Hoca, bir gün... Nasreddin Hoca'nin adini duyar duymaz, hepimizin yüzünde bir gülümseme belirmez mi? Sadece gülümseme de değil, Nasreddin Hoca'nın fıkraları aynı zamanda düşündürür hepimizi! Çocukluğundan gençliğine, eşeğinden komşularına, kadılığından Timur'a kadar, yüzyıllardır hepimizi güldüren Nasreddin Hoca fıkralarından Süleyman Bulut'un çocuklar için hazırladığı bu geniş derlemede, fıkraların düşündürücü yönlerine de işaret ediliyor. Ne diyelim, yüzümüzü güldürenler çok olsun

Mavi dünyanın peşine düşen Mavişten, çok renkli bir serüven! Defteri, kalemi, silgisi... her şeyi mavi renkliydi Maviş çocuğun. En sevdiği renkti mavi. Bu yüzden, dünyadaki her şeyin de mavi olmasını istiyordu. Kırmızı güneş, beyaz bulutlar, sarı portakal, kırmızı domates, altın rengi buğdaylar... hepsi mavi olmalıydı. Hem de masmavi! Maviş çocuk, bir gün, bu düşünü gerçekleştirmeye kalktı... Aldı eline fırçasını, başladı dünyadaki her şeyi maviye boyamaya! İşte o zaman, neler oldu neler... Birbirinden ren

Gerçek kral kim? Ormanın yeni kralı korku salmak için Aslan Kral Kork adını alır. Kendini olduğundan farklı tanıtır. Orman halkı ise bu duruma sessiz kalmaz.

En Sportmen Bilmeceler Futbolu yeşil sahaların dışına taşıyan, beyin jimnastiği yaptıran birbirinden güzel bilmeceler bu kitabın içinde.

Bilmece Oynamaya Var Mısınız? Bu kitap, Süleyman Bulutun derlediği, Anadoluda yüzyıllardır sorulan bilmecelerden oluşuyor. Halk edebiyatı ve akıl ürünü birbirinden güzel bu bilmeceler sizleri hem düşündürecek hem de eğlendirecek.

Haber iletip, ‘Aradan yıllar, yüzyıllar geçti, hâlâ bitmedi mi şu kız işi oğlan işi?' diye sordum. Bana şu küçük şiirle cevap verdi: Kız işi, oğlan işi. Bitmedi gitti, Bitmedi gitti, Kız işi, oğlan işi." Süleyman Bulut, yüzyıllardır hayatımızdan çıkaramadığımız o "kız işi, oğlan işi" hikayesini bir masalın içinde yorumluyor bu kez. Hayata dair sorumlulukların "kız"ı "oğlan"ı olmadığına dikkat çekerken, hem küçük okurlara hem de anne babalara sesleniyor.

Temel Çocuk Hakları Çocukların hakları Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altında. Bu kitaptaki öyküde çocuğun temel yararları temel düşüncesi olan sözleşmenin üçüncü maddesi ele alınıyor.

Deyim mi atasözümü yoksa bilmece mi? Türkçenin hazinesi deyim ve atasözleri üzerine kafa çalıştıran,zihin açan,şaşırtan tam 139 bilmece sizi bekliyor!

Temel Çocuk Hakları Çocukların hakları Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altında. Bu kitaptaki öyküde çocuğun kendini ifade ve kendiyle ilgili konularda kararlara katılma hakkı ele alınıyor.

Ben Küçükken, bir deniz vardı; arkadaşımdı. Nasıl serinlerdim onunla buluştuğumda, sularında nasıl da kulaç atardımDalgalı, temiz, berrak, kocaman bir denizdi o! Uçsuz bucaksızSonra öyle şeyler geldi ki başına, o kocaman deniz ufaldı, ufaldı, küçücük kaldı! Küçücük! İşte o denizin öyküsünü anlatmak istiyorum sana, sen de bir arkadaşına anlatasın diye Hazır mısın dinlemeye? Başlıyorum anlatmaya

Atıcılıkta ve avcılıkta üstüne yok! Anlatılanlara bakılırsa bir adanın sulara gömülmesini son anda önlemişti. Yakaladığı bir tilki neredeyse iki adam boyunda vardı. Güneşin ayağını kaydırıp daha doğarken batmasına yol açmıştı. Herkesin Palavracılar Kralı dediği Keyiflinin hikâyeleri sizleri bekliyor.

KralKork'un yaşadıklarını, onu tanıyanlar iyi bilir! Peki "işin aslını" da bilirler mi? Kendisi hakkında halkına yalanlar söyleyen KralKork'a Yeşilyurt sakinlerinin gösterdiği tepki, insanların dünyasında yalnızca bir söylentiden ibaret. Kimse işin aslını bilmiyor. Yeşilyurt Ormanları'nın on yüz bin milyonuncu kralı Aslan KralKork bu konuda kendisine yöneltilen hiçbir soruya cevap vermediği gibi, Aslansaray'ın kapılarını da kimseye açmıyor. Ta ki iddialı bir haber sitesinin "Uçankuş" namlı gazetecisi ger

Gulmece odağı Nasreddin Hoca Lafını esirgemeyen Nasreddin Hocanın her durumda verecek bir cevabı ve göreceği bir hesabı mutlaka vardır . Bilenler Bilmeyenlere Anlatsın, Nasreddin Hocanın bu özelliği uzerine kur ulmuş bir tiyatro oyunu.

