ÇİKİ! BUMM! ÇİKİ ÇİKİ! Neler oluyor? Bu ses nereden geliyor? Toprak ülkesinde yaşayan böcekler telaşlı. Önem Hanım vız oraya, vız buraya uçuyor. Fatma Ana’ya gidip neler olduğunu soruyor. “Çabuk Mühim kızıma haber ver! Bebekler geliyor!” diyor Fatma Ana. Bunları duyunca kafası karışan Mühim Hanım hemen bahçeye iniyor. Tam o sırada BUM ÇİKİ ÇİKİ sesleri tekrar duyuluyor. Bu kez Mühim Hanım, “Ne oluyor Fatma Ana?” diye soruyor. Fatma Ana heyecanla cevap veriyor: “Bebekler geliyor dedim ya Mühim k

BUMM! ÇİKİ ÇİKİ! BUMM! ÇİKİ ÇİKİ! Neler oluyor? Bu ses nereden geliyor? Toprak ülkesinde yaşayan böcekler telaşlı. Önem Hanım vız oraya, vız buraya uçuyor. Fatma Ana’ya gidip neler olduğunu soruyor. “Çabuk Mühim kızıma haber ver! Bebekler geliyor!” diyor Fatma Ana. Bunları duyunca kafası karışan Mühim Hanım hemen bahçeye iniyor. Tam o sırada BUM ÇİKİ ÇİKİ sesleri tekrar duyuluyor. Bu kez Mühim Hanım, “Ne oluyor Fatma Ana?” diye soruyor. Fatma Ana heyecanla cevap veriyor: “Bebekler geliyor dedim ya Mühim k

Nil, uzun zamandır görmediği, burnunda tüten halasına duyduğu özlemle başa çıkmak için yaratıcı bir fikir üretir: burnuna mandal takmak. Yine de o özlem dolu kokular dört bir yanını sarar: ıspanaklı börek kokusu, mis gibi çiçek kokusu, halasının kokusu… Sahi, özlemek nasıl kokar?

Ne renkli ne benekli Bu defa sayılı işlemli Kunduz tilki karınca Hepsi yardım edecekler sana Haydi durma katıl onlara Çarpma toplama çıkarma Alakargayı çağırmayı unutma

Bir akıl, bir fikir Bir renkli, bir benekli Belki de çok hareketli Bil bakalım bu nedir? Belki de içindedir. Bu kitapta bir dünya fikirle, aklımızın sınırlarını zorlayacağız.

Mevsimler değişmek bilmez, Defne’nin yolunu gözlediği kış gel- mek bilmez, kar yağmak bilmez. Herkes kendini öyle kaptırmıştır ki gündelik hayatın telaşına, yalnız Defne neler olup bittiğini sorgulayıp durur. Ama sevgi ve inançla mucizeler gerçekleşebilir çünkü küçük şey- lerin büyülü güçleri vardır.

Bir fikir... Bir fikir daha... Neler olur neler, bir düşünmeye başla! Ne kaşık ne kepçe... Fikir ustası düşününce, Her şey dönüyor akıl değirmeninde.

Gülce anneannesinin masallarına bayılır. Atlarla, kuşlarla, ateşböcekleriyle doludur onun masalları. Karlı kışlı, fırtınalı maceralara götürür. Ah bir de her dinleyişinde kuşkulanır Gülce, acaba anneannesinin anlattıkları gerçekten masal mıdır yoksa çocukluğundan birer anı mı? Yaratıcı düşünme üzerine çalışan ve yazdığı kitaplarıyla çok sevilen yazar Eda Albayrak, okul dönemindeki çocuklar için kaleme aldığı Ateşböcekleri’nde bu kez öyküyle iç içe geçen masallar anlatıyor. Gülce’nin anneannesinden dinle

Bir akıl, bir fikir, Söyle bakalım, Bidigago nedir? Yaratıcı düşün, sözel düşün…Düşünme becerini geliştir. Zıpla, atla, yuvarlan, hopla. Bidigago gezegenine yolculuğa başla!

