Çalınır KalbimHayatım çok meşgul ve rutinAnsızın sen geliyorsunKulağa hoş gelenSıra dışı bir müziğin tınısı gibiÇisil çisil ıslatıp geçiyorsunHer sokak başından geçerkenDolu dizgin seni arıyor gözlerimSaklambaç oynuyoruzKaçtığımda kovalıyorBulduğunda sobelemiyorsunBazen gökyüzünde süzülenBir kumru kuşuna benzetiyorum seniKendim gibiÖzgürlüğünden ödün vermekten korkularımızaHem bir pencerede yuva yapmaya istekliHem de kararsızÖzledikçe habersizce kumru gözlümDeyişim de bundan olsaBazen bir enstrümandaGezinir

Sensiz Üşürüm Yaz YağmurundaSarhoş mu yüreğimGerçeği görmezYalpalar seni gördüğündeHer daimNutku tutulurDilimde kelimelerinBinlerce yıldız kayarGökyüzündenVe ben yine de üşürümUğultusudurRüzgarın sesininVe ben çalan en güzelNağmelere benzetirimİşte benBöyle gecelerdeSenin esirinimYağmur sesleriyle karışırkenAyak seslerimIslanmış kuytu bir saçak altındaKorunmasız izlerken yağmuruYine bir kasırgada dökülürSana olan hislerimYaz yağmurunda bileSensiz üşürüm

Anladım ki Geceler sensiz daha karanlık Uçurumlar sensiz daha derin Yalnızlık sensiz daha yürek yakıcı Sevmek sensiz daha isyankar Uykular tatsız Yemekler tuzsuz Kalp ağrım Gönül sızım Senin yokluğunda anladım ki Bir gül bitse kırda Hoyratça dikenini batırıyorsun Nerede olursan ol Yokluğunla her yerden canımı yakıyorsun

So fast years have passed by, Have they gone one or two at a time? Hopes faded away before even blooming, Are they too late for happiness? To the ones we hoped to change, Time had no effect. Only your hair turning grey, The lines on your face have changed. Another hope failed, An empty dream all in all, Same as before. Just like this giant plane tree, What days it has seen, Memories bitter and sweet, All placed in its heart, Time flew by so fast, Same as before. Remember the youth full of hope, Chasing ev

Bütün bir ömre sığan, yılların unutturamadığı, kaybedilmiş zamana rağmen umudunu yıllarca kaybetmeden sürüp giden bir bekleyişin hüzünlü, gerçek bir aşk hikayesi. "... Yaşadığım acıların, yanlış ya da doğru alınmış kararların, sevdiğimden vazgeçip yaptığım fedakarlıkların, başkalarını mutlu edebilmek adına kendimden vazgeçtiğim yılların muhasebesini yapıyordum, içimi pişmanlıklar kaplıyordu..."

Ceviz ağacı Ben bir göçmen kuşum Uçarken kanat çırpmaktan yorulmuşum Konakladığım arazide O kadar ağaç arasından Sana vurulmuşum Bir ceviz ağacı Ulu yüksek Gölgesinde soluklanıp Kalp atışlarımı Kulaklarımda duymuşum Durulmuş Yaprakları güneşin kavurucu sıcağından Gölgede tutar beni Dalları rüzgar esse de Korur ayakta tutar kendimi Gölgende serinlemek değil muradım

İstanbul Bugün de sensiz ağlıyor İstanbul Sensiz ıslandım İstanbul yağmurlarında Sensiz ıslandım Karmaşık sokaklarda Yapayalnız dolaştım durdum Yağmurda İstanbul'da Bugün de geçecek Sensiz bir gün Denize dökülürken Yağmur damlaları Ben ağlarken Seyrediyorum Denizi ve sensiz Yarım kalan İstanbul'u Gözyaşlarım yağmurla Beraber karışıyor bedenime Seni böyle sensiz

Eskiden olduğu gibi Seneler ne de çabuk geçmiş, Birer ikişer mi atladılar Umutlar yeşermeden tükenmiş Mutluluğa geç mi kaldılar Değişir sandıklarımıza Sanki zaman değmemiş Değişen saçındaki aklarla Yüzündeki çizgilermiş Bir umut da tükendi Hepsi boş bir hayal Eskiden olduğu gibi Tıpkı bu koca çınar Ne günler görmüş Acı tatlı hatıralar Hepsi yüreğinde birikmiş Zaman su gibi akıp geçmiş Eskiden olduğu gibi Hani yüreğinde küçük Açan sevinçlere bile koşarak giden umutlu gençlik Bak bir bak bakalım Baka