Uzuuun, upuzuuuuuun adı olan bir çocuk, Ben adımı yazmayı nasıl öğreneceğim? diye kendi kendine konuşuyordu. Aydede duydu onu, Alfabeyi öğrenerek, dedi. Alfabeyi nasıl öğrenecekti? Aydede, Harfleri öğrenerek, dedi. İyi, ama harfleri nasıl öğrenecekti? Aydede, hemen yıldızları yardıma çağırdı Birlikte, harfleri tek tek göstermeye başladılar Yıldızlı Alfabe, bir çocuğun, harflerle tanışmasının ve adını yazmayı öğrenmesinin öyküsü Aylı ve yıldızlı öyküsü!

... Vatan ve hürriyet kavramlarını bugünkü anlamda ilk kullanan, döneminin en coşkulu gazeteci, yazar, şair ve siyasetçisi NAMIK KEMAL! ... İşlek kalemini ve acı biberli dilini, baskıcı, ezici, çıkarcı yöneticilere ve yönetimlere karşı hiç çekinmeden kullanan hiciv üstadı ŞAİR EŞREF! ... "Ney"i, "mey"i ve heyheyiyle tanınan büyük sövgü ve fıkra ustası NEYZEN TEVFİK! Kendi alanlarının üç büyük ustası... En güzel şaka, yergi ve hazırcevaplarıyla yüzümüzü güldürmeye devam ederken bugüne de çok şey söylüyorl

"Bu dil ağzımda annemin sütüdür," diyen, Türk şiirinin en önemli duraklarından biri, Kelime kuyumcusu YAHYA KEMAL! Bir dönem İstanbul'unun gözü kulağı olmuş, Türkçenin renkli, parlak bir kullanıcısı, ince mizahçı AHMET RASİM! Heyecanlı yazı üslubunun Namık Kemal'den sonraki en başarılı temsilcisi, bugün nükteleriyle yaşayan keskin zekâ SÜLEYMAN NAZİF! Kendi alanlarının üç büyük ustası... En güzel şaka, yergi ve hazır cevaplarıyla yüzümüzü güldürmeye devam ederken bugüne de çok şey söylüyorlar.

Kendini kaybettiğini; mutfağa nasıl gittiğini, bıçağı nasıl aldığını hatırlamadığını; annesine gidip uyuduğunu, sabah elini öpüp annesinden çıkıp karakola teslim olduğunu söyledi; eklemek istediği bir şey olup olmadığı soruldu, "Pişmanım, ben aslında eşimi seviyordum Hakim Bey," dedi. Süleyman Bulut'un kaleminden trajikomik bir hal zaptı... Bu kitapta on kadın cinayeti anlatılıyor. Kimisi cep telefonunda gördüğü bir mesajdan kuşkulanmış. Kimisi "nasıl olduğunu bile anlayamamış" zira aslında "karısını se

İstanbula Dönüş Yahya Kemale sorarlar: Üstat, Ankaranın nesini beğeniyorsunuz? Yahya Kemal, hiç duraksamadan yanıt verir: İstanbula dönüşünü!

Binbir Gece Masalları´nın akıllanmaz, uslanmaz kahramanı Gemici Sindbad, ne zaman bir gemiye atlayıp denize açılsa, başına olmadık şeyler gelir hep... İlk seferinde kendini bir balinanın sırtında bulur, ikincisinde Zümrüdüanka kuşunun ayaklarına yapışıp havalara uçar... Üçüncüsünde ise tek gözlü devin eline düşer... Durun daha bitmedi: Sonraki serüvenlerinde, deniz mezarlığında tek başına çaresiz kalır, kerpeten ayağın mengene gibi sıkıştıran ayaklarına yakalanır, kanatlı adamlarla gökyüzüne çıkar... Birbir

ABDİ EFENDİ ABDURRAHMAN PAŞA ABDÜLHAK HÂMİT TARHAN ADA BEYİ ADALI AVNİ AHMET HAŞİM AHMET MİTHAT EFENDİ AHMET RASİM AHMET VEFİK PAŞA ALİ PAŞA AZİZ NESİN BAKİ BORAZAN TEVFİK CELAL SAKALLI ÇAYLAK TEVFİK DİREKTÖR ALİ BEY ERCÜMENT EKREM TALU EŞREF FAZIL AYKAÇ FITNAT HANIM FLORİNALI NAZIM HACI İZZET PAŞA HALET EFENDİ HALİL LÜTFÜ DÖRDÜNCÜ HALİL NİHAT BOZTEPE HALİT ENDERUNLU HAMDİ KAVUKLU HASAN ÂLİ YÜCEL HASAN NÜZHET EFENDİ HAYRET EFENDİ HÜSEYİN CAHİT YALÇIN İBRAHİM ÇALLI İHSAN HAMAMİ