Üçüncü jeolojik dönemde, kıtalar büyük depremlerle yer değiştirirken Gerçek Ayna Vadisi'ni çevreleyen Efsane Dağları'nın içine sıkışmış bir yer vardı. Efsaneye göre insan, ateşi ilk olarak burada, ejderhanın ağzından çıkarken gördü ve ejderha ilk bilgiyi öğretti. Ejderhanın ateşi, insanların içindeki merakı ve öğrenme isteğini de ateşledi. Böylece ejderha, ilk öğrencileriyle Düşünce Okulu'nu kurmuş oldu. Çoğumuz hikâyelerin uydurma olduğunu düşünürüz. Kerem de öyle düşünüyordu. Ta ki Kahramanın El Kitabını

Ben yüzmeyi çok severim. Hem kahverengi hem yumuşağım. Hem de uçabiliyorum. Bil bakalım ben kimim? Yenilikçi ve yaratıcı bir tasarımı olan Saklanıyorum Kitabının bir yüzünde yaratıcı düşünmeyi hedefleyen bir öykü; diğer yüzünde ise farklı kavramları öğrenebileceğin ve bu kavramları karşılaştırabileceğin oyunlar yer alıyor.

Her insan düşünürken Bişey Bişey Ormanı'na gider, binlerce dalın, budağın arasında arar gerçeği. Eğer seni çağırıyorsa gerçek, vadi sana ayna olacak. Ve gümüş parlayacak. Kabul edileceksin düşüncenin okuluna. Şimdi düşün bakalım, şifreleri deşifre edip çözebilecek misin Cebirce'yi?

Haydi durma! Sadece çizmekle kalma, düşününce ne güzel cümleler gelir aklına. Sıkıntıdan çatlama, sakın balonumu patlatma. Ne çok ses var dinlesen, Onlarca oyun bulursun istersen!

On kürkü kara kendi kara küçük kara kuzu Mürafa Zürafa'yı uyandırmaya çalışmış. Mürafa Zürafa uyanmış mı? Uyanmamış mı?

Hem eğlendirir hem öğretir, Hem düşündürür hem sorgulatır. Bil bakalım bu nedir? Belki de kitabın içindedir. Bidigago Bir Dünya Çocuk kitabında oyunu, oyunla anlamayı, oyunla görmeyi bulacaksınız. Bu kitap ile daha farklı düşünmeye başladığınızı göreceksiniz.

Oyunlar başlayacak İki Haziran'da, Adım adım yürü bu yolda, Gelirken yanına bir harita al, Etrafı dört duvar, içine dünya sığar. Mustafa ve arkadaşları Söz Oyunları'nın finaline katılmaya hak kazandılar. Ama hiçbiri final oyunlarının nerede yapılacağını bilmiyor. Bakalım Mustafa ve arkadaşları, Apta'dan gelen mektuplardaki bilmeceleri çözüp oyunların nerede yapılacağını öğrenebilecekler mi?

Arkadaşlar! Dersimiz Düşünme. Düşünme! Ders miymiş? Vay! Çok heyecanlı ve komik... Oturup otuz beş dakika boyunca düşüneceğiz. Oturun arkadaşlar istediğiniz yerden düşünmeye başlayabilirsiniz. Önce düşünenler erken çıkabilir! Mustafa ve sınıf arkadaşları bu sene çok eğlenecekler. Dönemin sonunda onları bir sürpriz bekliyor. Sürpriz bekler mi ki?

Limon gibi sıkılanlar, düşünüp düşünüp duranlar, durup durup düşünenler, işlerinden bunalanlar, yollarda ömrü geçenler, ömrü geçip giderken durup izleyenler, yepyeni bir fikir arayanlar buraya. Bu kitap sizler için kaleme alındı...Eğlenmeye, gülmeye ve kendinize şapka çıkarmaya hazır mısınız? Yaratıcılığınızı keşfetmek için bu kitapla oynamak istemez misiniz? Her zamankinden farklı düşünmeye var mısınız? Üç kitaptan oluşan Bidigago serisinin yazarı Eda Albayrak'tan yetişkinlere ellerinden bırakamayacakları